hesabın var mı? giriş yap

  • bünyesinde çalışanlarına ad.soyad@kocbank.com.tr biçiminde e-mail adresi vermek yerine (adının ilk üç harfi)(soyadının ilk iki harfi)@kocbank.com.tr biçiminde e-mail adresi dağıtan kuruluş.. çalışanların mail adreslerini oldukça merak etmekteyim, zira şu tip mail adresleri görmek oldukça mümkün görünüyor:

    tahir tantan --> tahta@kocbank.com.tr
    deniz yöntem --> denyo@kocbank.com.tr
    salih akgündüz --> salak@kocbank.com.tr
    hande zorlu --> hanzo@kocbank.com.tr
    ahmet akça --> ahmak@kocbank.com.tr

  • --- spoiler ---

    2x16 kesinlikle bugüne kadar yayınlanmış en iyi bölümüydü. ayrıca bu muhteşem bölümde muhteşem bir detay çarptı gözüme.

    malum 1985 yılındayız. diğer evrende gözcüler sinemadan çıkıyorlar. sinemada back to the future'ın oynadığını görüyoruz. hatta filmle ilgili yorumlar yapıyor gözcüler, teorisi sağlam falan şeklinde. fakat bir de ne görelim. başrol michael j. fox değil, eric stoltz.

    bilenler bilir, back to the future'da ilk olarak marty rolü eric stoltz'a verilmiş hatta filmin büyük kısmı onunla çekilmiş, fakat eric stoltz'un marty gibi genç bir karakter için biraz yavaş, ağır düştüğü düşüncesiyle michael j. fox'da karar kılıp marty sahnelerinin hepsini m.j.fox ile tekrar çekmişler. vay anasını lan, diğer evrende eric stoltz oynamış marty'yi. detay harikaydı, özellikle benim gibi back to the future manyağı bir adamsanız bölümün sonuna kadar o sinema tabelası gözününüz önünden gitmeyecek bölüm bitene kadar. hatta bittikten sonra.

    --- spoiler ---

  • edit: haber yalanlandı, dolayısıyla sevincimiz, umudumuz da havada kaldı. yazık ki ne yazık...

    kim bilir yok yere kaç canı feda ettik bu 30 saat geç alınan karar süresinde. bozuk televizyon gibi sırtına vura vura devlet çalıştırıyoruz.

    arama kurtarma faaliyetleri için geç fakat güvenlik, koordinasyon, barınma, beslenme ve ulaşım sorunları için nihayet ordu görevinin başında.

    haydi aslanlar toprağın altındakilere el uzatmanıza izin vermediler ama şimdi toprağın üstündekilere kol kanat germe vakti. kimsenin size suç bulduğu yok. bu geç alınan kararın vebalinin sahibi belli. sizlere güveniyoruz.

  • "son dakika - ekşi sözlük yönetimi, aynı anda hekimlere küfretmekten ve ümit özdağ fanatiği taklidi yapmaktan yorgun düşen kadrolu ak troller için bayramda 9 günlük tatil teklifini gündeme aldı..." şeklinde olan tweet'tir.

    yazarların bu tweet hakkındaki görüşlerini merak ediyorum doğrusu.

  • kişisel film izleyiciliği tarihimin içinde çok özel bir yer edinmiş, bittiğinde insanın ağzında kaliteli bir şarap tadı bırakan, tek kelime ile muhteşem bir film. hiçbir sinemasal zorlamaya, senaryo oyununa gitmeden, yalnızca hayatın doğal bir kesitini olanca sahiciliği ile anlatmakla yetinmesine rağmen, aşk üzerine, hayat üzerine büyük laflar etmeyi başaran, bolca güldüren, zaman zaman düşündüren, insanı sinema koltuğundan alıp ispanya'daki o bohem hayatın içine çeken ve en önemlisi tüm bunları aslında yapmaya çalışmadan, kasmadan, görülmemiş bir doğallıkla başaran mest edici bir woody allen şaheseri, yönetmenin ustalık eseri. insanın böyle bir film yapabilmesi, tüm insani duyguları olanca yalınlığı ile içselleştirebilmesi ve seyirciye bu etkinlikte aktarabilmesi için iyi bir sinemacı olmaktan öte hayatı tüm incelikleri ile yaşamış bir bilge kişi olması gerek.

    tüm bunları söylerken filmin sinemasal anlamda iyi veya kötü olduğuna dair bir mütalada bulunmuyorum. zaten filmin benim için bu derece özel olması, tam da sinemasal bir başarının peşinden koşmak yerine, insanları ve özellikle de kadınları bir parça da olsa anlamanın peşinden koşmasından kaynaklanıyor.

  • narsisistik kişilere özgü bir davranış bozukluğu olan gaslighting, kişilerin kurbanlarına onların kendilerine dair algılarını yeniden biçimleyecek şekilde belleklerine olumsuz bilgi ve yargıları sokmalarıyla tezahür eder. bir manipulasyon yöntemi olarak da kullanılan durum, sorgu teknikleri içinde de yer alır.

    basitçe, filmlerde kendisini kaçıran ve kabus hayatı sürdüren kişinin telkin yoluyla sınırladığı algıyla yaşayan ve bir türlü kaçmayı beceremeyen kişiler buna örnektir. sosyal hayatta da karşınıza çıkarak kendi yargılarını sık telkinlerle size saldırma biçiminde gösteren otorite figürleri, böylesi bir algısal kopukluğa yol açabilir.

    1944 yapımı bir hollywood filmiyle terminolojiye girmiştir. ilgili film için bakınız

    psikolojik baskı oluşturarak tüm kanaatler yeniden oluşturulabilir.
    sizin de başınıza gelmiştir. sizin hiç olmadığınız bir insan olduğunuza dair telkinler duyarsınız, bir süre sonra telkinin geldiği yerle savaşmamak için ya da başka bir nedenle kabullenirsiniz, kabullendiğiniz an, telkin kendi delillerini oluşturur. yani kendini gerçekleştiren kehanete dönüşür durumunuz. ancak farkındaysanız, eylemleriniz ve karakteriniz tutarlı bir bütünlük gösteriyorsa etkilenmezsiniz.
    her durumda telkini yapan kişi, sizi nasıl görmek istiyorsa öyle görüyordur. tıpkı rorschach lekesi gibi, orada olanı değil, kendi içindekini görüyordur.
    narsisistik kişilerin yargılarını silmek zordur. telkine kapalı olduğunuzu göstermeniz narsisizmle inşa ettikleri kabul ettirme gücünün parmaklarının arasından akıp gittiğini düşünmelerine neden olacağından yüksek ihtimalle sizi listenin dışına iteceklerdir.

    insanlar telkine açıktır. kendinizi olumsuzlamayın. başkasının gözünden bakmayın kendinize.

  • yavuzcuk, bunu tekrar tekrar oku, hatta çerçeveletip görebileceğin her yere as. o her zerresini para bürümüş gözlerine insanlık nedir hatırlatır.

    "ne hırsızlık ne arsızlık yaptın da bizi bastırmaya çalışıyorsun? o meydanda olsan sen de yuhalayacak mıydın? ne ben, ne de ailem bizi yuhalatanın da yuhalayanın da ailesini tanımayız, ismini de bilmeyiz, ağzımızdan asla kötü söz söylemez, aklımızdan ve kalbimizden asla kötü düşünce geçirmeyiz.

    ancak biz seni dünyaya getiren o güzel kadını tanırız, ellerinden öper, önünde saygıyla eğilir ve olur da bir haddiniz bilmez ona dil uzatırsa bedenizmizi siper ederiz. sen yine de o onurlu ve güzel kadına laf etme şerefsizliğini gösteren bir alçak olursa, çık ve ilk konserinde beni berkin elvan'ın annesi gülsüm'ü yuhalat. gocunmam, yaralanmam, üzülmem. derim ki şahsenem bacı anamdır ona gelen bana gelsin."

    gülsüm elvan 03/12/2014 ankara

    http://www.cumhuriyet.com.tr/…de_beni_yuhalat_.html

  • boş beşik filmindeki bebeğini kaçıran akbabalarla savaşan fatma girik. halen travma benim için, korkunç bir sahneydi. açıp izleyemem bile artık, o derece etkilemişti beni.

    editsu: akbaba değil kartalmış. yıllarca ahını aldım akbabaların yazık oldu. kahrı bela kartallar!