hesabın var mı? giriş yap

  • adamın birinin, hiç bir baltaya sap olamamış ebleh bi oğlu varmış. adam da zengin ya, oğluna paso iş kuruyormuş, oğlan da paso batırıyormuş işleri. adamcağız "bir defa daha şansımızı deneyelim bakalım" demiş, entegre et tesis kurmuş oğlu için. neyse fizibileteler hazırlanmış, fabrika, tesis, allah ne verdiyse kurulmuş, baba da oğlunu bir makinanın başına getirip anlatmaya başlamış:

    "bak oğlum, bu makinanın bu tarafından ineği sokuyorsun, öbür taraftan sosis olarak çıkıyor. anladın dimi çocuum?!"

    çocuk da ebleh ebleh sırıtıp:

    "ehuaa! çok iyi yaa! peki babaa, burdan sosisi sokarsak öbür taraftan inek olarak çıkar mı?"

    adamcağız derin bir iç geçirmiş ve cevap vermiş:

    "hayır evladım. maalesef o teknoloji yalnızca ananda var..."

  • pek çok futbolsever bu sporun uğradığı değişimden şikayet ediyor. futbolun eskiden olduğu gibi daha bireysel yıldızlar üzerinden ilerlemesini istiyor. yıldız oyuncu topu alsın birkaç çalım atsın, şov yapsın (bkz: top cambazı) sonra gol atsın, asist yapsın. ancak futbol endüstrisinin gelişimi, teknoloji, sağlık sistemleri (beslenme, uyku), antrenman sistemleri futbolu bir spordan ziyade profesyonelce yapılan bir işe dönüştürüyor.

    bu entryde ise futbolun geçirdiği evrime farklı bir perspektiften bakacak ve agresif bireysellikten, defansif futbola geçişi ve teknik direktörlerin etkisini inceleyeceğiz.

    not1: işbu entry bulunduğu ligde ağır favori olan diğer bir deyişle pek bir rakibi olmayan takımları (bkz: bayern münih) (bkz: paris saint-germain) kapsamamaktadır.

    -futbolda 1.devrim-

    futbol ilk zamanlarında bireysel yetenekler üzerinden ilerleyen bir spor dalıydı, bu bireysel yeteneklere karşı ise küçük takımların bir mücadele mekanizması geliştirmesi gerekiyordu. yani aslında bu (bkz: total futbol)'un ortaya çıkışı oluyordu. (bkz: johan cruyff). aksi halde (bkz: diego maradona) (bkz: pele) gibi oyuncularınız olduğu takdirde kazanamayacağınız kupa yoktu. eski maçların özetlerine şöyle bir göz atıldığında bile bu açıkça görülüyor. total futbol anlayışının benimsenmesiyle yukarıda da bahsettiğim bazı ligler haricinde çoğu ligde küçük takımlar diş göstermeye başladı ve bu anlayış küçük takımlarca iyiden iyiye benimsenmeye başladı. ancak bu total futbol dediğimiz anlayışta yıldız oyuncular hala büyük bir öneme sahipti ta ki guardiola'ya kadar.

    -futbolda 2.devrim-

    guardiola'nın barcelona'sını hatırladığımızda (bkz: tiki taka) modeliyle alınmadık kupa bırakmadılar, keza ispanya milli takımının (bkz: euro 2008) ve (bkz: 2010 güney afrika dünya kupası) şampiyonlukları. peki nedir bu futbol düzenini temelden sarsacak 2. olay, savunmacıların oyunun içine daha fazla dahil olduğu, sadece arkada gladyatör görevi görmediği, ve takımın gerek atak gerekse savunma oyunlarında yıldız oyunculardan yükün biraz daha çekildiği, hatta oynanılan pas oyunuyla rakip takım savunması için hedef oyuncuların artmasıyla yıldız oyunculara bireysel yetenekleri için alan açıldığı, özgürlük tanındığı bir hale geldi.

    -futbolda 3.devrim-

    guardiola'nın bu anlayışı çok güzel şekilde işledi, ancak gelişen sadece futbol değildi, gelişen teknoloji ve artık devasa boyuta ulaşan futbol bir endüstri haline geldi. antrenmanlar, beslenme şekilleri, istatiksel araştırmalar, tüm bunlar çok iyi olan takımları yukarı taşıdı ancak daha küçük takımlara ya da (bkz: underdog) ekiplere sağladığı gelişim ise çok daha fazla oldu. (4.seviyeden 5'e çıkmak ile 2'den 4'e çıkma arasındaki ilişki gibi) küçük takımların artan fizik gücü, ve tüm dünyada artık tiki taka kadar olmasa da kabul gören ve her takımın çok daha önemsediği pas oyunu ile bu takımlar rakiplerine karşı iyice güçlendi. günümüz stoperlerini ya da beklerini izlediğinizde inanılmaz derecede iyi uzun top kullandıklarını zaten görüyorsunuz, hatta artık bu öyle bir hal aldı ki kaleciler bile savunmayı neredeyse 5'leyecek hale geldi ve bu pas oyununa ortak oldu. futbolun bu son uğradığı evrim ise, aslında her yorumcunun söylediği, daha yeni bitmiş (bkz: 2022 katar dünya kupası)'nda da bolca gördüğümüz sürprizlerin ana sebeplerinden birisini oluşturdu.

    savunma oyununa ve sağlam fizik gücüne dayalı, ilerde ise bireysel yıldızların zaman zaman takım oyununa dahil olduğu ama zamanı geldiğinde ise bireysel yeteneklerini kullandığı fark yaratmaya başladığı bir hal aldı. taze taze örnek verecek olursak, (bkz: fas milli futbol takımı), (bkz: arjantin milli futbol takımı), (bkz: hırvatistan milli futbol takımı).

    peki bu değişime bir de teknik direktörler anlamında bakacak olursak ortaya şöyle bir tablo çıkıyor, total futbolun gelişimini tamamlaması ve küçük takımların pas oyunu ve defansif oyunu benimsemesiyle artık diş göstermeye başladığı evrede yani buna 2010-2015 arası diyebiliriz devreye bu adamlar giriyor.

    (bkz: arsene wenger)
    (bkz: josep guardiola)
    (bkz: diego pablo simeone)
    (bkz: marcelo bielsa)
    (bkz: jürgen klopp)
    (bkz: didier deschamps)
    (bkz: lionel scaloni)
    (bkz: zlatko dalic)
    (bkz: walid regragui)
    (bkz: christophe galtier)
    (bkz: stefano pioli)
    (bkz: maurizio sarri)

    tüm bu isimlerin bir ortak noktası olduğunu görüyoruz, hepsi savunma oyuncusu.
    (bkz: stoper) (bkz: sağ bek) (bkz: sol bek) (bkz: ön libero)

    tamda bu noktada ortaya çıkan bir soru işareti var* , artık kabullenilen defansif futbol mu bu adamları ortaya çıkardı, yoksa bu adamlar mı defansif oyunla futbolun evrimine sebebiyet verdi? bence bu sorunun cevabı her ikisi de olacak. bu durumu, ortaya çıkan bir ihtiyaç* ve bu ihtiyaca fazlasıyla cevap veren* olarak tanımlayabiliriz.

    -son-
    peki geldik kritik soruya, ne olacak bu futbolun hali?
    açıkçası futbolun bu şekilde devam edeceğini düşünüyorum, eski futbol anlayışını yaşatmaya çalışan kulüpler ve insanlar var (bkz: real madrid) (bkz: florentino perez) ancak bunların da daha fazla dayanabileceğini sanmıyorum. artık eskisi gibi top cambazları, çalımla adam geçen, kıvrak bilekli oyuncular yerine daha fizikli, hızlı oyuncuları izlemeye yavaş yavaş alışmamız gerekiyor. futbolun çocuksu ruhunu kaybetmesine, duygulardan ziyade daha mekanikleşen bir hal almasına karşı fifa da yeni yöntemler, kurallar düşünüyor ancak bunların uygulanabilirliği ne seviyede olacak birlikte göreceğiz.

  • zamanında, bokunda boncuk bulmuşcasına haber yakaladığını sanan bir muhabirle halk plajında denize giren teyzenin arasında geçen bir dialog vardı. hatırladığım kadarıyla da şöyle bir şeydi;

    - teyzecim görmüyor musunuz deniz ne kadar kirli. neden giriyorsunuz sağlıksız bik bik bik
    - yavrum biz bilinçsiz vatandaşık

  • 2004 yılında yakalandığım kanseri yendim.

    bir aksam yemek yerken sofrada ağızdan ve burundan aniden kan gelmesiyle şişli etfal eğitim ve araştırma hastanesine yatırılmam sonucu ile kanser teşhisi konulmuştu.

    yaklaşık 2 sene kadar hastanede yattım ara ara eve gönderdikleride oldu ama tedavi zamanlarım benim için çok zor geçmişti

    aradan zaman geçtikten sonra ayakda tedavi görmeye başladım ve ufak ufak atlattım :)

    ilaç aldığım zaman vucudum tedaviye yanıt vermıyordu ama o son seans herşeyi değiştirdi aksi halde olsaydı şuan aranızda olmucaktım.

    aradan tam 14 sene geçti.

    bir rica üzerine ekşisözlüğe konuyu taşıdım ,arkadaşımızın tedavi sürecindeki çekindiği fotoğrafları ve son halini aşağıdaki linkte bulabilirsiniz

    arkadaşımızın instagram adresi için link

    donanım haberdeki konu
    link