ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ilkokulun ilk gününden akılda kalanlar
-
30 kişilik "önüme gelene bir tekme" ekibi altında kalmak.
ekşi sözlük
-
sözlükte, moderasyon açısından ters tepti bence kondüktör uygulaması. ilk başta şöyle bir şey düşünülüyordu: kondüktörleri alalım hem insanlar beklemekten kurtulsun, hem de çaylak inceleme/onaylama gibi ekstra bir yükten kurtulalım. ama kondüktörler o kadar hızlı çalıştı ki artık yeni yazar alımları ile günde binlerce yazar sözlüğe giriş yapmaya başladı. haliyle günlük yazılan entry ve açılan başlık sayıları da çok büyük oranda artış gösterdi. bunların içinde de hatalı entry oranı o kadar yüksek ki.
bu uygulama başladığı günden beri o kadar çok gözüme çarptı ki ispiyonlanan, silinen entryler. artık moderatörlere çok daha fazla iş düştüğünü tahmin ediyorum. bir önceki entryde aynı şey yazılmış olmasına rağmen tekrar aynı bilgiyi ısrarla gireni mi dersin, atıyorum, güzel bir manken hakkında yüzlerce entry girilmişken 355. entrye "güzel kadın" diye tanım yazanı mı dersin, insanlara gg kapsamında olduğunu bilmeden hakaret edeni mi dersin, imla hatalarıyla açılan başlıkları mı dersin, aramaya zerre inanmadan yeni başlık açanı mı dersin, hepsi fazla fazla var artık. modlara kolaylıklar diliyorum bu hususta.
bir de bu uygulama sonunda artık şöyle bi olay da var, kondüktörler bu gazla gitmeye devam ederse birkaç güne kadar artık bekleyen çaylak kalmayacak. bu da şu demek oluyor; artık herkes burada yazabilecek. yani, kullanıcı buraya üye olup yazmaya başladıktan sonra hesabını kötü amaçla kullansa dahi kafası rahat olacak, çünkü bir süre sonra uçurulsa bile tekrar 10 entry girdikten sonra kısa bir içinde tekrar yazmaya başlayabilecek. troller, fakeler ve türevleri ortamda bir bir boy göstermeye artarak devam edecek. owencem diye yazar gördüm ya! geçen haftalarda boş ve anlamsız entryler girdiği gerekçesiyle bol bol eleştiri alan noryth aquanum, reenkarnasyonla zombi olan nekrofil vs. arkadaşlar gibi onlarcası var artık. yazarlığı onaylandığı andan itibaren bir hızla entry yazmaya başlayıp bir günde 200 entrye ulaşan inasanlar var ve sayıları hiç az değil. bunun yan etkisi olarak sol framein tıpkı inci'deki gibi aktığına tanık oluyoruz. sözlük okunurluktan biraz uzaklaşıyor diyebiliriz. herkes yazıyor ama yazılan her şey okunuyor mu acaba? bir süre sonra ekşi sözlük bir entry çöplüğüne döner mi?
yeni yazmaya başlayan arkadaşlar iyidir kötüdür diye, alınsın/alınmasın diye bir yorum yapmıyorum, zaten böyle bir yorumu yapmak bana düşmez. ben ortaya çıkan ve çıkabilecek sorunlar karşısında moderasyonun nasıl önlemler alacağını gerçekten merak ediyorum. eyorlamam bu kadar.
6 saat süreli 1 gb hediye internet
-
vodafone'un icat ettiği yeni nesil şark kurnazlığı.
turkcell'in aylık 10 gb internet dağıttığı dönemde rekabet için vodafone yanımda uygulaması yenilenerek güzel hediyeler verilmeye başlandı.
1 haftalık 1 gb 2 gb internet gibi hediyeler birkaç ay içinde 1 günlük 1 gb hediyelerine dönüştü. aradan bir ay geçmedi ki 24 saatlik hediyeler yerini 6 saatlik hediyelere bıraktı. hiç vermeyin kardeşim, belli ki veresiniz yok vermeyin.
kaldırın hatta uygulamayı, çocuk mu kandırıyorsunuz?
merhaba ben mirkelam sorularınızı bekliyorum
-
hocam merhabalar. geçip giden (uğu) zamanları bir yerlerde bulabildiniz mi?
gok yeleli bozkurt
-
çoğalarak bitti.*
10 şubat 2014 özgür mumcu'nun rte tespiti
-
özgür mumcu'nun twitter üzerinden yaptığı tespittir.
üzerine fazla yorum yapmaya gerek yok.
(bkz: babasının oğlu)
--- spoiler ---
televizyonda alttan akan yazıyla gazetede kıyıda köşede kalmış haberle uğraşıyorsa ülkeyi erdoğan değil başkaları yönetiyor demektir.
bu kadar boş vaktin başka izahı yok.
--- spoiler ---
https://twitter.com/…umcu/status/432875924976324608
https://twitter.com/…umcu/status/432875987601489920
karamazov kardeşler gıda market
-
(bkz: seyit onbaşı fitness salonu)
kaybettiğim şirket telefonumu almamın istenmesi
-
patron ekşi konseyden çıkacak kararı bekliyordur kesin.
non newtonian akışkan
-
su üstünde yürüyebilir misin? isimli sokak gösterilerinde kullanılan malzeme. eğlenceli bir videosu şuradan izlenebilir:
https://www.youtube.com/watch?v=d-wxnid2q4a
temple of the dog
-
chris cornell'ın eski oda arkadaşı andrew wood anısına gerçekleştirilmiş tek albümlük proje.temple of the dog ismi rastgele koyulmuş bir isim değildir.andrew wood'un grubu mother love bone'un man of golden words adlı aşmış şarkısının sözlerine göndermedir.....i want to show you something like joy inside my heart.seems i've been living in the temple of the dog...
iskandinav erkeklerin türk kızlardan güzel olması
-
(bkz: ibneliğe kılıf aramak)
restorasyon bahanesiyle tarihe tecavüz etmek
-
osmanlı osmanlı diye kafa zkmelerinin nedeninin aslında osmanlı olmadığını tahmin etmişizdir.
"bu fotoğrafı tatil programı yapın diye koymadım.
bu resimde gördüğünüz otel binası sultanahmet’te. otel olmadan önce “başbakanlık osmanlı arşivleri” binası idi. devlet yetkililerimizin aklına birden bu binanın çok eskidiği restore edilmesi gerektiği fikri geldi. restorasyona alındı. “başbakanlık osmanlı arşivi restorasyon çalışması” diye bir koca tabela da asıldı. gel zaman git zaman bir de bakıldıki koca osmanlı arşiv binası, abrakadabra “otel” oluvermiş.
resimdeki otel işte o otel. sura hagia sophia hotel.
arşiv bahçesinde bulunan limon, defne ve asma ağaçları da kesilmiş. inşaat sırasında asırlık çınarlar da zarar görüp kurumaya başlamış..
arşivler ne mi oldu? 100 milyon belge ve 370 bin defter bulunan henüz tasnif edilmiş ama okunmamış koca arşiv kağıthanede dere yatağında bir binaya doldurulmuş. sonra sel basmış, yarısı mahvolmuş kalanı da nemden küflenmeye ve silinmeye yüz tutmuş.
atalarının mezar taşını okuyamamaktan yakınan, osmanlıca zorunlu olsun diye yaygara koparan zevat’ın yediği halta bakılırsa, dertlerinin ne olduğu çok açık. cumhuriyetle hesaplaşmak..
“hüvelbaki osmanlı ”
mezar taşında bu yazıyor.okuyabildin mi şimdi?
ilhan ertürk"
ülker 1 nisan reklamı
-
ruh hastası yobaz seni..
ülkede 4 milyon arap dolaşır ses etmez, genel sağlık sigortası diye kendisine her ay borç yazılır ses etmez, 1 senede 25 bomba patlar, yüzlerce insan ölür duymaz, bi araba 100 bin lira olmuş bilmez, 1 kilo kıyma 40 lira olmuş alamaz, bütün dünyanın 3 katı fiyatına telefon televizyon alır umursamaz, patronu sigortasını yatırmaz bilmez, işsiz kalır dert etmez, suriye'de güvenli bölge oluşturacaz diye asker gönderilir, 70 şehit verilip geri dönülür, takmaz, dünyanın en güzel denizlerine doğasına sahip ülkesinde, elin hansı 1 ay tatil yapar, bu daha bir kez olsun ailece tatil nedir bilmez..
ama çokonata reklamındaki subliminal 'meşazı' görüp, gece 4'te topkek pıçaklayıp ülkesini korur.
iş görüşmesi diyalogları
-
+ erhan bey**, ingilizce seviyeniz hakkında bir şey söylememişsiniz, başvuru formunda "bütün bölümleri doldurunuz " yazıyor?
- yazacaktım ama seçeneklerde seviyeme uygun bir şey bulamadım işaretleyecek,ondan oldu..
+ uhm.. çok iyi demek ingilizceniz?
- malazlar seviyesinde diyebiliriz..
+ nasıl yani? anlayamadım??
- vasati 40 kelime yani...
+ anlıyorum. biz sizi daha sonra ararız
(bkz: based on a vallahi billahi true story)