hesabın var mı? giriş yap

  • (travesti evi)

    - hayirli ramazanlar abic.. ablaci.. ee $ey adettendir bahsis isticektim ben.
    - ayhahaha sende tokmak da vardir di mi $imdi ahuahau. necla kiz gel tokmakci geldi.
    - euzubillah...

  • henüz 23 yaşımda aşık olmuştum. onun doğru insan olduğuna emindim. gördüğümde avuç içlerim terliyor, kalbim ağzımdan çıkacak gibi atıyordu.

    ilk buluşmamızda evli ve 2 yaşında bir kızı olduğunu, boşanma davası açtığını söyledi. yani ben onu tanıdığımda boşanma davası açılmıştı. ona şunu söyledim.

    "boşanma davan bitene kadar görüşmeyelim. belki evliliğine bir şans daha tanımak istersin. çocuğun için bir arada olma kararı verirsin. bu süreçte ben yanında olmak istemiyorum. söyleyeceğim en ufak bir söz, yapacağım bir davranış belki kararını etkiyleyebilir. boşanman ya da boşanmamana hiçbir şekilde dahil olmak istemiyorum. ne karar verirsen ver asla seni yargılamam. davan tamamen bittip yolunu çizdikten sonra tekrar konuşuruz"

    üst düzey ve sanat eğitimi almadan söyleyebilmiştim bunu üstelik. davası bitene kadar asla görmedim, konuşmadım. aradan 18 sene geçti. ve ben 18 yıldır kafamı yastığa koyar koymaz uyuyabiliyorum. huzurlu bir uykuyu, galaksinin en muhteşem aşkına değişmem.

    aşk denen şey bir gün biter. ancak vicdan toprağa gireceğimiz güne kadar bir azap kolyesi gibi sallanır durur boğazımızda.

  • hayat gerçekten enteresan. bjk arsenali ciddi şekilde zorlayıp neredeyse elerken ve futbol olarak da bence daha iyi oynarken gs'li arkadaşlar "aferin bjk'ye" diyeceğine "arsenal bu sene kötü yeaaa" demişlerdi. ve o arsenal döndü dolaştı gs'nin grubuna düştü. ilk maçta dalga geçti ikincisinde ise dalga geçmekten beter ediyor. hayat gerçekten enteresan.

  • okuması zevkli, akıcı ve akılda kalıcı bir rezalet. 7/10

    sürekli geçtiğim bir güzergah olduğu için unutmam da mümkün değil artık.

    yol üstü tesisleri zaten amaç olarak "tuttuğunu öp" prensibiyle çalışırlar, uğrayanların yüzde 90'ı bir daha uğramadığı için çirkeflikte ve geçirmede sınır tanımazlar.

    açık büfe de yapısı gereği sadece alana aittir, bir çatal da alsan doyasıya geçirme hakları var bu doğru. ama bunu kötüye kullanmadığın sürece dünyanın her yerinde açık büfeye ucundan salça olmaya göz yumulur. hatta çoğu yerde itibar adına istismar edilmesine ses çıkarılmaz. normal bir yerde tek kişi açık büfe alır diğeri menemen bir başkası tost bir diğeri de sucuklu yumurta ama karışık yerler ve sıkıntı olmaz. ama buradaki nüans masadaki herkesin çorbada tuzu olmasıdır ki örneğimizde de olay böyle.

    ben olsam ücreti ödemez, müdürü çağırırdım. müdür de olayı çözmezse,"madem ödüyorum ben de yerim" diyerek tüm açık büfeyi talan eder, 2-3 günlük yemeğimi o anda yer, hatta ekmek arası yolluk bile yapardım kendime. arkadaş aşırı kibarmış.

  • uzun yillardir(10-15) hasir nesir oldugum, bazen her gun saatlerce elime aldigim bazen gunlerce unuttugum, enstrumanimdir kendisi. yeri geldi ekmek teknesi oldu, yeri geldi bel agrisindan kivrandirtti.

    yillar icinde biriktirdigim tecrube ve gozlemlerime gore;

    - en az bir sarkiyi minimum gereksinimle sahnede calabilecek kivama gelmesi en kolay enstrumandir.

    - ritmi ve armoniyi takip ettiginiz surece, epey ozgur olabileceginiz bir enstrumandir bu da caldiginiz sarkiyi sikici olmaktan kurtarabilir.

    - yapisi geregi agir bir enstruman, o yuzden sahnede cakili kalmaktansa dans etmeniz, saga sola adim atmaniz hem beliniz hem de sahne performansiniz icin arti puandir.

    - kendim sadece 4 telli caliyor olsam da en optimum hali 5 tellisidir. 5'in ustu de fantezidir.

    - bi kompresor, bir tuner ve iyi bir bas ile calamayacaginiz orkestra yoktur. bu acidan dusununce gitara gore ekonomik bir enstrumandir. esas ton parmaklarinizdadir. penayla calan arkadaslar konusunda bir yorumum yok.

    - ustalasmak her enstruman gibi emek isteyen, minik minik onlarca refleksin birlesmesinden olusur, baslangicinin kolay olmasina aldanilmamalidir.

    - bu aleti susturmak, sustururken konusturmak (dead notes) ustalasma yolundaki ilk kilometre tasidir.

    - armoni bilmek, yapabileceklerinizin sinirini cok genisletir, oturup kagit kalemle calisin, uzerine kaydedin, deneyin, yanilin. baska yolu yok.

    - kafaniz karistiginda ritm icin davula yaslanabilir (kick-snare takibi), armoni icin gitara dayanabilirsiniz, bas gitarla donlari doldurmak biraz zor ama imkansiz degil.

    - takimdan ayri duz kosu tadinda grubunuzun davulcusuyla sadece bas-davul seanslari yapmaniz gelisiminize epey katki saglayacaktir.

    simdilik aklima gelenler bunlar, cok guzel bir enstruman, tadini cikarin.

  • polonya televizyonu'nda seyrederken gördüğüm olay. yarışmacı bir tane sessiz harf satın alınca yarışma bitiyor. orjinalinden seyredelim:

    - chce kupic cichy liscie.
    - fywszistszy!
    - y.
    ("dlink! dlink! dlink!")
    - brazkwvlytzky pawlitsky! 37 lytszkysklhwy jswiskyltso! fsyzswki jirtwyski gramsci :(

    yani orta seviye lehçe'mle çevirmem gerekirse:

    - sessiz harf satın almak istiyorum.
    - al!
    - y.
    ("dlink! dlink! dlink!")
    - bravo pawlitsky! 37 tanesi yandı! böyle dilin gramerini sikiim.

    edit: şansımı sikiim. (#26258712)

  • filmleri, bir film sahnesine ait bir fotografin altina yazilmis bir replik kadar taniyan,

    sair, dusunur yahut yazarlar hakkindaki fikirleri, sadece onlara ait bir cumle, dize ya da kisa bir paragraf kadar olan,

    arkadaslarla bir sey yapmayi, kahvenin adinin bile kahve olmadigi ucube mekanlarda karsilikli oturup telefonlara gomulmek sanrisi ile karistiran,

    baskalarinin dayattiklarini, hic suzgecten gecirme geregi duymadan dogru kabul edip icsellestiren ve bu sayede adim adim kendine yabancilasan,

    bu yabancilasma ve surekli poh pohlanma yuzunden, yedigi yemek, o an nerede oldugu, o gun ne giydigi, o hafta sonu kiminle oldugu baskalarinca gercekten onemseniyormus zannedecek kadar benzersiz bir ego sahibi olan,

    nihayetinde, tum bu sanrilarin kacinilmaz sonucu olarak oncelikli ihtiyaci 'ilgi' olan, tum hareket, davranis yahut soylemleri sadece ilgi cekmek adina olan, istedigi ilgiyi bulamadigi anda kendini dunyanin en mutsuz insani ilan eden, bambaskalasan bir nesildir muhtemelen.

    mutlulugu, 'oglen yemegimizzz kips kips' etiketi ile paylasilan bir fotografin toplayacagi 'like'ta arayanlar, mutsuzluga mahkumdur.

  • yanlış önerme.

    doğal sayıların toplamının negatif olması değil, doğal sayıların grandi serisine göre toplamının negatif olması olacak. -1/12 ise ramanujan toplamına göre çıkan sonuç. senin yaptığın doğal sayılar toplamı olsa arada çıkarma işlemi olmaz güzel kardeşim. burada laf kalabalığı yaparak saçmalıyorsun. bak bakalım yaptığın işlemlerde pure toplama işlemi mi yapıyorsun yoksa araya başka işlemler mi karıştırıyorsun?

    yazdığın şeylerin ingilizce kaynağı ise burada.

    edit: klavye hataları giderildi ve bazı mesajlar üzerine aşağıdaki yurdum insanının anlayabileceğini düşündüğüm şekilde aşağıdaki anlatım eklendi.

    matematikte tek bir söylem, tek bir işlem, tek bir operatör vs çok çok fark eder. tıpkı başlıkta sunulan eksik bilginin neden olduğu bir yanlış gibi. bir kümenin elemanlarını farklı metotlarla işlerseniz sonuçlar çok farklı olur ve siz bu sonuçlara bakarak kümenin elemanları hakkında birbirine aykırı çıkarımlar yapamazsınız.
    örneğin, doğal sayılarda toplama işlemi yapmak istiyorsanız pure matematik ispatı tek bir şekilde yaparsınız temelden.
    öncelikle doğal sayılar kümesini kurarsınız, daha sonra toplama işlemini kurduğunuz doğal sayılar kümesi üzerinde tanımlarsınız, ve son olarak da tanımladığınız işlemi yaparak ispatı bitirirsiniz. bunların hepsini kümeler üzerinde yapıyorsunuz bu arada. çünkü sayı denilen kavram yok ve oluşturduğunuz kümelerdeki elemanları sayı olarak adlediyorsunuz.
    matematikte bunula ilgili çok temel birkaç teorem vardır ve yukarıdaki yanlış yorumlanan metot ile bu ispatı her yerde bulabileceğiniz teoremleri birbiriyle cima eylettiyorsunuz. mesela pozitif sayıların toplamı ve çarpımı pozitiftir. buyrun binlerce, milyonlarca bu söylemimi kanıtlayacak örnekleme yapabiliriz. siz bana gerçek sayılarla aksini ispat edeceğiniz bir tane örnekleme yapın ve beraber makale yazalım.

    ıraksak ve yakınsak durumları var başlıktaki metodun da içinde olan, ve bu seriler yakınsayabilir ama serilerin gerçek değerleri yakınsamaz. bunu çok bilinen bir durumla anlatmaya çalışayım. örneğin bir sayının sonsuza bölümü sıfır olarak kabul edilir, ancak aslında sıfır değildir. limitini alıp sıfıra yakınsadığını kabul ederiz. sonsuz diye bir sayı olmadığından (sonsuz bir kavramdır) bu tür matematiksel işlemlerde bazı varsayımlar yapılır ve sen sağ ben selamet işin içinden çıkılır, taa ki daha iyi bir yöntem belirlenene kadar. yukarıdaki metotda da bir seri tanımlanmış ve o serinin kurallarına göre bir sonuç ortaya çıkmış, durum bundan ibaret. yani basit toplama işlemi yapılmıyor.

    ben size yukarıdaki gibi bir pure matematik bilenler dışında pek kimsenin anlayamayacağı, adım adım anlatarak çok basit işlemlerle 1 = 2'yi de ispatlarım. bu nedenle çok da şey etmeyin yani.
    son olarak dediğim gibi, "doğal sayıların toplamının negatif olması değil, doğal sayıların grandi serisine göre toplamının negatif olması olacak. -1/12 ise ramanujan toplamına göre çıkan sonuç."
    gerçek değerlerle divergent değerleri karıştırırsanız böyle sonuçlar bulmanız normal. öperim bilimsel olarak.

  • genelleme yaparsak bayanlar futbolla ilgilenmez. ama dünya kupası, avrupa şampiyonası veya şampiyonlar ligi maçları olduğunda uzaktan da olsa muhabbete katılmaya çalışırlar. az önce şampiyonlar ligi kura çekimi ile ilgili olarak işyerimdeki bayanların konuşması:
    nazife- fenerbahçe'ye roma çıkmış
    ben - kızım hangi internet sitesine bakıyorsun sen, chelsea çıkmış.
    nazife- hangi ülkenin takımı o?
    ben - ingiltere.
    şeyda - roma da ingiliz takımı mı?
    ben - yok ebesinin örekesi ali sami
    şeyda - ne?
    ben - kızım roma italyan takımı ama fenerbahçe'ye ingiliz takımı chelsea çıkmış. italyan takımı roma çıkmamış. hem roma italya'da bir şehir.

    bu sırada bayanlardan biri olan melike telefonda birisine anlatıyor.
    melike - fenerbahçe'ye italya'dan bir takım çıkmış çelsi'miymiş neymiş adı

    baba kurtarın beni allaaaşkına ya!

    "hacım nerde sizin şirket, ben gelir anlatırım onlara ofsaytı" diye mesaj atacak suserlere peşinen edit: ablalar 40 yaş üstü, geçimsiz, bekar ve kapıdan yan geçiyorlar.

    düzeltme 2: her bitli baklanın bir kör alıcısı varmış hakikaten

  • üniversite, yüksek, askerlik derken...

    3-4 yıllık iş deneyimiyle birlikte kurumsal bir şirkette senior web developer falan olurdu şu yaşıyla. (bkz: alkış)

    iş çıkışı mochasını içer, boş vakitlerinde twitter'da karı-kız kovalar ve her zaman aklında olan kendi şirketini açma hayali toplum baskısı sonrasında yapmak durumunda kaldığı evlilikle biterdi.

    sonrasında ne bileyim... görümce, elti ne boksa işte onların evinde çoluk çocukla beraber beyaz çoraplarıyla bağdaş kurmuş vaziyette çay içerken, acun programlarına katıla katıla gülerdi.