hesabın var mı? giriş yap

  • bütün treni kokutup iğrenç bir havanın oluşmasına sebep olan, insanlara saygısı olmayan insan davranışı.

  • amerikalı olsa daha ünlü olurdu diye düşündüğüm pedagog.

    bu adama dr. frankestein suçlaması yaparlar. tam bir bilimadamı gibi soğukkanlılıkla hareket etmiştir, teorisini kanıtlamak için.

    home-schooling dedikleri okuldan bağımsız evde kendi imkanlarıyla eğitim verirken, çocuklarının sosyal bakımdan geri kalacağı suçlamasıyla karşılaşmış. zamanın macar otoriteleri epey üzerine gitmiş.

    fakat o sosyal bakımdan geri kalacak dediği çocuklar, 12 yaşına geldiğinde farklı ülkelerden davet alıp bir çok yetişkinin alanda ancak hayal edeceği başarıları kazanıyordu. ihtiyaçlar hiyerarşisinde, önemsenmek, saygı görmek kısmı tavandı anlayacağınız.

    zira çocukları da her fırsatta baskıcı değil, tam aksine son derece sağlıklı ve destekleyici ortamlarda büyüdüğünü dile getirir.

    kızkardeşlerden özellikle judit polgar en iyi zamanlarında canavar gibi bir şeye dönüştü oyun gücü olarak. taktiksel kuvveti müthiş seviyelerdeydi.

    ortanca kendi keyfinden bırakmış hadi onu geçelim de, susan ve judit, macaristan'ı aşan ünleriyle, eğitim cdleri, okuları, profesyonel destekleriyle dünyada ekol alanlarında.

    olayı satranç değil herhangi bir aktivite olarak düşünelim, sıradan bir okul hayatı geçirseler ve böyle vizyoner bir baba olmasa, bu şöhrete ve güce ulaşacaklarını düşünebilir miyiz?

    imkansız.

  • bu ciddi bir konu. yazar arkadaşın etrafındaki insanlar aynı zamanda sizin de etrafınızda olabilir.

    edit: ulan 2 fav alacağız diye yapmadığınız embesillik kalmıyor şu alemde. insandır bu. düşer, kalkar. yarın öbür gün sen düşersin, olmadık bir sebeple bir borcun altına girersin, tanıdığından yardım istersin, veririm ama kız kardeşinle veya karınla bir gece birlikte olurum, al paran hazır derler. o zaman erkeklik yapmaya kalkarsın. ama söz konusu kadın olunca rerere,rörörö. yabancı değil oğlum bu mesajı yazanlar. sizin de çevrenizde var düşmenizi bekleyip, düştüğünüz an arkanızda bitecek olanlar.

    bu mesele meriçlik meselesi değil. insanlık meselesi. ekonomik şartlar ortada. insanlar maddi olarak zor dönemler geçirebiliyor. ya destek olursun ya da olmazsın. bu kadar basit!

    debe editi: bu başlık altında yazılanlara baktığınız zaman ülkeye olan umudunuzu kaybedebilirsiniz. destek verip debe ye girmesini sağlayanlara baktığınızda ise hala bir şeylerin düzeleceğine dair umudunuz olsun!

    bu memlekette namussuzlugun bu kadar prim yapması, namusluların sesinin çıkmamasından kaynaklıdır. lakin biz henüz ölmedik ve hala çok kalabalığız. namussuzlugu normalleştirmenize izin vermeyeceğiz!!! ne kadın, ne erkek, ne çocuk hiçbir şekilde sizin insafınıza bırakmayacağız. ama birgün olurda karşılaşırsak böyle bir durumla çevremizde, annenizin bile tanıyamayacağı hale getireceğiz, bilginize..

    siz elalemin kızına 3 kuruş para için bunu söyleme cesareti gösterecek kadar cesursanız, biz de gerekeni yapmak için hazır bekliyoruz! hodri meydan..

  • burada helal olsun denilecek tek şey (o da tartışılır) 153 kilo birinin masada kalma pahasına bile olsa bu ameliyatı olma cesaretini göstermiş olmasıdır. kilo vermesi ameliyatın doğal bir sonucu. ameliyat sonrası zaten zoraki diyettesin, istesen de yiyemiyosun.
    mutluysa ne güzel. eklemek lazım şişmanken de hayat enerjisi ve özgüveni ile moral ve mutluluk veriyordu.

  • kanıtlarla dolu dolu desteklenmiş rezalet. 9/10. tek puanı bu devirde iphone x almasından kırdım. o da kıskançlıktan tamamen. yanlış anlaşılmasın.

  • bi bok bildiği yoktur,
    çünkü hayat ona güzeldir.

    bilmez ki depresyon, anksiyete ve panik atak aslında güçlü insan hastalığıdır, fazla yükten, sabretmekten, hassasiyetten olur.

    nasıl başın ağrıdığında ilaç kullanıyorsan, ruhun için de kullanmakta hiç bir sakınca yoktur.

  • şahsen öncesinde hiç bilmediğim olayın, netten tarayınca ortaya çıkan ayrıntılarının kompakt hali. benim gibiler faydalansın.

    2009 johnny depp “the rum diary” filmindeki rol arkadaşı amber heard’le tanışır. öyle aralarında pek bir şey olmaz.
    2011 amber vogue dergisine, “johnny ile çalışmak işkence gibiydi, olmaz olsun öyle rol arkadaşı” diyerek çemkirir.
    2011’in sonları ya da 201’nin başları bu ikisi çıkmaya başlarlar.
    2014 amber’ın parmağına yüzüğü takar. johny depp de evet nişanlandık, çatlayın der.
    https://pbs.twimg.com/…goml?format=jpg&name=900x900
    2015 la’deki evlerinde aile arasında yemekli bir cemiyetle evlenirler.
    2016 amber johnny’e fiziksel şiddete maruz kaldığı gerekçesiyle boşanma davası açar. mahkeme de johnny’e uzaklaştırma kararı verir. hanım kız der ki bu adam bana telefonunu fırlattı, yüzümde çürükler oluştu buyrun bakın. johnny depp, külliyen yalan der.
    2016 amber uzaklaştırma kararını kaldırtır, 50.000 dolarlık nafaka talebini geri çeker. johnny ile birlikte ortak basın açıklaması yaparlar, yok şiddet middet yok derler.
    2017 sonunda boşanırlar.
    2018 amber gazeteye şiddete maruz kaldığını yazar. ama johnny yaptı demez. haydaa.
    2019 johnny amber’a gazetedeki karalayıcı demeci yüzünden 50 milyon dolarlık dava açar.
    2020 ocak, medyaya amber’ın johnny’i darp ettiğini ifade ettiği ses kayıtları sızar.
    2020 temmuz 3 hafta sürecek iftira davası başlar. karşılıklı olarak fiziksel şiddet şikayetlerinde bulunurlar.
    2020 kasım mahkeme depp aleyhinde karar verir. 4 gün sonra da johnny depp fantastik canavarlar 3 filminden ayrılmasının istendiğini söyler ve ayrılır.
    2021 mart, johnny’nin temyiz talebi reddedilir.
    2021 nisan, karşılıklı olarak yine davalaşırlar. 100 milyon dolarcık.
    dava aşamasında
    1. johnny mahkemede, amber ilişkileri sırasında şiddete ihtiyaç duyuyordu gibi bir açıklama yapar.
    2. tartıştıktan sonra parmağını votka şişesiyle kestiğini söyler.
    3. ayrıldıktan sonra amber’ın bir arkadaşının bunların yatağında kakasını yaptığını ifade eder.
    4. ha bir de amber johnny’nin yüzünde sigara söndürmüş, johnny’nin ifadesine göre.
    dava sürüyor.