hesabın var mı? giriş yap

  • dünya edebiyatının en iyi on romanını seçmek çok zordur. birçok eleştirmenin ve okurun listesi farklıdır doğal olarak. ancak hemen şunu da belirteyim: en iyi on romanı seçmek aslında dünyadaki tüm romanları okumadan karara bağlanabilecek bir şey değildir. ama tüm romanları okumanın imkansız olduğu düşünülmeli ve eleştirirken bunun göz önünde bulundurulması naçizane tavsiyemdir. ayrıca begeni meselesinin göreceliliğine de deginmeme gerek oldugunu düşünmüyorum bile..

    1- don kişot : cervantes
    klasik bir seçimle başladım ama gerçekten de don kişot, dünyanın en iyi romanı bence de. hem karakterlerinin ölümsüzlüğü, tekniğinin mükemmelliği, döneminin edebiyatını ve durumunu hicvedişi ve hem de roman türünün yolunu açması bakımından birinciliği fazlasıyla hak ediyor.

    2- anna karenina : tolstoy
    tolstoy'un bu romanı birçok eleştirmen ve yazara göre en iyi romandır. gerçekten de en iyisi olabilirdi ama don kişot olmasaydı. anna karenina da tekniğinin mükemmeliği ile dikkat çekiyor. roman türünün o döneme kadarki en iyi yapıtıydı teknik açıdan. iç monolog tekniği ilk kez bu romanda kullanılmıştı. anna karakteri ise madame bowary ile birlikte en iyi kadın karakter olarak bilinir.

    3- suç ve ceza : dostoyevski
    bilindiği gibi ortak kanı, bu romanın dünyadaki en güzel roman olduğudur. yazılmış en iyi psikolojik betimlemeler de bu romandadır. teknik açıdan kusurları olması, onu üçüncü sıraya düşürür.

    4-karamazof kardeşler : dostoyevski
    teknik açıdan suç ve ceza'dan daha iyi olmasına rağmen, onun kadar sürükleyici değildir. bu nedenle onun gerisindedir bence. üstelik karakterleri de raskolnikov kadar başarılı da değildir. herkes raskolnikov'u bilir, ama ivan karamazof'u kaç kişi hatırlar?

    5-ulysses : james joyce
    don kişot'tan sonraki en devrimci yapıttır ulsses. roman türünün gidişatını değiştirmiştir. modernizmin tam anlamıyla başlatıcısı olmuştur. sayısız farklı üslüp, teknik, biçim , tür denenmiştir romanda. ama zor okunurluğu onu sırada gerilere düşürmüştür benim gözümde.

    6- yüzyıllık yalnızlık : gabriel garcia marquez
    çağımızın ustası marquez'in bu romanı da don kişot ve ulysses gibi adeta manifesto niteliğindedir. yepyeni bir akımın yerleşmesine en büyük etkiyi yapmıştır. latin amerika edebiyatının dünyaca tanınmasını sağlamıştır. ayrıca yeni romancıların savının geçersiz olduğu ortaya konmuştur. yeni romancılara göre roman türünün sonu gelmişti. oysa marquez öyle bir roman yayınladı ki, dünya edebiyatı bir anda sarsıldı. büyülü gerçekçilik akımının en iyi örneğidir.

    7-kayıp zamanın izinde : marcel proust
    proust'un bu yapıtı ulysses ile mücadele edebilecek iki yapıttan biridir modern romanda diğeri (niteliksiz adam). zaman kavramını altüst eden roman, sadece edebiyatı değil, diğer sanat dallarına da bu açıdan etki etmiştir.

    8-niteliksiz adam : robert musil
    üslubun güzelliği açısından bence hiçbir roman niteliksiz adam ile baş edemez. o kadar pürüzsüz, akıcıdır ki, okur kendini bir anda romanın içinde olaylar arasında bulur. ama konusunun karmaşıklığı okuru zorlar biraz. ayrıca yazar her ne kadar evrensel bir tema belirlemişse de sanırım bunu yeterince romana sindirememiştir.

    9-savaş ve barış : tolstoy
    tolstoy'un bu destansı romanı, roman türünün en devasa yapıtıdır. hiçbir uzun soluklu yapıt, savaş ve barış'ın bütünlüğünü ve edebiliğini aşamaz. yaklaşık 500 karakter yer alır romanda. okur bunların çoğunu az çok gözünde canlandırabilir. tekniği sağlam olay akışı kusursuzdur.

    10-madame bovary : gustave flaubert
    flaubert'in bu basyapiti kendi donemine kadar don kisot disinda en cok sansasyon yaratan, en cok tartisilan kitabiydi. mahkemelere dahi dusmustu. ancak aklanan bu roman hic kuskusuz tum zamanlarin en iyi romanlarindan biri olarak karsilandi. romantizm akimini bitirdi, realizm akimini baslatti.

  • - bugün çok güzelsin
    - öyledir de bak ne diyeceğim...

    - senin gibi akıllı, güzel bir kız daha tanımadım inan
    - tanırsın ya ne olacak bir sürü var benim gibi

    - makyaj yapmana hiç gerek yok bence, makyaj senin güzelliğini perdeliyor
    - nasıl ama, rimelim iyi değil mi? yeni aldım mak faktar.

    böyle kadınlardır bunlar, yapılan iltifatı alırlar, güzel bir göğüs istopunun ardından taca atarlar. ya iltifata zerre kıymet vermiyorlardır, ya çokca iltifat aldıkları için bağışıklık kazanmışlardır ya da sizin önünüzü kesmek istiyorlardır ki %99 sonuncusudur. eğer bir kıza yaptığınız iltifatlar karşılık bulmuyorsa platonik aşk yaşamaya kendinizi hazırlasanız iyi edersiniz. çünkü bir kadın erkeğin iltifatını almıyorsa ondan uzak olmaya çalışıyordur.

    gözünüzün önünde bir film şeridi gibi geçti değil mi, hoşlandığınız kızın iltifatlarınız karşısında sığır gibi bakması? boşver arkadaşım, ben as good as it gets filminde jack nicholson'ın, kadının ayaklarını yerden kesen "senin için iyi biri olmaya çalışıyorum" iltifatını yaptığımda hoşlandığım kız, "ay o filmde bir köpek vardı hastaydım ben ona" demişti.

    köpek çektiler olm bana sen ne diyorsun... üzülme.

  • 10 kişi toplanıp tarikatlardaki çocuk istismarına karşı yürüyüş yapsak hem dayak yeriz hem de hakkımızda en az 5 dava açılır.

    böyle de iki yüzlü böyle de adaletsiz bir dönemden geçiyoruz.

  • hala pelikan diyenler var. seçim gecesinden beri olanlar recep tayyip erdoğan'ın dahli ile yapılmaktadır. bırakın pelikan melikan