hesabın var mı? giriş yap

  • başlık: berberde yaşadığım ibretlik olayy

    berber nihat abi saçlarımı kesti, son olarak da ensemi toparlayacaktı. başını öne eğ dedi, ben de 'ben türküm, kimseye baş eğmem' dedim. o anda radyodaki şarkı yerini istiklal marşına bıraktı. marş bitince nihat abi, ben de dahil oradaki 4 kişinin saçını asker traşı yaptı ve sonra inzibat geldi, bizi gönüllü olarak askere aldılar..

    özet: akılalmaz bir olay..

  • gölgeler şatosunun küt saçlı prensi.
    bir modern çağ efsanesidir he-man. 80 kuşağının en tatlı hatırasıdır. bu sırrı sadece üç kişi biliyordu. büyücü , general ve orko. yıllar yılı orkonun tipini merak ettik. bir bölümde kız arkadaşı çıktıda, şoka girmiştik. yılan kaleden korktuk, hep yağmur yağardı üstünde... oyuncakları kutsal hazinemizdi.oyuncak figürlerin üstünde, tam zırhın ortasında dönen bir mekanizma vardı.bu mekanizma oynadıkça zırhın üstündeki amblem kaybolur sanki kılıç darbesi almış gibi bir görüntü ortaya çıkardı.
    bir ara filminide yaptılar da millet videocuda sıraya girdi...

  • pygmalion etkisinin tam tersi olan durumdur.

    bu konudaki en klasik örnek üzerinden gidelim: öğretmen-öğrenci ilişkisi.

    mesela bir öğretmen çok fazla gelecek vaat etmeyen öğrencisine daha az ilgi göstermesi bu duruma verilebilecek güzel örneklerden.

    günlük hayattan aşina olabileceğiniz başka örneklere değinelim. mesela kilo veremiyorsun, boğazını hiç kısmayı beceremiyorsun gibi tepkiler karşı tarafı olumsuz etkileyip kilo verme konusunda istediği hedefe ulaşmasına büyük bir engel olarak görülebilir. veya ebeveynlerin çocukları için sürekli çok yaramaz, hiç çalışmıyor vs. gibi açıklamalar yaparak çocuğunu eleştirmesi de çocuğun şevkini kırıp onu çalışmadan iyice itebilir.

    tabii bu iki zıt tanımın can bulduğu bedenlerin sergiledikleri tavırlar da doğal olarak farklı oluyormuş. mesela pygmalion liderler özgüveni ve empatici gücü yüksek, başkalarının ne dediğine önem veren insanlarken golem liderler daha anlayışsız, başkasının ne dediğine pek de önem vermeyen insanlardır.

  • söyleyeceği şeyi dolandırmada usta, ima yapmada işinin ehlidir:

    - seni buraya hangi rüzgar attı nina? yoksa "ağır" ve "pirinçten" bir rüzgar mı? ha?
    - nicholas'ı pirinç mumlukla benim mi bayılttığımı ima ediyorsun?
    - bilmiyorum nina, sen ne dersin, ha?

    hep böyle bir alaycı hava, abuk subuk imalar... hep böyle bir küçük dağları ben yarattım, siz de şans eseri oradan geçiyormuşsunculuk... "bilmem, sence de öyle mi?" 'ler, lafı şakacıktan bir tarafından anlıyormuşçuklar... cukcuklar, cikcikler...

    - bir içki hazırlamamı ister miydin richard? hah hah... ister misin?
    - evet, lütfen. sert olsun.
    - sert diyorsun... pirinçten bir mumluk gibi sert...
    - nicholas'ı benim bayılttığımı mı ima ediyorsun?
    - senin bayılttığını ima ettiğimi de nerden çıkarıyorsun?
    - ya kafasına ben vurmuşum gibi sürekli imalar bakışlar filan atıyosun...
    - nicholas'ın sadece bayıldığını biliyorduk richard... kafasına vurulduğunu değil! hah ha! kendin söyledin!

    sanki totoşuna vurulsa bayılacak nicholas, heralde kafasına vuruldu. bunu bilmiyor mu? tabi biliyor. ama tehditkar, alaycı, karşısındakini tiye alan, her an patlamaya hazır bir bomba imajını sarsacak bir hata yapmaması lazım.

    - sana bir şey itiraf edeceğim daniel. nicholas'ı ben bayılttım.
    - ne? sen mi? o zaman kaç bölümdür ne diye ima üstüne ima yapıyorsun? hasta mısın kuzum?
    - kuzun? kuzu mu? hah... pirinçten ve ağır bir kuzu heykeli mi ha? kuzu şeklinde bir mumluk mu?
    - rahatsızsın olm sen.

  • otelciydim.

    türkiye'de iptal edilemez geri iade edilmez olarak yaptırdığınız rezervasyonları kullanmazsanız (bkz: no show) ve rezervasyon yapılan otel kredi kartından ödeme almışsa kredi kartının ait olduğu bankaya kullanım itirazı yapıp paranızı geri alabilirsiniz.

    bu tür durumlarda bankalar otellerden konaklama esnasında doldurulan kayıt formunu isterler kullanım olmadığı için de parayı iade ederler. promosyon, iptal edilemez rezervasyon, indirim dinlemezler.

    edit: 12 yıldır sözlükte yazarım, evveliyatında da sağlam bir okurdum ama en fazla reaksiyon aldığım entry bu oldu, gelen sorularla kendimden bile şüphe ettim ve gelen mesajlar için genel bir açıklama yapayım dedim:

    1-kredi kartınızdan ödemenin direkt olarak otel tarafından alınması gerek, ödeme olarak bazı online acentalar müşterilerinden ödemeyi alıp, komisyonu düşülecek şekilde otele bir virtual kredi kartı tanımlarlar ya da cari olarak çalışıp ödemeyi sonra yaparlar. bu tür durumlarda muhatap acente olduğundan bu konu ile ilgili bir acentacıdan bilgi almak doğru olur. yine de ödeme direkt otel tarafından alınmışsa prosedür entrydeki gibidir. en azından kasım 2019'a kadar.
    2-uçak biletleriyle ilgili bilgim yok.

  • bugün yaşanan engelleme sürecine ilişkin tarihe not düşmek açısından:

    01:15'te btk'dan bazı içeriklere ilişkin erişim engelleme kararı mail olarak iletildi. mailde -kanuna da uygun olarak- kararın 4 saat içinde uygulanması gerektiği belirtiliyordu.

    ancak bu mail gelmeden önce söz konusu içerikleri sakıncalı görerek zaten kaldırmıştık. bu nedenle karar bize geldiği saat itibariyle kararın uygulanacağı türden bir içerik bulunmamaktaydı.

    bunlara rağmen saat 03:01'de ekşi sözlük'e erişim btk tarafından engellendi. erişim engelini farkettiğimiz an esb ve btk sitelerinde erişim engelinin dayanağını görmek için sorgulama yaptık, ikisinde de engelleme kararı olmadığı bilgisi çıktı. bunun üzerine esb ve btk'yı aradık, esb alakaları olmadığını, btk ise bahse konu içerikler nedeniyle engelleme olduğunu söyledi. söz konusu içeriklerin yayında olmadığını kendilerine ilettik. inceleme yapıp, belirttiğimiz gibiyse engellemeyi kaldıracaklarını belirttiler. daha sonra btk yetkilisi emailimize cevaben, 03:21'de "erişime tekrar açılması hususunda gerekli işlemlere başlanmıştır." açıklamasını yaptı.

    olayın ve görüntülerin vehameti nedeniyle bu kısmındaki aksaklıkları sorun etmiyorum zira konuyu açıkladığımız an 20 dakika içinde gerekli düzeltmeyi yaptı btk.

    sorun 03:01'de engellenen sitenin 03:21'de engelleme kalktığı halde 07:02'ye kadar engelli kalması. erişim engelleme kararı derhal uygulansa da, engelin kaldırılmasına ilişkin kararın uygulanmasında acele edilmediği olabiliyor. onu da geçiyorum, bir başka konu var ki, o sanıyorum türkiye'de ilk defa uygulandı.

    erişim engeli nedeniyle ulaşamadığınız siteye vpn'le ulaşmanızı engellemenin en basit yolu, siteye yurt dışından gelen trafiğin tamamını engellemek. peki bu neden yapılmıyor? çünkü hosting hizmetini türkiye'den alıyor da olsa, türk sitesi de olsa, aslında erişim engeleme kararları türkiye cumhuriyeti sınırları içinde geçerli. sitenin yurt dışından da erişime kapatılması, yani sitenin tümden kapatılması hukuki değil. ama erişim sağlayıcıların engellenen sitelere girmek için kullanılan alternatif yöntemleri de engelleme yükümlülükleri var kanunen. bu nedenle daha önce kullanıcıların vpn yoluyla sitelere erişimlerini engellemek için vpn servislerinin kullanımını kısıtladılar. (bkz: 4 kasım 2016 vpn erişim yasağı) bunun orantılılığı da başka bir tartışma konusu.

    ekşi sözlük'e sadece türkiye'den değil, tüm dünyadan erişim engellendi.

    yurtdışından ekşi sözlük'e erişimin nasıl engellendiğine ilişkin teknik bir açıklamayı aşağıdaki linkten okuyabilirsiniz. tek bildiğim, aslında bağlantının kurulduğu ancak bağlantı kurma aşamasında bu rotada bulunan bir cihazın sahte bir veri paketi yaratarak bağlantıyı kesiyor olduğu.

    bu nedenle siteye aslında "ulaşılabildi" ama hiçbir veri alınamadı. bu da sitenin bizim tarafımızdan kapatıldığı algısı oluşturdu.

    erişim engeli türkiye'de kaldırılmasına rağmen, (04:40 civarı ttnet, 06:40 civarı turkcell açılmıştı) bu garip yurt dışından erişiminin engellenmesi uygulaması 07:02'ye kadar devam etti. bu süreçte tekrar btk ile iletişime geçtik, yurt dışını kapsayan bir karar vermediklerini, böyle bir uygulamaları olmadığını, erişim sağlayıcılardan birinin yapmış olabileceğini, erişim sağlayıcılarla irtibata geçmemizi söylediler.

    https://twitter.com/…esci/status/812156728426962944

  • 'abbas güçlü ile genç bakış'ta soru soracak olsam, abbas güçlü'ye "bebekken de mi adınız abbas'tı?" sorusunu sorardım.