hesabın var mı? giriş yap

  • bir örnekle ele alalım konuyu. diyelim ki birisi size nüfuzunu kullanarak sizin ya da çocuklarınızın ya da bir yakınınızın haksız kazanç elde ettiğini söylüyor. yetinmiyor elindeki gücü kullanarak evinize baskın yapıp, hayatın olağan akışına aykırı miktarda parayı evinizdeki 7 kasanın ve ayakkabı kutularının içinde buluyor. bunun üzerine size bu paraları haksız yollardan elde ettin, rüşvet aldın, vs. diyor.

    yapmanız gereken nedir? elbette ki bu paranın kaynağını açıklamak, belgeleriyle ortaya koymaktır. mesela o para ev satışından mı geldi? ev nerededir, ne zaman, kime satılmıştır, bunun karşılığında kaç para alınmıştır, bu para neden bankada değil de evde durmaktadır bunların belgelerini ortaya koyarsın iddia çöker. türkiye’de ev alım satımları takas usulü yapılmıyor, 1.200 milyon gibi bir para elden verilmiyor. genelde bu işler için bankalar kullanılıyor. para hareketleri, evin emsal değeri, tapu, ipotek gibi kayıtlar tutuluyor. eğer sen yasalara uygun bir ev satışı yapmış ve parayı yine yasalara uygun yollar üzerinden temin etmişsen bu iftirayı (!) 2 saat içinde çökertirsin.

    peki durum böyle değilse? o zaman alnımız ak başımız dik! diye sağda solda böğürürsün ki sesinin tellerini seveyim ben.

  • almanya'yı fazla etkilemeyecek ama türkiye'de daha da derinden hissedilecek kriz.

    türkiye, almanya'nın ticaret hacminin %1'ini bile doldurmuyor. ancak almanya, türkiye'nin en çok ticaret yaptığı ülke.

    türkiye uluslararası alanda sesi çıkabilen, çıkınca bir şeyleri değiştirebilen bir ülkeydi, misal, avrupa birliği ordusu türkiye'nin muhalefeti yüzünden hayata geçememişti.

    şu anki süreçte, hele ki suriye'deki amerikan üslerinin konumlarını ve personel sayılarını deşifre etmesiyle, nato içerisinde güvenilirliğini tamamen kaybetmiş durumda.

    almanya'nın böyle bir süreçte dış siyasette düşebileceği zor bir durum yok.

    edit: teröre destek ve casusluk mevzusuna gelince, türkiye'nin (daha doğrusu türkiye'yi yönetmeye çalışan beceriksiz siyasi otoritenin) bu konuda sicili pek temiz değil. almanya pkk'ya destek veriyor deniyor, daha bir kaç sene önce türkiye de pkk'ya destek veriyordu, üstüne pyd'ye yardım amaçlı peşmergelerin türkiye'den geçmesine izin vermişti. "fetö" olayına hiç girmeyeyim, akp bir fetö projesiydi hali hazırda. casusluk olayına gelince, almanya'da türkiye için casusluk faaliyeti gösteren tiplemeler sınırdışı edilmişti, ancak tutuklanmamıştı.

    edit 2: daha yeni mit tırlarının gizlice suriye'ye silah taşıdığı ortaya çıktı. erdoğan'ın damadının daeş ile petrol ticareti yaptığı iddialarının altı boş görünmüyor. hatta sırf bu yüzden türkiye'de wikipedia'nın erişimi yasaklandı. halep'te, türkiye'nin de terör listesinde bulunan el kaide artığı örgütler ile mücadele edilirken, türkiye her türlü muhalefeti gösterdi.

  • en basit anlatimiyla kitap cercevesinde kurulmus bir sosyal paylasim sitesi. uye sayisi 60-70 milyon civarindaydi en son, turk kullanici sayisi hayli az olmasina ragmen, turk ''kitap kurtlari''nin bircoguna ulasabiliyorsunuz. cok guzel insanlarla tanistigim, sohbet ettigim, gorustugum oldu. benden birkac yas buyuk olmasina ragmen yuzlerce kitap fark atmis insanlarla bir seyler paylasmak guzel bir his. cok guzel dinliyorlar seni, bildigin bir konuyu bile oyle guzel anlatiyorlar ki yeni seyler ogreniyorsun, vizyon katiyorlar her anlamda. agirlikli olarak nedense ankara insani ile karsilasiyorum, algida secicilik midir bilmiyorum ama aktif okurlar ankara'da daha fazla gibi.

    sitenin en sevdigim kismi ''compare books'' yani kitap karsilastirma. okudugunuz/degerlendirdiginiz kitaplari goodreads arkadasiniz ile kiyaslayip asagi yukari bir bilgi sahibi olabiliyorsunuz arkadasiniz hakkinda, bu da sohbet etmek icin guzel bir firsat sunuyor. zaten gonderdigim/gelen mesajlarin buyuk bir bolumu bununla alakali oluyor, atiyorum karamazov kardeslere uc yildiz vermis birisi -bizim neyimize dostoyevski'yi degerlendirmek, orasi apayri bir konu- neden verdigini soruyorum, ufak bir sohbet edip noktaliyoruz konusmayi. degerlendirme bes uzerinden oluyor, tum degerlendirmelerin ortamalasi ile bir puan ortaya cikiyor ve basarali da bir sonuca ulasiyor diyebilirim cogu kitapta.

    biricigimiz eksi sozlugun meritokrasi adinda bir grubu, goodreads arsivini gelistirmek icin emek sarf eden insanlarin oldugu gruplar, yogun bir trafigin oldugu tartisma gruplari, bir sehirdeki goodreads kullanicilarina ulasmak icin acilmis gruplar var.

    site tasarim olarak bana nedense cok soguk geliyor, iyilestirmelere ihtiyaclari var, dusunce ve uygulamasi tatmin edici olsa da masaustu sitesi, mobil aplikasyonlari biraz eksik kalmis hissi veriyor. o an online olan insanlari -kendi ulkende/dunya genelinde- gorebiliyorken, yani, o derece bir esneklik sagliyorken, tasarim olarak boylesi soguk bir arayuz biraz garip geldi bana. osym sitesi gibi bir sey. ehehe

    bana kattigi en guzel seylerden biri de kitap okuma istegimi en az iki kat artiriyor olmasi. giriyorum anasayfa yenilemeye -iyice aliskanlik oldu- iki gun once bir kitaba baslayan arkadasim bitirmis, yorum/degerlendirme yapmis. lan? ben hala elimde tutuyorum bir haftadir 300 sayfalik kitabi, yaziklar olsun bana. benzeri bir dongu de yazarlarda oluyor. bakiyorum ihsan oktay anar'in tum kitaplarini okumus, vermis yildizlarini, ince bir kiskanclik ve buna bagli olarak da hirs kapliyor bedenimi. biraz tuhaf bir durum, en azindan boyle seylere takarak daha saglikli bir sey yapiyormusum gibi gibi...

    referans olarak ise hic kullanmadim. bir kitabim var caretta yayinlarindan, "olmeden once okumaniz gereken 1001 kitap" isminde, oradan listeledigim kitaplar uzun bir kuyruk oldugu icin pek kurcalama firsatim olmadi.

    gecenlerde de olgunlar'da kitaplara bakiyordum, bir kitabin arkasinda goodreads'te aldigi yildizi yazmislar, gulumsedim, imdb gibi bir sey olmus, umarim turk yazarlar da yapar boyle bir uygulamayi. ama yapabilmeleri icin sitenin turkce filan olmasi gerekiyor en azindan, onu da pek istemiyorum. gerci dusununce turkce olsa da siteyi aktif olarak kullanan insanlarin hicbir zaman facebook'ta, twitter'da oldugu gibi bir kirlilige neden olacagini zannetmiyorum. umarim dusundugum gibi olur.

    kindle'a gomulu halde gelmesi ve senkronize calismasi da basarili bir adim site icin. kindle paperwhite 3 basliginda uzun uzun yazmistim (bkz: #54469738)

  • daha da kötüsü aslında bunun farkında olmak; ama içine doğduğun hayatın uyuşturucu durgunluğuna kapılıp savrulmaktır.

    önce iyi bir eğitim almadığını bilirsin içten içe; ama tutulduğun yarışın anlamsızlığının farkında olmama rağmen düzene boyun eğip vasat bir insan olursun.

    insanlar bir yerlerde hayatını yaşarken, boş insanların boş muhabbetlerini dinlemek zorunda kalırsın; dinlemezsen yalnız kalırsın ve asosyallikle suçlanırsın; dinlersen de bombok kafalı biri olursun.

    bu düzen üzerine bir pislik gibi yapışır. silmeye çalıştıkça daha çok bulaşır; öyle kalakalırsın. ilişkiler yüzeysel ve vasattır. öyle dandik bir çevren vardır ki, iyi bir şeyler yapmaya çalışmak demek, delirme noktasına gelinceye kadar ödün vermek demektir. sorgulayan bireyler, hem aşağılanır, hem yalnız bırakılır, hem de ümitsizlik içinde boğulmasına göz yumulur.

    garip, kasvetli ve kötümser bir yorum gibi görünebilir ama değildir; çünkü bu toplumsal zehrin kendini nasıl da felç ettiğini bazen çok geç anlarsın; bazen de hiç anlayamazsın. umutsuzluk bir yandadır; ortağım doblo'yu x'e sattım; beylikdüzünden y saatte geldim; bilmemneyi gördün mü survivor'da elendi iyi oldu diğer taraftadır.

    ilginç bir boktur bu anlatmak zor.