hesabın var mı? giriş yap

  • “müthiş bir atatürk hayranıyım. lord kinross ve andrew mango'nun “atatürk” kitaplarını okuduktan sonra onu canlandırma isteğim çok şiddetliydi. ama aklıma yıllardan beri bu projenin nasıl baltalandığı gelince hislerime gem vurdum. aslında türkler'in yardımı olmadan bu film yapılamaz. her şeyin hallolduğunu ve mekanların o zamanki duruma getirildiğini farzedelim... belki bunlar sağlanabilir ama bazı insanların duyguları, örneğin ermeniler'in daha önce yaptıkları gibi bu projeyi engelleyeceklerinden eminim...”

    demiş zamanında büyük usta. rip

    edit. kaynak eklendi
    kaynak

  • üzücü olay. ama antalya'ya yolum düşse de yardım etmem. amerika'da oyunculuk eğtimi almak isterse amca o zaman düşüncem değişebilir, gözlerim dolabilir.

  • paralel evrenler çözümünde de sorun olan paradoks.

    nedir çözüm? "zaman yolcusu geçmişi değiştirdiğinde bir alternatif paralel evren oluşur. bu evrende kendisi hiç doğmamıştır. kendisi de bu ondan bağımsız evrende bir misafir olarak yaşar. zaman yolculuğuna başladığı evren, geldiği evrenden farklıdır."

    peki ne diyor termodinamiğin 1. yasası; "çevresi ile ilişkisi olmayan bir sistemde (kapalı sistem, bu örnekte yola çıktığı veya vardığı tekil evrenler), toplam enerji hep aynıdır. enerji miktarı azalmaz, artmaz." katilimiz, geldiği evrendeki madde ve enerji miktarını varlığıyla, karşılıksız bir şekilde arttırmış oldu. gitti "enerjinin korunumu yasası".

    kendisiyle karşılaşmayacaktır, doğru. yeni evrende artık kendisi (ya da şöyle söyleyeyim, kendi varlık bilincini taşıyan klonu) yok, dolayısıyla bir klon sorunu da yok ama kendisini oluşturan bütün madde ve enerji (bir insan oluşturmamış haliyle) yeni evrende de mevcut.

  • "bak ben o kadar sevimli, o kadar cana yakın, o kadar naif bir kızım ki, şu an duyumsamakta olduğun o berbat koku, asla benden çıkmış olamaz. ben öyle bir bünye değilim" gülümsemesidir bu. ve öyledir de zaten, daha önceki insani bir ihtiyacını hayvanca karşıladığı için suç dediğin piç bana kalmasın yolunda verilen doğal bir direnç göstergesidir bu. böyle boktan bir konu deyip geçmeyin, altında çok farklı gerçeklerin gizli olduğu bir gülümsemedir bu.*

  • "ulan bazen şeytan diyor, herşeyi bırak git, bakkal aç. benim şeytan da böyle vizyonsuz pezevengin teki işte.. bakkal ne oluumm.?"

  • kadın doğruyu söylemiş. deprem bölgesindeki şehirlerden çıkan seçim sonuçlarına şaşırmadık mı sanki?
    ama size gün doğdu tabii şimdi. hemen koşa koşa linçleyin bakalım.

  • ''numaramı gizleyip tüm arkadaşlarıma çağrı attım. gece gece eski sevgililerini düşünüp akılları karışsın. uyuyamasınlar.''

  • marka değerini yükseltmek için müşteri memnuniyetini arttırmak yerine müşteri memnuniyetini ve tepkilerini hasır altı etmeye çalışmak araçtaki sorundan daha büyük rezalet. umarım servis ve genel merkezdeki çalışanlar yerine yönetimden aklı başında birisi sizinle iletişime geçer ve sorınunuz çözülür.

    rezalet puanım 10.

  • iki çok çarpıcı cümle içeren konuşmanın yer aldığı video:

    "aslında bayağı kontrollü gidiliyordu ama umre işi mahvetti."

    "söylendiği gibi yüzlerde değil artık, binleri buldu vakalar."

    hepimize geçmiş olsun.

  • güzel çiçeklerin, hava kararıncaya dek sokakta oynamış çocukların, annelerimizin pişirdiği akşam yemeklerinin, sevimli sokak hayvanlarının ve yazın tatlı sıcağında kalabalıklaşan sokağın kokusunu ihtiva eder yaz akşamı kokusu..

    toprağın sıcağının kokusu dahi dolar burunlarımıza. koyu yeşil yaprakların, minik minik açmış bahar dallarının salınan naif kokusu da yazın habercisidir illaki. hepimiz bir defa solusak tanırız seni yaz akşamı kokusu..

    ah yaz sen ne güzelsin, keşke hep kalsan bizle.

  • -ahmet nasılsın?
    *sence?
    -haahahah üzüldün mü ayyy kıyamam yıaa
    *lan!
    -çok mu seviyomuş beni? çok mu inanmış benim kabul edeceğime? çok mu kendini bi bok zannetmiş? hahahaahahahahahahahahahahahhahahaha.
    *seni var ya!
    -ahahahaahahaha. tamam tamam şaka yaptım. teklifini düşündüm. ciddi ciddi hem de.
    *hadi len
    -gerçekten bak
    *allah allah. ee?
    -hahahaahah. ulan gene umutlandı yaa hahaahah.