ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
sana yaşattığımız bu zorlu süreç için özür dileriz
-
eski eşim de beni hep böyle kandırırdı. ağzıma sıçar sıçar basit bir özürle olayı kapatırdı. ama benim yaptığım hatalar aşırı büyütülürdü.
şimdi sevgili akbank kullanıcıları da kredi kartı ekstresini geciktirince bir özürle faizden yırtabiliyorlar mı o önemli?
abime organ verebilmem için dünyaya getirildim
-
o bir şey mi biz de dünyaya vergi ödeyelim diye getirildik.
mirgün cabas'ın çağlayan tweet'i
-
niye kan dondurması gerektiği anlaşılamayan twit. illa kanın donsun istiyorsan berkin'in 14 kilo olarak gömüldüğü gerçeğini hatırla, yeter sana.
1 ocak 2022 vergi ve harçlara %36.2 zam
-
niye enflasyon üstü zam yapıyorsunuz ? yoksa enflasyon %20 değil mi ?
uçak ve trenlerde bayan yanı uygulaması olmaması
-
maddi durum ile, gereksiz ahlakçılığın ters orantılı olduğunu gösteren olay.
tv yarışmalarında verilmiş ilginç yanıtlar
isveç norveç gibi ülkeler varken türkiye'de doğmak
-
şu hayatta iki şeyi unutamam:
1) yeni zelanda haber bültenlerinde ilk haberin kırkılmaktan kaçan koyunun bulunmuş olması
2) iskandinav ülkelerinden birindeki gençlikle ilgili bir belgeselde, kızın tekinin "üzerimizde çok toplumsal baskı var. kırmızı ışıkta karşıya geçerseniz, tüm gözler üzerinize dikiliyor" demesi.
ışıd, el nusra ile koyun koyuna yaşamak; dibine kadar yolsuzluğa batmışken hesap vermek yerine muhalefeti suçlayan dünyanın en yüzsüz iktidarına sahip olmak; hesapça okumuş yazmış adamların üye olduğu bir forumda evlenmeden 25 kez vurdurmuş kız başlıkları okumak.
yağni diyorum yağni.
debe edit: güldünya ve nç'yi unutma.
başörtülü küçük kızın öğretmenini eleştirmesi
-
demedi demeyin. bu kız büyüyünce ya ateist olur ya da işid'e katılır.
16 şubat 2014 beşiktaş bursaspor maçı
-
tribünler tıklım tıklım. beşiktaş tribünü herkesçe bilinir. kimse oturarak maç izlemez. kuzey kale arkası tribündeyim. maç sıkıntılı. heyecandan kıpırdayamıyorum. yanımda bi kadın, küçük bi çocuk. anne-oğul maça gelmişler belli ki. kadın kısa boylu, çocuk kucağında ama sahayı göremiyor. ağlamaya başladı. o küçücük dudaklarının arasından şu sözler döküldü:
-anne ben beşiktaş'ı göremiyorum hiç.
aklıma kendi çocukluğum geldi. inönü tribünlerinin merdivenlerinde oturduğum, beşiktaşlı abilerin omuzlarında tezahürat yaptığım günler. o abilerin 'beyler yavaş olun, yavru kartallar var, önden geçsinler.' dedikleri günler...
döndüm hemen kadına; 'abla sizin için de sorun değilse ben alabilirim çocuğu kucağıma. burdan saha daha net görünüyor.' dedim. kadın güldü, zahmet olmasın filan derken çocuk çoktan kucağıma gelmişti. bi görsen sözlük, ne kadar tatlıydı. boncuk gibi gözlerinde yaş var, beşiktaş için döktüğü gözyaşları.
sahayı görüyordu artık. inanılmaz mutlu olmuştu. gözlerinde hala yaş vardı ama kahkaha atıyordu. gözyaşlarını sildim gözlerinden, 'adın ne yavru kartal?' diye sordum. bana da öyle sorarlardı. gözlerime dikti gözlerini, kocaman gülümsedi. 'kartal benim adım.' dedi. o kadar güçlü bi tonla söyledi ki adını, gerçek bi beşiktaşlıydı o, daha şimdiden aşkını hissediyordu siyahın ve beyazın. çok geçmeden almeida gol attı. sarıldık yavru kartalla. almeidaa! diye bağırdık. maç boyunca indirmedim kucağımdan. maç bittikten sonra ayrıldık güzel kartal'la.
bizimkilerin gelmesini beklerken düşündüm neden beşiktaş diye. aslında çok basit. bu renklere gönül verdiğin zaman, öyle bi aşkla bağlanıyorsun ki, nedenler anlamını yitiyor. 5 yaşındaki çocuk bile gözyaşı döküyor uğruna, beşiktaş'ı göremiyorum diyerek ağlıyor. beşiktaşlı olmak tam olarak bu. en saf duygularınla, siyah ve beyaza bağlanmak...
ve teşekkürler beşiktaş'ım. sen dün 5 yaşındaki bi çocuğun gözyaşlarını sildin. onun sevgisine, aşkına karşılık verdin. benim de yalnızlığımı sildin. iyi ki varsın beşiktaş!
12 baronun tsk operasyonuna karşı bildirisi
geceleri üst kattan gelen misket yuvarlanma sesi
-
basligi okuyunca resmen tirstim, cunku bu misket yuvarlama sesinin sadece benim ust komsuma ait oldugunu dusunuyordum. gece gece once bir tak diye ses duyarsiniz, sonra o dusen minik top * seke seke yuvarlanmaya devam eder. anlam veremedigim, ama yalniz olmadigima da sevindigim, apartmanda duyulan ilginc seslerden biridir.