ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yapılmış en aptalca dalgınlık
-
elleri yikarken ayagin kaymasi sonucu dusme eylemini gerceklestirirken akan suya tutunmaya calismak.
paten kayan çocuğu döven otobüs şoförü
-
+ bir daha arabalara tutunarak patenle kayma emi oğlum.
- tamam abi bir daha yapmam.
ekşi sözlük yazarlarının hayallerindeki ütopya.
halı saha maçı adamları
-
kel, kısa boylu, deli gibi koşturan, dengesizce topa dalan, terden üstünde tek bir kuru nokta kalmayan, kırmızı suratlı, sırıtkan bir tip. her maçta vardır. eğer bizim maçlarda yok hiç görmedim lan diyorsanız o tip sizsinizdir.
how i met your mother
-
barney kilisede dua ediyor;
-tanrım, biliyorum pek sık konuşmuyoruz ama sayemde bir çok kadın adını haykırıyor.
yemeksepeti'nin 1 liraya hiçlik satması
-
yemeksepeti'nin bünyesinde sipariş alan restaurantlardan birinin menüsünde "sos istemiyorum" adlı bir ürünün 1 tl fiyat ile satılıyor olması hadisesi.
görsel
merakımı gidermek için az sonra vereceğim siparişe 2 tane "sos istemiyorum" ekleyeceğim. 2 tane sos gelirse üşenmem "gelin bu sosları alın, ben sos istemedim" diye canlı desteğe bağlanırım.
edit: sipariş görseli eklendi.
görsel
edit2: pizzacı aradı şimdi. aha dedim "beyefendi siz geri zekalı misiniz?" diyecek.. :)) sodexo çalışmıyormuş, yarın çeksek olur muymuş.. sos konusunu açmadı hiç. fırsatını buldun yapıştır tabii pizzacı, sen de yapıştır amk
edit3: sipariş geldi, sos yok. değerlendirmem 10-10-10 olacak. teşekkürler yemeksepeti ve pizzacı.*
edit4: tavuk topları için olan 2 tane ücretsiz sos hakkımı neden kullanmadığıma yönelik mesaj atanlar olmuş. abi ben kendimi ifade mi edemiyorum.. sos istemiyorum.
1296 üründe haksız fiyat artışı tespit edilmesi
-
24 ocak kararları ile ülkemiz serbest piyasa ekonomisine geçmiştir. unutmadan belirtmek lazım kararlar 1980 yılına ait, ön planda demirel, beyin takımında ise özal var. serbest piyasa ekonomisinde alan ile satan arasındaki kurallara devlet kesinlikle müdahil olmaz. ürünlerin fiyatları piyasa koşulları içerisinde oluşur. yani ben bir kaşığı 5tl'ye maledip 500 bin tl'ye satabilirim. alan olur veya olmaz buna kimse karışamaz.
bir başka söylenmesi gereken ise serbest piyasa ekonomisinde stokçuluk kesinlikle suç değildir. kişi bir ürünü stoklayarak bir yatırım gerçekleştirir ve istediği zaman istediği fiyattan satışa çıkarabilir. burada soğuk hava deposu olan birini düşünelim. elma yılda 2 ay toplanan bir meyvedir. eğer stokçular olmasa o iki ayda elma fiyatı inanılmaz düşerdi ama stokçu elmaları satın alıp yıl boyunca stoktan piyasaya sürerek kar etmeye çalışır. böylece üretici de mağdur olmamış olur.
şimdi gelelim asıl meseleye, fiyat yükselten adamların peşine kolluk kuvvetlerini koşturursan ne olur? sermaye ve para dünyadaki en ürkek şeydir. tavşan gibidir rahatsızlığa gelemez ve kaçar. sermaye ve para seni terkederse 1994 gibi 2001 gibi ve yine bu yıl ağustos ayında yaşadığımız gibi sorunlar yaşanır. yani sermaye serbest piyasa kurallarının işlemediği yerde durmaz. devletimiz sermayeyi kaçıracak aksiyonları bir bir uygularken vatandaş bile serbest piyasa kavramından bihaber. yazık.
not: devlet serbest piyasa ekonomisinde sadece tekelleşmeye karşı mücadele verir.
yazmaya cesaret edilemeyen facebook yorumları
-
bir üstteki çirkin kızın fotoğrafına: "çok güzel olmuşsun canıııım" yazan seçil kızımıza: "senin samimiyetini s.keyim seçil" yazamamaktır.
altınını darphaneye getirene sertifika verilecek
-
tebrikler, artık sertifikalı bir enayisiniz.
yaran olaylar
-
lise yılları, bir gün otobüse bindim bakırköy'den avcılar' a gidicem. bir baktım şoför bizim komşulardan biri. selam verdim, cüzdanı çıkarıp pasoyu gösterecektim.
(yüzünde kıyak yapıyor ifadesiyle, bir de göz kırpıyor)
- sok onu cebine sok sok.
sevilen çizgi filmin en vurucu cümlesi
-
alo polis mi? evimde bir yakisikli var, ah pardon o benmişim. -johnny bravo