hesabın var mı? giriş yap

  • aslında bunun çok önemli bir nedeni var ve yıllardır kimse dile getirmiyor. yine iş başa düştü, ben ifade etmeye çalışayım ve milyonlarca insanın yüreğine fuse tea serpeyim. bu benim başıma da geldi esasen. şimdi... mesela sen kanepede yatıyorsun fakat uyumuyorsun, gözlerin kapalı sadece. o sırada biri odaya giriyor ve senin gözlerinin kapalı olduğunu görüp hemen yapıştırıyor: "aa yavrum uyumuş, ses etmeyin ses etmeyin uyumuş.. ay yoruldu tabii." evet bu cümleleri her insan evladı duymuştur. şimdi bu cümleleri duyduktan sonra biz nasıl diyelim "hayır lan ben uyumuyorum, bi' yanlışlık var." diye? diyemeyiz. neden diyemeyiz? çünkü o ortamın güzelliğini bozmak istemeyiz. bırakalım öyle sansınlar bakalım n'olcak diye sonuna kadar takılırız bu yalanın peşine. baktık ki yalan bozulacak, seslerden rahatsız olduğumuzu ifade edecek şekilde kıçımızı diğer tarafa dönüp şöyle 3 saniyelik bir esneme hareketi yaparak sağ gözümüzü yarımca açıp "ımmh..." diyerek halıya anlamsız bakışlar atarız. yani bunun seni beni yok. bu hareketi kaşgarlı mahmut da yapmıştır, gabriel batistuta da yapmıştır. bu hareketin dini dili ırkı yok arkadaşlar.

  • 1983 mexico city doğumlu yazar. hakkında iki entry olması türkiye'deki okurların dünya edebiyatını takip etmediğini gösteriyor. halbuki notos yayınları ve semih gümüş sayesinde tanınan alejandro zambra ile tarzları benzeşiyor. ispanyolca yazdığı 'faces in the crowd' ve 'the story of my teeth' (iki eser de seda ersavcı tarafından türkçe'ye kazandırılmıştır) romanlarının ardından ilk ingilizce romanı olan lost children archive bu yılın şubat ayında yayımlanmıştır. kendisi şu an new york'ta yaşamaktadır.

  • konuşmasını şuan izliyorum ve yazmak için yarıda kestim. hayatımda gördüğüm en yürekli insanlardan biri. helal olsun.

  • genelde matbaacılık faaliyetleriyle bilinse de kendisi döneminde ordu ve devlet düzeni hakkındaki fikirleriyle değişime ayak olmuş birisidir. yeniçeriler sonrası kurulan modern ordu olan (bkz: nizam-ı cedid) ismini ilk kullanan kendisidir. birinci mahmut'a sunduğu (bkz: usulü'l-hikem fi nizamü'l-ümem) kitabında osmanlı devlet kurumlarının bozulmasının sebepleri, ordudaki zayıflamalar ve avrupa devletlerinin güçlenmesinin sebepleri incelemiştir. devlet ve ordudaki bozulmaların düzeltilmesi üzerine çeşitli öneriler sunmuştur. kitapta monarşi, aristokrasi ve demokrasiyi işledikten sonra en iyisinin demokrasi olduğunu belirtir ki bu o dönemler için olağan dışı bir öneridir. avrupa ülkelerinin bu parlementer sistem ile bu kadar gelişebildiğini belirtmiş ve din temelli yönetim sisteminin giderek azaltılmasını savunmuştur. ayrıca bu düzenin yardımcı unsurları olan siyasi ve askeri kurumların düzenlerini, işleyişlerini ve ortaya konulmuş yeni teknikleri incelemiş, bu yeni sistemle birlikte rusların son dönemde büyük bir atılım yaptığını ve ileri ki yıllarda büyük devletlere çok büyük dertler açacağı savını ortaya koymuştur. güçlü bir devlet olmak için fizik, astronomi, coğrafya gibi bilim dallarından yararlanılmasını savunmuş ve düzenin bu şekilde gittiği sürece osmanlı ve islam ülkelerinin batı devletleri tarafından sömürüleceğini belirtmiştir.

    özet olarak, ibrahim müteferrika döneminin çok ötesinde bir insandır ve osmanlı devleti için büyük bir şanstır. esir olarak geldiği ülkeye büyük hizmetleri dokunmuştur. ölümünden sonra ise uzun yıllar boyunca matbaada kitap basılmamıştır ki bu örnek bile ne kadar önemli bir kişilik olduğunun kanıtıdır.

    * niyazi berkes - türkiye'de çağdaşlaşma kitabından derlenmiştir.

  • berat albayrak gerçekleri çarpıtma işini iyi yapıyor.
    o yüzden teorik olarak doğru bir açıklama ama şöyle ki;

    diyelim ki, eve tok geldiniz ama sofra kurulu, anneniz de yemeniz için ısrar ediyor. siz de ne yaparsınız çatalın ucuyla bir iki parça yer bırakırsınız.

    ama düşünün ki, tam o esnada, pencereden dışarı bir de baktınız ki, evsiz aç bir adam çöpten bulduğu bir yiyeceği, hapur hupur iştahla yiyor.
    dolayısıyla, teorik olarak sizden fazla yiyor.

    işte büyüme hızı da böyle bir şeydir.
    doyum ile ilgili bir şey.
    büyüme hızın ab ülkelerinden ileride olabilir ama hacmin onlar kadar değil. onlar büyüyeceği kadar büyümüş, dolayısıyla büyüme hızları yavaşlamış..
    kısaca;
    onlar doymuş ama sen açsın.

  • başlıkta bahsi geçen durum kızlar soruyor basitliğine indirgenemeyecek kadar önemli. ergen kafalarından çıkın bi zahmet... konu miyokardit olunca konuşulabilir, başlık açılabilir ama regl olunca ooooo kizlarsoruyor.com

  • biri canon, diğeri nikon'dur. ama gelin görün ki hangisinin hangisi olduğunu bilecek kadar ne futbol bilgim var ne de fotoğraf makinelerinden anlıyorum. fotoğraf makinesinin megapikseli ne kadar çoksa o kadar iyidir hacı.

  • vukuatın bir canlı tanığı olarak, tolga abimizi gerçekleri itiraf etmeye çağıriyorum buradan. yemin içiyorum ki kulaklarımla duydum o veledin "hugo'nun a. koyayim" demesini. tolga abi' nin" aaa sen nasıl konuşuyorsun, çok ayıp " çıkışına müteakip bebe" senin de a. koyayım" demişti. arkadaşımla birbirimize bakıp, o heyecanla televizyonun içine giriyorduk resmen..

    büdüt: bu konuda, savaş gazileri röpörtajı tarzı bir belgesel teklifine açık olduğumu belirtmek istiyorum. başıma bir şey gelmeyecekse eğer..*