hesabın var mı? giriş yap

  • net bir şekilde farkındalık ve düzgün beklenti yönetimi.
    bunları yaparsanız, çok büyük yıkımlar harici hep mutlu hissedersiniz.

  • iflas etmeye yüz tutmuş, er ya da geç batacak olan ülkedir.

    türkiye'dir.

    elinde ne var ne yoksa satılmış, özelleştirme adı altında peşkeş çekilmiş ülkedir.

    100 liraya fabrikadan çıkan otomobilin 900 liraya satıldığı ülkedir. (kötüden örnek olmaz derler ama bu en kötüden örnek olsun..)

    tapdk verilerine göre son 10 yılda rakıya ödenen verginin yüzde 655 arttığı ülkedir.

    1 paket sigaraya yüzde 80 vergi ödenen ülkedir. (evet, 80 tl'lik 1 karton sigaranın 65 tl'si vergi..)

    maaşını alırken vergi ödeyen halkın, markete gidip alış veriş yaparken verginin vergisini ödediği ülkedir.

    pasaportundan ehliyetine, nüfus cüzdanından ikmatgahına, 3 kuruşluk kağıt parçaları için yüzlerce lira haraç* ödenen ülkedir.

    her yeni güne daha bir nefretle uyanılan ülkedir.

  • ingilizce konuştuğu sahnelerde dizi, kavak yelleri olmaktan çıkıp bir hollyoaks'a dönüşüyor adeta. bence yapımcılar bu ablamıza bi güzellik yapsın ve o ingiliz elemanı diziden çıkartmasın. o konuşsun, biz dinleyelim.

    özcan deniz ingilizcesinden sonra insana gurur veriyor lan?! bir türk böyle güzel konuşsun bir başka dili. heyret!

    not: biliyoz heralde orada doğup büyümüş hatun. ona bakarsan mahmut tuncer de istanbul'da büyümüş sayılır? o türkçeyle hem de.

  • tok olunduğu halde yemek yapmak, sonra ''güzel koktu be'' deyip, yemek. sonra ''ağırlık çöktü'' deyip kahve yapmak. içerken dizi izlemek. sonra birkaç bölüm daha izlemek. hop iki üç saat kaybetmek. ''bir kahve yapıp derse geçeyim'' demek. kahveyi yaparken ''acıkırsam ne yapacağım? dur bir şeyler yapayım hazırda dursun'' demek. yapınca ''güzel koktu be'' deyip yine yemek. zaman çok hızlı geçmese ders çalışmaya vakit kalacak da işte...

  • hakkını alamayan insanların sinirini neden hakkını alan insanlar bozuyor? hakkını vermeyenler bozsa ya sinirlerini? belki o zaman bir şeyler değişir.

  • haklı bulduğum serzeniştir…

    burada ahlaki ve etik olarak şöyle bir haklılık var.
    “öz anne çocuğu istiyorum demiyor” yani o gün olduğu gibi bugün de sorumluluktan kaçıyor ve buna rağmen çocuğun hayatında aktif olarak yer almayı talep ediyor. yani bir anlamda çocuğuna onu çok seven bakıcılar tutmuş gibi davranıyor.

    dolayısıyla çocuğunu geri istemeyen ama annesi olarak kalmak isteyen bu kadın haksızdır.