ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
iş hayatının ilk kuralı
-
üstündekilere saygılı, mesafeli ve her şeyi söylemesen de yalansız ol. bu sana saygınlık kazandırır.
senle aynı seviyedekilere sıcakkanlı, mesafeli ve ketum ol. bu seni aşağıya çekmek istediklerinde ellerini kozsuz bırakır.
atındakilere cömert, mesafeli ve kibirsiz ol. bu saygının yanında sevgi de kazandırır. sevilmek sana kazandırır, bir gün o gün sahip oldukların elinden kayıp gitse bile.
hiçbirini yapamam diyorsan sadece mesafeli ol ve işini yap. büyük çoğunluğun ekmeğinin peşinde olduğunu unutma.
sabahın 8'inde toplu taşıma aracında sms atan kız
-
ne yazıyor acaba diye ensesine doğru nefes vererek şöyle bir eğilip bakınca "n'apıyosun be" diye tersleyen kız. manyak mıdır nedir.
writing'i geliştirme yöntemleri
-
(bkz: as a result of)
(bkz: consequently)
(bkz: in conclusion)
(bkz: to sum up)
(bkz: for example)
(bkz: to illustrate)
(bkz: for instance)
(bkz: furthermore)
(bkz: besides)
(bkz: morevoer)
(bkz: in addition)
(bkz: in my opinion)
(bkz: as a matter of fact)
(bkz: actually)
(bkz: in fact)
(bkz: virtually)
(bkz: meanwhile)
(bkz: neither nor)
(bkz: either or)
(bkz: due to)
(bkz: on account of)
(bkz: however)
(bkz: although)
(bkz: despite of)
(bkz: even though)
(bkz: regardless of)
(bkz: in order to)
(bkz: vice versa)
(bkz: by the way)
(bkz: thereby)
(bkz: whereby)
(bkz: despite the fact that)
(bkz: due to the fact that)
(bkz: inspite of the fact that)
(bkz: as though)
(bkz: as if)
(bkz: for the sake of)
(bkz: by means of)
(bkz: thoroughly)
(bkz: partially)
(bkz: apart from)
(bkz: as long as)
(bkz: as far as)
(bkz: as soon as)
(bkz: first of all)
(bkz: whereabouts)
(bkz: not only but also)
(bkz: according to)
(bkz: though)
(bkz: that is why)
(bkz: owing to)
(bkz: initially)
(bkz: thus)
(bkz: briefly)
(bkz: consideration)
(bkz: from my point of view)
(bkz: last but not least)
(bkz: literally)
(bkz: accustomed to)
(bkz: associated with)
(bkz: be made up of)
(bkz: opposed to)
(bkz: gain access to)
(bkz: get through)
(bkz: in the wake of)
(bkz: in return for)
(bkz: inasmuch as)
(bkz: in accordance with)
(bkz: in advance of)
(bkz: intrigued by)
(bkz: painstakingly)
(bkz: practically)
(bkz: range from to)
(bkz: provided that)
(bkz: supposed to)
(bkz: simultaneously)
(bkz: gradually)
(bkz: up till now)
(bkz: recently)
(bkz: irrespective of)
(bkz: spontaneously)
(bkz: pros and cons)
(bkz: on behalf of)
(bkz: on the contrary)
(bkz: on the grounds that)
(bkz: on the other hand)
(bkz: on the spot)
(bkz: make up one's mind)
(bkz: derive from)
(bkz: deal with)
(bkz: come to terms with)
(bkz: basically)
(bkz: as to)
(bkz: as well as)
(bkz: as regards)
(bkz: catch a glimpse of)
(bkz: deprive of)
tavuk döneri ayağıyla sıkıştıran yavşak
ali ağaoğlu'nun klozeti
-
kendisi sürekli ormanın içine ettiğinden ayrıca klozet kullandığını düşünmüyorum.
soylu'nun saat satan afrikalılara dair açıklaması
-
türkiye cumhuriyeti devleti'nin içişleri bakanının kafayı kimseye zararı olmayan, sadece ekmeğinin peşinde koşan insanlara taktığını gösteren yersiz açıklama. suriyeliler diyoruz suriyeliler, problem onlar.
erkekleri itici yapan detaylar
-
kadınlar için itici buldukları detayların kendileri için doğal olduğunu sanmaları.
türkiye'de her 2 çalışan 1 emekliye bakmak zorunda
-
(bkz: 80 milyonun 1 kişiye bakması)
şok market'in çalışanlarını dilenci yapması
-
kelimeleri düzgün seçelim arkadaşlar.
bir gün uçaktayım, yiyecekler ücretli. hostesin birisi 'bir şey arzu eder misiniz ?' diye yüksek sesle mutlu şekilde tek tek her yolcuya sorarak bizim koltuklara doğru geliyor. yanımdaki kelli felli orta yaşlı göbekli görmemiş herifin biri kızcağazı durdurdu, kızda bir şey istedi diye sevindi hafiften. yüksek sesle kıza; 'siz bu yemek satışından prim alıyorsunuz galiba' diye sordu. kız kem küm etti çok az miktar ekleniyor filan dedi sessizce. adam herkesin duyacağı şekilde; 'belli belli millete bu kadar yalvardığına göre...' dedi. adam aklınca hava yolu şirketine sövmenin gururunu yaşadı, ama şirketin satış politikasını uygulamak durumunda olan bir çalışanı incittiğinin farkında bile değildi. kızcağız çok bozuldu, işi gereği toparlamak zorunda olduğu için ses çıkaramadı.
o nedenle satışta ısrar olayı vardır. ısrar deyin, müşteriyle fazla diyalog halindeler deyin, bir şeyler satmak zorunda hissediyorlar deyin, ürünü tanıtmak zorunda hissettiriyorlar deyin. binlerce olumlu cümle varken;
'dilenci' ne demektir ya ? nasıl bir gönül kırmaktır bu. bu nasıl düşüncesizliktir !