hesabın var mı? giriş yap

  • çarlık tarafından tuz ithalatına getirilen vergi nedeniyle tuz fiyatlarının aşırı yükselmesi ve buna bağlı olarak halkın tuza erişiminin azalması sonucunda 1648 yılında moskova'da çıkan ayaklanma.

    rus edebiyatı ile haşır neşir olanlar rusya'da tuzlu balığın sofraların vazgeçilmez bir parçası olduğunu mutlaka fark etmiştir. eserlerde "akşam yemeğinde tuzlu balık ve votka vardı" cümlesi sıklıkla geçer. bu aslında kültürel bir aktarımdır. tuzun kültürel önemi iklim nedeniyle tarımsal çeşitliliğin az olduğu bir ülkede yiyeceklerin saklanmasındaki hayati rolünden kaynaklanmaktadır. bu nedenle 19. yüzyıl eserlerinde okuduklarımız orta çağ'da ya da 1600'lü yıllarda yaşayan sıradan rusların sofra kültürlerinden farklı değildir. hemen hemen her dönem tuzlu balık ve buna benzer ürünler baş köşede bulunuyordu.

    rurik hanedanından rus çarı fyodor ivanoviç'in 1598 yılındaki ölümüyle birlikte rusya, sıkıntılar dönemi olarak da adlandırılan siyasi bir kriz dönemine girmişti. fyodor'un bir varisi olmadığı için taht için mücadele eden çok sayıda kişi olmuş ve taht defalarca el değiştirmişti. ayrıca plansızlık ve güvensizlik ortamı nedeniyle kıtlık sorunu da çıkmıştı. rusya nüfusu hem taht kavgaları hem de kıtlık sonucunda hızlıca azalıyordu. iç sorunların yanında ülke polonya ve litvanya tarafından da işgal edilmişti.

    neyse ki bu çalkantılı dönem 1613 yılında mihail romanov'un çar ilan edilmesiyle sona erdi. böylece rus çarlığı 1917 şubat devrimi'ne kadar romanov hanedanı'na geçti. mihail gerçek anlamda bir enkaz devralmıştı. kargaşa döneminde azalan nüfus nedeniyle işlenebilir toprakların yarıya yakını boş kalmıştı. üretimin azalması nedeniyle devletin geliri de oldukça düşmüştü. gelirleri arttırmak için 1645 yılındaki ölümüne kadar bir dizi reform hareketlerine girişti. ayrıca vergi sistemini de yeniden düzenliyordu. bazı ek vergiler getirerek kaynak yaratmaya çalıştı.

    mihail romanov

    yine de mihail'in çok başarılı olduğu söylenemez. ölümünden sonra tahta çıkan oğlu i. aleksey'e geliri bol bir devlet bırakamamıştı. genç aleksey'in de yaptığı ilk şey kolaya kaçıp yeni vergiler eklemek ve bazı mevcut vergilerin oranlarını arttırmak oldu. fakat vergi toplama işinde sorunlar vardı. büyük topraklara sahip boyarlar ile kasabalılar vergiden kaçınmanın yollarını bulmuştu. hâliyle onlardan alınamayan vergilerin yükü serfler ve zanaatkarların sırtına yükleniyordu. bu adaletsizlik halkta büyük rahatsızlık yaratmıştı.

    i. aleksey

    bunun dışında zengin boyarların görece daha yoksul boyarların topraklarında çalışan serfleri çeşitli vaatlerle kendi arazilerine çekmesi de bir başka sorundu. bu durum yoksul boyarların toprağı verimli işleyecek serflerini kaybetmesi nedeniyle yeterli üretim yapmasının önünde bir engel oluşturuyordu. boyarların topraklarından kaçan serfleri geri çağırma hakkı da çoğu zaman yasal bir zaman aşımı süresine takılmaktaydı. bu da gelirleri azalan boyarlarda ciddi rahatsızlık yaratıyordu. kısacası zengin boyarlar hariç herkes mevcut durumdan şikayetçiydi.

    toplum zaten yeterince gerilmişken aleksey yapmaması gereken bir şey yaparak rus sofrasında çok önemli bir yere sahip olan tuz ithalatına vergi getirir. tuza gelen vergi nedeniyle tuz fiyatları bir anda yükselir ve halk, sofralarında en çok yer kaplayan yiyeceği çok yüksek bir maliyet ile satın alan bir hâle gelir. ayrıca tuz ithalatı neredeyse durma noktasına geldiğinden piyasada tuz bulmak zorlaşmıştır. halkın tepkisiyle aralık 1647 tarihinde tuz ithalatından alınan vergi kaldırılır fakat fiyatlar düşmediğinden halkın tuza erişimi sınırlı kalmaya devam etmiştir. 1 haziran 1648 tarihinde bir hayli öfkeli olan halk şikayetlerini bir manastırdan moskova'ya dönen rus çarı'nın yüzüne söylemek için toplanır. rus kraliyet korumaları ise kalabalığı çarın yanından şiddetli bir müdahele ile uzaklaştırır. bu durum halkta infiale yol açar. 2 haziran günü çok sayıda kişi kremlin'i basar. eylemin hiçbir safhasında danışmanları tarafından kandırıldığını düşündükleri çarı devirmek gibi bir amaç gütmeyen isyancılar aleksey'den moskova polis departmanı'nın başkanını, tuz vergisinin mucidini, çarın danışmanı boyar boris morozov'u ve kardeşini kendilerine teslim etmesini ister. morozov silahlı güçlere (streltsy) isyancıları kremlin'den sürmesi yönünde bir emir verir ama silahlı güçler çar'ın hizmetinde olmadıkları zamanlarda zanaatkarlıkla uğraşmaları nedeniyle isyancıların taleplerini haklı bulur ve emri reddeder. isyancıların güçlendiğini gören çar 3 ağustos günü polis departmanı başkanını isyancılara teslim eder. isyancılar başkanı baltalarla parçalayarak öldürür.

    tuz isyanı

    kremlin'de bunlar olurken moskova sokakları da binlerce evi ateşe veren isyancılar nedeniyle gerçek anlamda yanıyordur. ayrıca isyancılar vergiden kaçındıklarını bildikleri boyarları ve tüccarları, rüşvetçileri, yolsuzluk yapan görevlileri avlamak üzere ekipler oluşturmuş ve yakalayabildiklerini anında öldürmüşlerdir.

    isyan tüm hızıyla sürerken 6 haziran'da aleksey silahlı güçlere (strelsky) maaş artışı yapar ve onları isyandan uzaklaştırır. 11 haziran'da da isyancıların belki de en sevmedikleri karakter olan akıl hocası boris morozov'u manastırda sürgüne göndermek konusunda isyancılarla anlaşır. devam eden günlerde isyancılar lehine bazı tavizler verilerek isyanın bitmesi amaçlanır. toprak meclisi kurulur fakat bu mecliste serflere yer yoktur. doğal olarak mecliste serfler lehine olumlu kararlar çıkmaz ve serflik sınırlarını boyarların belirlediği kurumsal bir yapı kazanır. bu da ileride çok sayıda serf isyanına yol açacaktır. fakat kısa vadede istediğini alan serfler dışındaki kesimlerin isyancılardan ayrılması ile isyan giderek zayıflar ve 3 temmuz günü çok sayıda isyancının tutuklanıp idam edilmesiyle sona erer. isyanın bastırılmasından birkaç ay sonra da morozov yeniden eski görevine geri döner. eski düzene geri dönülmesiyle köylü için başarısız bir hikayeye dönüşen bir aylık kaosun bilançosu ise moskova'nın neredeyse yarısının yanması ve toplamda da yaklaşık 2000 kişinin hayatını kaybetmesi olmuştur.

    sonuç olarak isyanın sonuna doğru kurulan toprak meclisi serflerin hayatlarını daha da zorlaştırarak uzun dönemde aleyhlerine olacak birçok sonuç doğurduğundan isyanın serflerin pek hayrına sonuçlandığı söylenemez. serfler dışında kalanlar ise isyandan istediklerini almıştır. isyan sonrası kurulan düzen köylü-boyar çatışmasını hızlandıracak ve rusya'nın 300 yıl sonrasını şekillendirecektir. bu nedenle görünürde basit bir tuz vergisi nedeniyle çıkan isyan 1917 rus devrimlerine zemin hazırlayan ilk toplumsal hareket olarak görülmektedir.

    kaynak: 1
    2

  • hayatlarında ilk defa anneleri dışında kadın görmüş yabanileri ülkeye aldılar, ya alacağınız olsun .

    bu arada, fon alıp bunların burada kalmasını savunan gazetecilerin de mk.

  • marketten bu isim altında yumurta alıp iki katı ücret vermek bildiğiniz saflıktır.

    çok kısa geçeyim:

    gezen tavuk nerelerde geziyor?
    -gezen tavuk düşündüğünüz gibi çayırlarda hoplayıp koşturmuyor. hepsi kafes içerisinde.

    kafes ne kadar büyük olmak zorunda?
    kafes içerisinde tavuğun sosyalleşebilmesi için gerekli kılınan alan standardı avrupada 6m2, ülkemizde ise 4m2'dir.

    işletmeler bunu sağlamıyor mu?
    -ülkemizde tavukların refahı için bu alanı sağlayan işletme neredeyse yoktur. var olanlar da küçük ölçeklidir.

    üç harfli marketlerden üzerinde böyle yazılmış tavuk yumurtalarını nasıl alıyoruz o zaman?
    -işletme 1000 tavuk için 4 metrekare alanı sağladıktan sonra ruhsata başvuruyor, ruhsatı aldıktan sonra aynı kafesin içerisinde 2000 adet daha iteliyor.

    diğer tavuklardan farkı kalmıyor o zaman?
    evet, zaten gerekli alanı sağlasa da ucuza aldığın yumurtayı çıkaran tavuklarla aynı yemi yiyor.

    peki bizim marketlerden aldığımız yumurtalar büyük firmalara ait. onlarda işler böyle değildir herhalde?
    +hangi firma? çoğu üretip yaptığından daha fazlasını pazardan toplar. örnek vermek gerekirse bilmem ne oğlu yumurtaları günde 3.5 milyon yumurta satar ama üretim kapasitesi 600 bin adettir. aradaki farkı dışarıdan tedarik edip markası basıp satar.

    kaliteli yumurtayı nerden bulacağız?
    +evinin önünde tavuk besleyenlerden alabilirsiniz ama diğer türlü çok da kasmaya gerek yok. ülkede günlük yumurta tüketimi 85-90 milyon adettir. durum bundan ibarettir.

  • esad'ın muhteşem başarısını göz önüne seren haber. adam güney'de rahat rahat halkıyla yaşarken ne kadar işe yaramaz adam varsa türkiye'ye kitledi.

  • chp bursa milletvekili orhan sarıbal'ın haraç olarak tanımladığı gss borçlarının kaldırılması için yazılı olarak dile getirdiği çağrı. mhp yine akp'nin peşine takılıp mızıkçılık yapmazsa muhalefet böyle bir rezalete son verecek çoğunluğa sahip. tüm muhalefet partilerinin hepsinin bir araya gelip milyonlarca işsizin sırtında kambur olan bu utanca artık bir son verilmelidir. aksi takdirde bu ülkenin vatandaşlarının böyle bir haraçtan kurtulmaları için bu gidişle tek yapabilecekleri başka bir ülkenin vatandaşlığına geçmek: (bkz: gss mağdurları suriye vatandaşı olsun)

    işte orhan sarıbal'ın gerçekleşmesi durumunda milyonlarca mağduru büyük bir beladan kurtarabilecek çağrısının tam metni şuradan okunabilir:

    “sgk devletin resmi haraç kurumu gibi çalıştırılıyor”

    sgk’nın devletin resmi haraç kurumu gibi çalıştırıldığını söyleyen bursa milletvekili orhan sarıbal, “gss nedeniyle başta gençler olmak üzere, işsizler, emeklilik bekleyenler, iflas eden esnaf ve geliri olmayanların yaşadığı mağduriyetlerin bir an önce giderilmeli” dedi.

    bursa milletvekili orhan sarıbal, genel sağlık sigortası (gss) sorununu gündemine aldı. yazılı bir açıklamayla 1 ocak 2012’de yürürlüğe giren gss’ye itiraz eden sarıbal, türkiye’de şu anda 3 milyon yurttaşın milyarlarca tl borcu olduğuna dikkat çekti. sosyal sigortalar ve genel sağlık sigortası yasası’nın türkiye gerçekleriyle bağdaşmadığını ifade eden sarıbal, “herhangi bir geliri olmayan milyonlarca yurttaşımız bir gecede kendi devletine karşı borçlandırıldı. çalışma ve sosyal güvenlik bakanı faruk çelik, dalga geçer gibi bu insanlara ‘gelir testi yaptırın’ diyerek tehdit gibi bir çağrıda bulunuyor. işsizlikle boğuşan, temel ihtiyaçlarını karşılayacak durumda olmayan yurttaşlarımız bir de borçlandırılarak bunalıma itiliyor” dedi.

    -sağlık, en temel insan haklarından-

    gss’nin bir an önce iptal edilmesi gerektiğini söyleyen sarıbal, sağlık hakkının en temel insan haklarından biri olduğunu belirerek, şunları söyledi: “yurttaşlarımızın en temel haklarına ulaşması engelleniyor. gss pirim borcu olan birçok hastanın hastane kapılarından geri döndüğünü görüyoruz. 18 yaşın üzerindeki çocuklarımız lisede öğrenim görüyorsa 20, üniversite öğrencisiyse ise 25 yaşına kadar primleri devlet tarafından karşılanıyor ancak bu çocuk öğrenim görmüyorsa otomatikman borçlandırılıyor. işsiz gençlerimizin prim tutarları, birlikte yaşadığı ailenin aylık toplan gelirine bakılarak hesaplanıyor. primler, neredeyse 300 liraya kadar yükseliyor. gelir testinden geçilmemsi durumunda da primler asgari ücretin 2 katı üzerinden hesaplandığı için aylık 250 tl borç çıkartılıyor. henüz iş bulamamış ya da asgari ücretle hayatını sürdüren gençlerimizden adeta haraç alınıyor. sgk devletin resmi haraç kurumu gibi çalıştırılıyor.”

    -sosyal devlet çağrısı-

    başta gençler olmak üzere, işsizler, emeklilik bekleyenler, iflas eden esnaf ve geliri olmayanların yaşadığı mağduriyetlerin bir an önce giderilmesi gerektiğini belirten sarıbal, “sosyal politikaların en başında gelen konu sağlıktır. bu yanlıştan vazgeçilmesi için elimizden geleni yapacağız. buradan bir kez daha gss’nin iptal edilmesi yönünde çağrıda bulunuyorum” dedi.

  • sadece nuri bilge ceylan filmlerini sikistirmaya yarayan bir codec cesidi. algoritmasi cok basittir sadece key frame'ler birakilir delta frame'lere gerek kalmaz. key frame'ler de jpeg olarak sikistirilsa olur. mesela bir nuri bilge ceylan filmi dort sahneden olusuyor diyelim. sikistirdigimizda elimizdeki veri su olacaktir:

    sahne 1 - 35dakika
    sahne 2 - 25 dakika
    sahne 3 - 45 dakika
    sahne 4 - 15 dakika

    boylece tum filmi toplam 4 tane jpeg + sure bilgisine indirebiliyoruz. sesleri de dusuk bitrate'le kaydetsen olur, 680mb'lik divx oluyor sana 30mb'lik nbm. (nuri bilge movie).

    en buyuk ozelligi kayipsiz bir sikistirma algoritmasi olmasidir.

  • kendi ülkemizde gezmeyelim görmeyelim diye biçilen fiyattır.

    kişi başı giriş 60 tl, ilk girişten travertenlere kadar olan uzuun yolu mini arabalarla geçmek 6tl, içeriye yiyecek içecek sokmak yasak olduğundan içeride satılan küçük boy su 15tl. —fiyatlar günceldir—

    gerçekten bunun tek adı soygunculuktur. kendi vatanımızda kendi değerlerimizi gezemeyeceksek ne diye yaşıyoruz biz burada? turiste indirim yapıp kendi milletine dayamak hangi aklın ürünü?

    herkes 18bin maaş almıyor herkes zengin değil. asgari ile çalışıp çocuklarına burayı göstermek isteyen anne/baba nasıl bu ücreti karşılayacak? bu fiyatların asla mantıklı bir açıklaması yok!

    sizin ticari zekanız zikriniz fikriniz batsın. soyguncular. 100 tl yapın 500 tl yapın girişleri açıktan sokun millete. size yakışan bu...

    dokunmayın yakarım editi: içeride gezgin olarak türk yok zaten, yüzde 90ı suriyeli arap kuveytli. onlar oranın içine sıçacağına giriş daha ucuz olsa da biz sıçsak aq. fiyat politikası kendi insanımızı etkiliyor sadece. elin ortadoğulusu yine giriyor yine suya çişini yapıyor...

    müzekart edit: herkes tutturmuş bir müzekart müzekart. çok sevdiğiniz müzekart 70 tl. bu verdiğiniz parayla koskoca türkiyede bir elin parmağını geçmeyecek sayıda müzeyi anca gezersiniz. sanıyorlar ki müzekart olunca bütün müzelerde depar atacağız..

    su editi: herkes ‘pamukkalede su kalmadı fiyatlar artmalı’ demiş. bunu diyen saftirikler pamukkale’nin termal suyunun çevredeki otellere aktarıldığını bilmiyor, kendi kendine gezen yerlilerden dolayı azaldı sanıyorlar yau... o otellerle yapılan rezil anlaşmalar olmasa pamukkale şu an fışır fışır suyla doluydu halen. insan önce araştırmalı...