hesabın var mı? giriş yap

  • sedat peker videoları ile beraber şu mafya-siyaset ilişkisi ortalığa döküldüğünden beri fakirliğime iyiden iyiye üzülmez oldum. ulan demek paramız olsa mafya çökmese, başkası çökecek, bildiğin benim askerimi, polisimi, savcımı bana karşı kullanıp varımı yoğumu alacaklar ben yine armut gibi bakıcam.

    yok ya harbi gerek yok tantanaya. paraymış, malmış, mülkmüş adamların başına gelenlere bak amk. kurtlar vadisi dizisinde bize resmedilen leş ticaret dünyası bizim bugünkü düzenimizden daha nezih, daha hakkaniyetli, daha kaliteli.

  • pazartesi sınav olunacaktır.

    çarşamba: daha var.
    perşembe: daha var.
    cuma: yarın çalışırım.
    cumartesi: yarın çalışırım.
    pazar: (sabah) bi film izleyeyim. daha çok zaman var.
    pazar: (öğlen) bakayım msn de kimler var(hayallah kimse yoktur, ders çalışmamak için yapılan anlamsız hareketlerin uygun olanları itina ile yapılır.)
    pazar: (akşamüstü) daha hava bile kararmadı. hava kararırken çalışamıyorum. kararana kadar biraz gezeyim.
    pazar: (akşam) msn e gireyim millet napmış çalışmış mı ki. şu siteye gireyim buraya da bakayım hazır bilgisayarın başına oturmuşken.
    pazar: (gece) hazır bilgisayarın başına oturmuşken kalkmayayım. (arkadaşlar sağolsunlardır, aksi gibi önemli bazı not/çıkmış soruyu msn den yollayıvermişlerdir üzülüp)
    pazar: (gecenin ilerleyen saatleri) zaten az yer varmış çalışacak, baksana gönderdiklerine. şimdi yatayım bari. yarın erken kalkıp çalışırım. gözlerim yanmaya başladı, yoksa oturup çalışırdım.
    pazartesi: (sabah) zzz
    pazartesi: (sınava bi kaç saat kala) yarım saatte olacak iş değil boşuna bakmayayım.
    pazartesi: (sınavdan sonra) seneye kesin çalışçam olmuyo böyle.

    (bkz: kendini kandırma sanatı)

  • yapanlara zerre saygımın olmadığı durum. kontak kurduğunuz ve bir şeyler paylaştığınız kişilere aldığınız kararı bildirecek kadar saygınız yoksa en baştan o insanın hayatına girmeyin. egoları farklı şeylerle de tatmin etmek mümkün. bunun için saygısızlık şart değil. takıntı boyutunda durumlarla karşılaşanlara değil lafım ancak bunu standart bir alışkanlık haline getiren insanlar türedi ve bu gerçekten inanılmaz can sıkıcı. bunun bir norm haline gelmesi gerçekten umut kırıcı.

  • thodex olayının bir de hiç düşünülmeyen iç yüzü var, evet çalışanları. asgari ücretle çalışan, hiçbir şeyden haberi olmadığı halde evlerine şafak operasyonu yapılıp 4 gün nezarethanede tutulan, ellerinden telefonları alınan, beraat ettikleri halde banka hesapları nisan ayından beri blokeli ve işe giremeyen çalışanları.

    geçen gün bankadan mektup geldi, artık sizinle çalışmak istemiyoruz diye. hesap zaten blokeli onu geçtim de, bu insanlar size ne etti?

    eşim bu insanlardan biri. zaten yeni girmişti işe 1 ay çalışabildi. maaşını da alamadı.

    allahtan ben çalışıyorum ve evi bir şekilde geçindirebiliyorum ama bu devirde tek maaşla hangi ev dönüyor onu bir düşünmek lazım.

    patron kaçıp gitti olan gene çalışana oldu. bu insanlar ev mi geçindiriyor, çocukları mı var, kira mı ödüyorlar kimsenin umrunda değil. daha dava bile görülmedi.

    faruk bey bu haltları yerken 58 tane çalışanınızı oturup bir saniye düşündünüz mü acaba?

    evimize polisler tekme ile kapıyı vurarak girdiğinde bebeğim korkudan saatlerce titreyip ağladı mesela, bunlar hiç umrunuzda oldu mu?

    belanızı bulmanızı diliyorum. anne bedduasıdır bakın kıymetini bilin, kolay kolay çıkmaz ağızdan. en içten sövgülerimle.

  • dün akşam katıldığı ahmet hakan'ın programında 2000 yılından önce mevzuata aykırı olarak binalar yaptığını ve bu binaların olası bir depremde yerle bir olacağını ayan beyan itiraf etmiş kişi. savunması da olabildiğince çocukça; "sadece ben yapmadım herkes yaptı".

    bu durumda fiili sabit. fiilin suça dönüşmesi ve ceza alması için sadece bir deprem olmasını ve suçun da sabit olmasını bekliyoruz.

    ortalama bir avrupa ülkesinde bu adam apar topar gözaltına alınır, sorgulanır, yaptığı binalar gözden geçirilip yıkılması gerekenler yıkılır, ve alması gereken en üst sınırdan ceza alır. oysa bu adam yaptığı tabutları sattığı insanların paralarıyla türkiye'de reklamlara çıkıp lüks arabalarla gezip güzel kadınlarla fink atıyor.

    yok mu kardeşim 70 milyonluk ülkede bu programı izleyen, gazetelerde yer alan haberleri okuyan bir cumhuriyet savcısı? tutun şu adamı, "gel kardeşim buraya. ne yaptın sen bugüne kadar? ne olacak?" diye bi sorun be.

    sorun ki o zaman diyelim bu ülkede gerçekten adalet var diye.

  • kim yönetiyor bu koyduğumunun şirketlerini, nasıl becerebiliyorsunuz zarar etmeyi yahu.

    en temel zekayla, kahvede bardak çay satan kahveci bile bu işten para kazanabiliyorken, koca koca fabrikaları kimler yönetiyor da, hakikaten milli içeceğimiz olan ve en fakirinden en zenginine neredeyse herkesin günde 3-5 bardak tükettiği çaydan nasıl zarar edebiliyorsunuz? delireceğim yemin ederim yahu.

  • amk öyle bir ülke düşünün ki sikini kaldıran önce vatandaşa çeviriyor lan. ülkeye bak.