hesabın var mı? giriş yap

  • acilen bitmesi gereken saçma sapan davranış.

    hanım kızımız arkadaşlarıyla güzel bir akşam yemeği fotoğrafını paylaşmış, buraya kadar her şey normal. altına yazdığı şey '#bugün #böyle #olsun #dedik #kızlarla #boğazda #yemek #mutluyuz #bizim #aramız #bozulmaz #yıllar #sonra #olsa #bile'

    şimdi öncelikle hashtag'in temel amacı fotoğrafları kategorize ederek insanların istediği kategorideki fotoğrafları bulmasını kolaylaştırmak. ulan madem cümle yazacaksın neden her kelime başına hashtag düşüyorsun? senin ''#böyle'' diye açtığın hashtagi kim aratır, kimin amacı bunu aratırken senin boğazdaki yemek fotoğrafını bulmaktır?

    ve ilginç bir şekilde bunu yapan insanların sayısı maalesef az değil.

    edit: başlığı taşıyan sözlük yönetimine bunun sadece instagramda yapılmadığını, farklı sosyal medya mecralarında da gerçekleştiğini belirtmek isterim. ayrıca ben yazılan hashtagin uzunluğunu değil, her kelimeye ayrı ayrı hashtag düşülmesini belirttim. saygılar.

  • otelde müsterim var, onu alacagim diyor. bunu söylemek yirmi saniye elleri titredikten sonra aklina geliyor. polis arabasini baglarken calistigi taksi duragini arayip "beni polis durdurdu. falanca otele yeni taksi gönderin" demek aklina gelmiyor. nereden baksan saygisizlik, nereden baksan düsük zeka.

    taksiyi yol kenarindan durdurmaya calisan müsteriyi cani istemedigi icin almadi. adamlar taksicilik degil rakipsiz tekel olarak "vip tasimaciligi" yapmak istiyorlar. aracin her tarafina "lüks taksi" yazmis olmalari bile "normal müsteri almayiz" sinyali veriyor. bir insanin "ben polisleri kandiririm" demeden önce kendi zekasini tartmasi sart.*

  • nedense pek merak edilen bir meseledir ve "o öyle bir ruhtu ki" değildir. gerçek her dem çiğdir. ortamlardaki kadın kıtlığı. o dönemi şöyle anlatırsak eğer durumun vahametini daha iyi fark edersiniz. tomris uyar liseden mezun olduğunda liseden mezun olan öğrenci sayısı 20 bin civarı. bunun dörtte biri anca kadın. yani 5 bin civarı liseden mezun kadın var. bunların sanat sepetle ciddi ciddi ilgileneni birkaç yüz ancadır. bu birkaç yüzden sanat sepet ortamlarında takılanı elli altmış ancadır. bir de bunların istanbul'da takılanı da bir yarısı kadardır. bir de bunların ciddi bir beraberliği ya da evliliği olmayıp ortam simalarıyla yakınlaşma ihtimali olanı da elde kalan yarının da yarısı falandır anca. yani ortamlarda bir düzine kadın ya var ya yok. birkaç yaş genç, birkaç yaş büyük kadınları da ekleyelim. tüm istanbul enteliz danteliz, sürüden farklı yaşarız kafasındaki yüzlerce bohem hayat erkeği eldeki elli civarı kadına bakıyor. ha bu elli kadın da aynı zamanda güzel yahut eli yüzü düzgün kadın olmuyor. yanisi aç kitlenin gözünü diktiği kadın sayısı aslında toplamda 10 falandır. manzara bu özetle.

  • kendisi bugünlerde "kriz yönetimi" moduna geçmiş olduğundan hakkındaki "psikolog olma, psikoloji lisans/yüksek lisans/doktora derecesine sahip olma" ve "boğaziçi psikoloji" bağlantıları hakkında geçmişte durum neymiş, şimdi azra hanım durumu nasıl savunuyor sıralamak isterim.

    elde iki tür kanıt var: birincisi azra hanım'ın bizzat ağzından ya da klavyesinden çıkanlar, ikincisi ise kendi beyanı olmayan ama istese müdahele edip düzelttirebileceği durumlar. ikincisi önemli, çünkü sanırım konunun gündeme gelmesine sebep olan habertürk yayınında hakkında kullanılan psikolog sıfatı için "ben psikoloğum demedim, öyle yazmışlar" savunması gündemde.

    - kronolojik açıdan ilk bilgi ekşisözlük'den gelsin:
    (bkz: #45758450)
    kendisi ile ilgili ilk ekşisözlük entry'sinde, "boğaziçi üniversitesi klinik psikoloji master programına katılmıştır" yazılmış. entry'i 2014 yılında yazan yazar makarnacanavarı da bunu zaten o dönem internetteki bilgilerden aldığını söylüyor. o sıralarda çok da meşhur olmayan azra hanım'ın biyografik bilgilerini internet kaynaklarına kendisi veya ekibi dışında biri kasıtlı olarak yanlış vermediyse, o dönem için azra kohen boğaziçi psikoloji master programına "katıldığı" bilgisini kabullenmiş görünüyor. burada "katılmak" tabirine de dikkat çekelim, zira genelde "katılmak", "bulunmak", "bazı dersler almak" , "programa devam etmek" gibi tabirler bu süreçte çok karşımıza çıkıyor. asla "mezun olmak", ya da "bitirmek" denmiyor. böylece hareket alanı geniş tutuluyor.

    - ikinci olarak 2015 yılında ayşe arman ile yapılan röportaj var. röportajın girişinde ayşe arman kendisi için "yetmemiş, boğaziçi üniversitesi’nde çeşitli programlara katılmış. şimdi de liverpool üniversitesi’nde davranış bilimleri üzerine uzmanlık eğitimine devam ediyor." demiş. röportajın sonunda da, bu sefer azra hanım kendi ağzından "ben liverpool üniversitesi’nin biyopsikososyal ekolünden geliyorum." diyor. bugün liverpool üniversitesi web sitesinde adı bile bulunamayan, zamanında da en iyi ihtimalle bir online eğitim programı olan bu eğitim, az buz değil azra hanım'a göre psikolojide bir ekolün bile temsilciliği iddiasında olabilecek kadar ciddi.

    bu röportajda boğaziçi üniversitesi iddiası ayşe arman üzerinden devam ediyor, ancak psikoloji bölümü ya da master lafı geçmiyor. bunlar azra hanım'ın ağzından verilmemiş ama kendisi ile yapılan bir röportajda herhalde hakkında kendisinden onay alınmayan hatalı bir bilgi verilmiş olması zor. ek olarak liverpool üniversitesi'ndeki eğitimin ne olduğu da muallak. ayşe arman buna davranış bilimleri uzmanlık eğitimi diyor. azra hanım ise söz konusu üniversitede aldığı eğitimin "biyopsikososyal" ekolün etkisinde kaldığını ifade ediyor. ancak buna ne psikoloji master'ı ne de doktorası diyor.

    - daha sonra ise gözüme 29 mayıs 2019 tarihinde atılan bazı tweet'ler çarptı:

    https://twitter.com/…tatus/1133785704968925186?s=20

    burada kendi "ağzından" açıkça "bir psikolog olarak(...)'a sormak istediğim sorular" ifadesi çıkmış. yani açıkça psikolog olduğu iddiasını ortaya koymuş.

    https://twitter.com/…hfi/status/1133812449801588736

    burada ise kendisini muhtemelen"psikoloji mezunu musunuz" diye eleştiren bir kullanıcıya karışık bir cevap veriyor. öncelikle liverpool'daki programı hala okuyor mu yoksa bitirdi mi net değil. sonra da "psikolog olmak için psikoloji okuyup üzerine master yapmanız yeter, ama ben doktora yapıyorum" iddiasında bulunuyor.

    https://twitter.com/…hfi/status/1133809922506993664

    sonra da muhtemelen kendisine destek çıkan bir kullanıcıya cevaben "sadece türkiye’de değil tüm dünyada psikologluk yapabileceğim bir eğitimim var liverpool üniversitesinden" diyerek psikolog olduğu iddiasını bir kez daha tekrarlıyor. gene liverpool üniversitesi'nde okuduğu programın adı, derecenin ne olduğu ve mezun mu yoksa öğrenci mi olduğu net değil.

    bu tweet silsilesine dün denk geldiğimde kendisince atılmış bir tweet daha vardı ama maalesef bugün silinmiş. kelimesi kelimesine hatırlayamayacağım ama birisine cevaben "boğaziçi mezunu değilim, sadece bazı derslerimi orada aldım" gibi bir ifade vardı diye hatırlıyorum. ancak boğaziçi üniversitesi psikoloji bölüm başkanının "azra kohen'in bölümümüzde resmi hiçbir öğrenciliği olmamıştır" açıklaması sonrası sanırım bu tweet artık savunulamaz olmuş.

    - buna ek olarak link vermeyeceğim ama katıldığı birden çok sosyal medya ve ana akım tv programında görüntüsünün altına "psikolog/yazar" ibaresi konduğu örnekler var. bir kere olsa yayıncının hatası dersiniz ama birden çok örnek, ve azra hanım tarafından hiç düzeltme çabası olmayınca burada kendi sorumluluğu da var diye düşünmemek imkansız.

    ilginç olan azra hanım olaylar üzerine "bir konuda uzman olmayan o konuda konuşamaz mı?" içerikli bir yazı yayınlayarak kendince konuyu çarpıtmaya çalıştı. ancak bu düşüncede olan bir kişi, uzun yıllarca kendi görüşlerine anlaşılan ek bir saygınlık kazandırmak için henüz kanıtı ortaya konamamış bir "psikoloji mezunu/psikolog" ünvanından faydalanmaya çalışmış. üstelik üzerinde fikir yürüttüğü konuların önemli bir kısmı psikolojinin alanı bile değilken...

    son sorum da dikkat çekmeyen bir konuda: azra hanım hakkında internetteki hemen hemen her kaynakta "iyi derecede italyanca biliyor" yazıyor. kendi ağzından bu iddiayı duymadım ama eğer doğruysa, ben eğitim hayatında ne bir italya macerası, ne de italyanca bir eğitim programı gördüm. bir dönem kanada, bir dönem de ingiltere var. kursa gitmiş olabilir mi acaba diye merak ettim.

    edit: bu entry'de bahsettiğim ancak silindiğini farkettiğim tweet'in google cache sayesinde screenshot'ını buldum. benim farkettiğim, 29 mayıs 2019'da atılan bu tweet 7 nisan 2020'de silinmiş.

    https://eksiup.com/p/dk368460dujt

    burada açıkça "boğaziçi üniversitesi'nde bazı dersler aldım" diyor. oysa adil sarıbay, "bölümümüzde hiç bir zaman resmi öğrenciliği olmamıştır" diyor. yani mezun değildir demiyor, hiç bir zaman burada öğrenci olmadı diyor. zaten tweet'in silinmiş olması da bir tutarsızlık oluşturduğunun sanırım kabulü.

  • stad kaldırılsa sanki yeşil alan yapılacak. burası türkiye. ali sami yen’e yapıldığı gibi yerine 50 katlı kuleler dikerler. sadece maç günleri olan trafik her gün olmaya başlar.