ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
düğünde damadı çileden çıkaran gelin
-
aferin aferin, yine her halta yapıştırın kezbanlık yaftasını. sonra düğün gününde böyle tepki veren adamlar üç ay sonra kahvaltıya gelen çay yeterince demli değil diye eşlerinin başından aşağı kaynar çaydanlık devirince de "kezbandı ama yaa" dersiniz.
verilen tepkiyi normal karşılayan kişilerin acilen bir "öfke kontrolü" sebepli uzmana görünmeleri tüm milletin hayrına olacaktır.
(verilen demli çay örneği ve daha nicesi bu topraklarda gerçekten yaşanmıştır.)
http://kadininstatusu.aile.gov.tr/…apor_mizan_1.pdf
az biraz vakit ayırıp şu raporu okuyun, kadınlar ne boş bahanelerle ve bazen sırf adamın canı öyle istiyor diye şiddet görüyor, gerçeklerle yüzleşin. ondan sonra yine özelden "kezban" diye taciz edersiniz.
dexter'dan akılda kalanlar
-
debra'nın bebek tanımı da bunlardan biridir.
"a baby? a motherfucking rolly-poly, chubby cheeked shit machine? are you kidding me?"
babayla telefonda konuşmak
-
hayatta olsaydı da saatlerce yapsaydık dediğim.
ziya selçuk'un gençliğim diye brando'yu paylaşması
-
oha adamlar marlon brando’nun bile gencligini calmis.
azerbaycan'ın 10 kasım gününü zafer bayramı ilanı
-
“çok işkence gördüm, çok çektirdiler hiçbirine yanmam da atatürk rozeti vardı yakamda onu aldılar ona yanarım” diyen ebulfez elçibey nerede 10 kasım tarihini zafer günü ilan eden aliyev nerede.
sakin ol champ.. evdeyim
-
sinif farkini bundan daha guzel, zenginle fakiri bundan daha net ayiran bir tepki gormemistim simdiye kadar.
ben de "champ" ile ayni siniftayim tabii ki.
ender gelişen osasuna atakları
-
bu ender gelisen ataklarda son yillarda real madrid'in anasini aglatmistir osasuna
oy pusulasını sandığa atarken söylenenler
-
ıcinizden soylemenizde yarar var.
ben
kulağınızdan tutup gecmisinizi sikip ataceyiz
dedim.
zafer sonrasi edit; vallahi de yaptik, billahi de yaptik. :)
seni o saraydan da kovaceyiz.
olan biten
-
celal şengör, yarın akşam siz ekşi sözlük yazarlarının sorularını cevaplayacak. gözünüz sol frame'de olsun.
barış manço'nun tarifinin hiçbir işe yaramaması
-
barış abi, biraz daha sabret güzelim demişti.
yeterince sabretmemişsin
billy budd
-
amerikalı sağlam yazar herman melville'in kısa ama kısalığının aksine oldukça çarpıcı, düşündürücü ve bir o kadar üzücü kitabı.
yazılmış en iyi kısa romanlardan biri olan ve aynı adlı ana karakterin denizler üzerinde ve tayfa arasında yaşadıklarını içeren bu romanda kötülük karşısında masumiyeti korumanın ve masumiyetin kötülük söz konusu olduğunda dişini gösteremediği gösterilir bizlere. bizler de kitabı okurken bu acımasızlığın önüne geçemez ve hüzünlü sona doğru savrulup gitmekten başka bir şey yapamayız.
savaş gemisi ındomitable (amansız) açık denizlerde yol almaktadır ve yakışıklı denizcimiz billy budd bu gemiye tüm canlılığını, sen şakraklığını katmaktadır. donanmayı isyan korkusu sarınca bu iyilik dolu gencimiz suçlanır, insanoğlunun inatçılığının kurbanı olur. kitabın sonunda budd'un sözleri vardır ki ağlamamak gerçekten zordur.
hayatın tezatlığı vardır bu kitapta. diyalektik düşüncenin çarkını da döndürebiliriz aynı zamanda. billy budd, yakışıklı denizcimiz.
geçtiğimiz aylarda zeplin kitap'tan yeni bir çevirisi çıkmıştır. yky çevirisinden daha düzgün, derli toplu.