ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
sevgilinin doğru kişi olduğunun anlaşıldığı an
-
ışığı açtığınız andır.
road runner'ı jerry'yi ve tweety'yi tutan zihniyet
-
hadi üçünden birini tutmasını anlarım, "şirin buluyordur" diyip geçerim...
başka vasıfları üstün çıkıyorsa kişinin iki tanesini bile tutmasını kabul edebilirim.
ama hem coyote varken road runner'ı,
hem tom varken jerry'i,
bir de sylvester varken tweety'i tutuyorsa bir insan, orda sınırımı çizerim.
"tamam kardeşim," diye düşünürüm, "pratik zekaya, azme, yeteneğe, doğallığa prim vermiyormuşsun sen." diye de eklerim.
zira tom da, sylvester da, coyote de yemek için istemektedir karşı tarafı. bu kadar normal, bu kadar doğaları gereğidir yani.
anında uzaklaşırım sonra oradan;
hollywood tarafından eziyet üstüne eziyet gören tüm kıvrak zekalı çizgi karakterler adına sigaramı yakar, dalarım uzaklara...
tom'un jerryi doyasıya yediği, coyote'nin her dahiyane kapanının çalıştığı bir dünya düşlerim.
bu tipinle mi bana yürüyorsun
-
daha iyi tipim olsa sana mi yururum amk.. diyerek nakavt edebilirsiniz. biraz hazir cevap olun olm..
mac pc'lerde fan olmaması
-
apple fanları yetiyordur. ondandır.
sudoku
-
ilk kez 1979'da yayınlanmasına karşın japonya'da 1986'da popüler olup, dünyayı peşindenkoşturmaya 2005 yılında başlamıştır. sudoku japonca'da "yalnızca rakamlar" anlamını ifade etmekte ve isim babası japon bulmaca yayıncısı nikolidir. sudoku, 9x9 boyutundaki kutulara rakam yerleştirme oyundur. amaç boş kareleri her satır, her sütun ve 3x3 boyutundaki kutularda 1'den 9'a kadar birer tane olacak şekilde doldurmaktır. kitabın arkasında "sorumlu yayıncılık ilkeleri gereği uyaruıyoruz: dikkat, bağımlılık yapabilir!" şeklnde bir uyarı cümlesi vardır ki haklılar da... bir yere giderken, yatmadan önce, bulduğunuz bir boş zamanda bitirmeden, bütün kutuları doğru doldurmadan içinizi rahat ettirmeyecek bir oyundur. sabırsız bünyelere göre değildir, aman diyim...
ömer halisdemir
-
mekanı cennet olsun şehidimizin.
aradan kaç yıl geçti zekai paşa ile yaptığı telefon görüşmesi sonrası güvenlik kamerası görüntüleri var hala aklım almıyor. sana komutanın imkansızı emrediyor at izinin it izine karıştığı gecede. kimin neci olduğu belli olmayan bir gece seni zekai paşa arıyor ve "semih paşa hain özel harp dairesini ona teslim etme vur" diyor. 15-20 bordo berelinin arasında bordo bereli bir generali vurma emri alıyor. görüntülerde ne kadar soğukkanlı. işin ucunun ölüm olduğunu bile bile nasıl sakin kalabiliyorsun, son kez eş, çocuk anne baba kardeş ile vedalaşma fikri nasıl olmuyor. hala tüylerim diken diken.
ekşide bir sürü anket başlığı var 1 gün sonra dünyanın yok olacağını bilsen ne yaparsın vs gibi. ömer halisdemir bir kaç dakika sonra şehit olacağını bile bile sakin sakin yürüyor ve emri uyguluyor. sana da seni doğuran yetiştiren ana babaya da seni yetiştiren komutanlara da helal olsun.
işe yeni giren elemanın patrondan önce çıkması
-
-oo ıspanak bey, gidiyorsunuz demek.
-napiyim be piç kurusu mesai bitmedi mi? kov lan beni.
-kovmuyorum ulan.
-tamam hadi iyi akşamlar.
unutulan web siteleri
-
itiraf.com
bir zamanlar turkiyenin nabzini tutan bir siteydi, hala var mi bilmiyorum ama varsa eski entrylere goz atabiliyorsaniz bir bakin. simdi ,eksi onun yerini aldi, gelismis versiyon olarak.
usta şoförlerden acemi şoförlere tavsiyeler
-
mezarlık usta şoförlerle dolu.
garsona teşekkür eden müşteri
-
2 gün önce mcdonald's ta bir şeyler yedim. saat gece 10 gibiydi ve masaları toplayan minimum 55-60 yaşında bir abiydi. ihtiyacı olmasa o saatte orada olmaz değil mi ?
benden önce masada oturanların boşlarını aldı sadece 1 kere teşekkür ettim inanılmaz mutlu oldu.
kalkarken de kendi çöpümü kendim attım, kolay gelsin iyi akşamlar dedim gene inanılmaz mutlu oldu ve bir sürü olumlu dilekte bulundu benim için.
insanları mutlu etmek aslında bu kadar kolay.
şortla çöp attı diye komşu kıza saldıran manyak
-
iç işleri bakanı süleyman soylu olan ülkede şaşırtmayan haberdir.