hesabın var mı? giriş yap

  • çok mu zor be bir düşün. senin yaşadığın ülkenin %90 nı ateist olsa.
    cb ''bunlar müslüman'' dese ne hissedersin acaba. topluluğa sırtını dayamak ne kadar kolay. bunu bir müslüman olarak yazıyorum.

  • insana "keşke küme düşseydik, keşke 5 sene durumu toparlayamasaydık da şunları duymasaydık" dedirten açıklama. 3 temmuzdan sonra senin gibi bir yalakanın arkasında durduğum için bana da yazıklar olsun.

  • yıllar önce eğitimini alıp hakemliğini yaptığım bir spor dalıdır. şirketlerde takım çalışmasını, koordinasyonu geliştirir gibi safsatalarını bir tarafa bırakırsanız ki, herhalde birbirini iş düzeyinde tanıyan, başka hiçbir şey paylaşmamış bir insan grubu için takım çalışmasını ve koordinasyonu geliştirme gücüne sahip olamayan bir kaç spordan biridir paintball. basketbol, futbol hatta mümkünse piknikte voleybol faaliyeti filan takım çalışmasına ve koordinasyona daha fazla katkı sağlayacaktır. neyse asıl mevzu paintball eğlenceli, keyifli, hareketli, adrenalini yüksek bir spordur. güvenli olduğu iddia edilir ancak güvenliğini ne yazık ki, ekipmandan çok, insan bilincinin sağlamasından dolayı, iddia edildiği kadar güvenli değildir. rakibinizi ve takımınızı tanımanız, güvenmeniz başlıca güvencenizdir. zira tanımadığınız bir rakiple oynuyorsanız 10 cm'den kaskınızın ağız ve burun kısmına ateş edilebilir, ağzınız burnunuz boya ile dolabilir (boyalar gıda boyasıdır sağlığa sakıncalı bir madde içermez), siz ağzınızdaki ve burnunuzdaki boyayı savaş alanı içinde kaskınızı çıkarmadan hönkürmek ve kusmak biçiminde çıkarmaya debelenirken, 10 cm'den suratınıza ateş eden gerizekalı karı hakeme, vurdum ben ama "out" diye bağırmıyor şeklinde sizi şikayet de edebilir. ahmak mahluk, boya topunu ağzımın içinde patlattın, neremle bağırayım. bunun üzerine out diye bağırmadığınız için vurulduğunuzu idrak edemediniz zannıyla yine 10 cm'den bu sefer kolunuza kafanıza, yani ekipmanın korumadığı bölgelere atış yapıp 3-5 gün sürecek ağrılı bir morluğa neden olabilir. hakem yetişene kadar kolunuzun, bacağınızın daha fazla deşilmemesi için panik halinde hatuna sarılmanız, çelme takıp yere yatırmanız elinden silahını almanız ve akabinde, erkek arkadaşıyla papaz olmanız mümkündür. ayrıca kendi takım arkadaşınızın sizi vurma olasılığı rakipten kat kat daha fazladır çünkü oyuncular panik halindedir. hareket eden herşeye ateş etme eğilimi içindedir ve tabiyatıyla siz kendi takım arkadaşınıza sıklıkla rakipten daha yakın durursunuz. o da sizi ve lokasyonunuzu takip etmediyse, sizi gördüğünde vurmakta tereddüt etmez. gündelik yaşamınızda spor aktivitesi yapan bir insan evladı değilseniz, paintball oynarken panik halinde, yok bayrak kapacam, yok adam vuracam diye engebeli arazide koşuştururken düşerek eli, kolu, dizi parçalama ihtimaliniz oldukça fazladır. binadan rehine kurtarma gibi gelişmiş bir organizasyonu oynuyorsanız binanın birinci kat camından aşağı düşmeniz bile olasıdır, yaşanmıştır, ölü yok, yaralı vardır. kısaca paintball'un güvenli bir spor olması, oynayan insanların iq ortalaması kadardır. en keyiflisi takım arkadaşlarınızla en azından 10 maç bir arada yapmış bir takımsanız ve rakibiniz de böyle bir takımsa ortaya çıkan maçtır. bir de, iki takım da savaş alanını tanıyorsa tadından yenmez.

    ha, biraz da küçük ve pratik ipuçları vereyim;

    - oyuna başlamadan önce kaskınızın kafanıza uygun ayarlandığından emin olun çünkü savaş alanında uçup gidebiliyor. bu da ciddi bir risk, gözünüzle boya topu yer değiştirebilir.

    -başlama düğüyle birlikte silahınızın emniyetini açmayı unutmayın. (ben unutuyorum oradan biliyorum, hiç hoş olmuyor)

    -oyuna baslamadan önce kaskın camını içerden ıslak mendille ya da mümkünse bir elmayı ortadan ikiye kesip elma suyuyla temizleyin, buğulanmasını engeller. bu sayede oyun alanında kaskınızı çıkarıp buğu temizlemek zorunda kalmazsınız. zaten hiçbir şart altında oyun alanında kaskınızı çıkarmayın. vurulup oyun dışı kalmak, her halikarda kör olmaktan iyidir.

    -oyun başlamadan önce silahınızı ters çevirip namludaki topu top haznesine düşürün ve ters vaziyette 3-4 kere tetiğe basın. karbon tüpünün doluluğunu kontrol etmiş olursun. tüp doluysa her seferinde sekme şiddeti ve silahtan çıkan ses aynıdır. sesi ve şiddeti azalıyorsa tüpünüzü doldurtunuz. hatta bunu siz yapmayınız hakeme kontrol ettiriniz.

    -savaş alanında yardımcı hakemlerin durduğu yerlere dikkat ediniz çünkü mutlaka yakınlarında bir yerde bir pusu kurulmuştur. menzile girmenizi bekleyen bir rakip oyuncu mevcuttur. hakemler her ne kadar oyuncunun yerini belli etmemek üzere debelenip uzak duruyorlarsa da, mutlaka hakemin baktığı yönün büyük ihtimalle zıt tarafında bir oyuncu vardır.

    -sınırsız topla oynamıyorsanız ki, genel olarak 10 top limitli oynanır, yaptığınız atışları sayınız. zira oyuncuların vurlumadan önceki son sözleri sıklıkla "allah kahretsin kurşun bitmiş" olmaktadır.

    -lütfen lütfen hakemlere ateş etmeyin, dikkat edin biraz zor değil. hiçbir paintball oyuncusu, eğer hollanda milli takımı ile maç yapmıyorsanız, turuncu fosforlu elbiseler giymez ya da sarı fosforlu yağmurluklar giyip karşınıza kabak gibi dikilip beklemez. elinde silah varsa bile, o başka bir oyuncunun silahıdır, tamir etmek için almıştır.

    -bir de şöyle bir şey var; gerçi kaç kişinin başına gelme ihtimali var bilemiyorum ama benim geldi, dikkat edin diye söylüyorum. maçınızı bir tv kanalı paintball tanıtımı diye çekiyorsa iki kat dikkatli olun. ben sote bir bölgeden rakibin bayrağını alacam diye bir gaz depara kalktığımda peşime tv kameramanı ve muhabiri takıldı. abi gelmeyin peşimden yerimi belli ediyorsunuz diye dert anlatmaya ve bir yandan da koşmaya çalışırken takılıp parende attım. kask bir tarafa, silah bir tarafa gitti. kafamda kask yokken üzerime toplar yağdı. suratıma gelen top yüzünden 2 gün elmacık kemiği mor ve şiş gezdim. yetmedi akşam ana haberde, paintball türkiye'de diye sunuldu. yere kapaklanma figürüm rayting aldı. siz siz olun etrafta kameraman ve muhabir varsa, ya oynamayın, ya da pasif oynayın, savunmada kalın. ha bunların hepsi başınıza gelirse de, kesinlikle "abi o bölümü keseriz, yayınlamayız, sen korkma." yalanlarına inanmayın. kaseti alın imha edin.

  • twitter'da mağduriyetiyle karşılaştığım, ehliyet almak için sağlık raporu almaya gittiğinde kayıtlarda kendisinin yaptırmadığı tetkikler sebebiyle ehliyet alamayan ve bu olayla birlikte uzun süredir farklı kişiler tarafından kimliğinin kullanıldığını fark eden ve hukuki destek arayan kişi.

    twitter kullananlar için flood linki

    twitter kullanmayanlar için floodu olduğu gibi aktarıyorum ;

    " aylardır yaşadığım başı sonu gelmeyen bunun yüzünden çalışamadığım, ehliyet alamadığım olayı anlatıyorum.

    ekim ayında ehliyet almak için sağlık ocağına gittiğimde doktor madde kullandığıma dair kayıtların olduğunu sağlık raporu veremeyeceğini söyledi, hayatımda hiç gitmediğim bir hastanede hiç vermediğim bir tahlille karşılaştım. enabıza girio kontrol ettiğimde sadece bu değil bana ait olmayan aşağı yukarı aynı çerçevede gelişen olaylarla ilgili farklı kayıtlar da buldum.

    görsel
    görsel
    görsel
    görsel

    bunun üzerine ilk önce uyuşturucu kayıtlarının çıktığı hastane olan etlik şehir hastanesinin polisine başvurdum. adli vaka olup olmadığını kontrol ettiler olmadığı için hastaneye bakan karakola yönlendirildim . orada egm sisteminden sicilimi kontrol ettiklerinde mamakta bulunan bir karakolda silahlı yaralama olayında sabaha karşı 5 sularında tanık olarak ifade verdiğim söylendi bunun üzerine dosya numarasıyla birlikte o karakola gittim karakola gidip durumu anlattığımda ilk önce kamera kayıtlarını kontrol ettiler. kamera kayıtları duruyordu . polis memuruyla birlikte adıma ifade veren kızı izledik. memur hemen savcılığa gitmem için beni yönlendirdi bu bilgilerle birlikte 26.09.2023 tarihinde savcılığa başvurdum ve soruşturmam başladı.

    ben sadece hastane kayıtlarıyla sınırlı zannederken arkadaşımın aklına gelmesi üzerine sgk dökümüme baktığımızda bana ait olmayan gece mekanlarında 2 farklı sigorta kaydını buldum

    görsel
    görsel

    bu belgelerle birlikte soruşturmaya ek nüsha vermek için savcılığa tekrar gittim. bu süre zarfında halen kimliğim kullanıldığından ,hastane girişi yapılmaya devam edildiğinden bir süre savcılıkla ev arasında gidip geldim. en son savcılık ziyaretimde kamera kayıtlarından kişinin kimliğinin tespit edildiğini, savcıyla görüştürülmek üzere arandığını öğrendim onun üzerine herhangi başka bir gelişme olmadı.

    1 hafta kadar önce çankaya’da bir polis karakolundan kimliğimin kullanmasıyla ilgili ifade vermem gerektiğine dair arandım. tabi bu olayla ilgili zannedip çözüldüğünü düşünerek koşarak gittim. gittiğimde 2008 doğumlu 15 yaşında bir kızın benim adım ve kimlik fotokopimle lasvegas isimli gazinoda çalıştığını, birinin cimere şikayet etmesi üzerine çocuk şube ve ahlak şubenin mekana baskın yaparak kızı yakaladığını öğrendim.

    görsel

    memur beye dilekçe yazarak dilekçelerinin nüshalarını bende edindim. kızın söylediklerine göre kimliği ablam dediği bir başkası vermiş, ve benim üzerime yapılmış senetle orada zorla tutuluyormuş.

    görsel

    bütün bu olaylardan önce bir de şöyle bir durum başıma geldi. 13.02 .2023 tarihinde ankara çocuk şube’den bir çağrı aldım. polis memuru gülşah güneş isimli 2005 doğumlu kayıp bir kız çocuğu vakası olduğunu şahsın çalıştığı iş yeri ve odasında kağıda yazılı şekilde benim tç kimlik numaramın olduğunu, konu hakkında bir bilgim şahısla bir tanışıklığım ve daha önce herhangi bir yetiştirme yurdunda kalıp kalmadığımı sordu. ben de şahısın benden yaşça küçük olduğunu şahsı tanımadığımı ve herhangi bir bilgim olmadığını söyleyip telefonu kapattım. arayan numara özel numara olduğu için emin olamayıp ankara çocuk şube müdürlüğü’ne gittim. beni arayan memur kızın kaybolduğu ilçeden aradığından önce durumu anlamlandıramadılar sonra detay verince polis memurunu arayıp olayı öğrendiler. detaylarını öğrenmek istediğimi benimle ilgili başka herhangi bir durum olup olmadığını sordum. memur benimle ilgili herhangi bir durum olmadığını, olursa benimle tekrar iletişime geçeceklerini belirttiler ancak konuyla ilgili daha sonra herhangi biri benimle iletişime geçmedi.

    son karakol tecrübem üzerine iyice paranoya oldum. hiç biri boş çıkmıyor çünkü. dijital gib üzerinden vergi borçlarıma baktığımda bana ait olmayan 617 tl lik bir ceza yemişim ilk tahlille aynı tarihte . 617 tl cezanın karşılığı ise açık alanda alkol tüketmek.

    sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yermiş misali hazır bu durum başıma gelmişken size tedbiren bakabileceğiniz sekmeleri bırakıyorum (enabız hastane kayıtlarınızı da kontrol edin)

    e-devlet > sosyal güvenlik kurumu > sgk tescil ve hizmet dökümü / işyeri unvan listesi
    e-devlet > adalet bakanlığı > adli sicil kaydı sorgulama
    e-devlet > btk > mobil/sabit/internet/kablo tv/uydu işletmecilerinden borç/alacak sorgulama ve ödeme/iade işlemleri
    e-devlet > ticaret bakanlığı > ortak / yetkili olunmasına yönelik kısıtlama işlemleri (mersis) "

  • mantikli hareket.

    savunma bakani isini yapabiliyor olsa kendini savunabilirdi. kendini savunamayan kuzey koreyi nasil savunacak argada$ ?

    adam diktator miktator ama isini biliyor valla.

  • 1971 yılında peru'da meydana gelen ve aralarında annesinin de bulunduğu 93 yolcuyla birlikte mürettebatın da öldüğü uçak kazasından kurtulmayı başarmasıyla ünlenen kazazede kız. 1954 lima doğumludur. yağmur ormanlarına düşen uçaktan sağ kurtulduğu gibi balta girmemiş vahşi ormanda da hayatta kalabilmiş olması büyük bir başarıdır. ormanda bulunduğu sırada botfly adı verilen ve larvalarını insan, inek vb. canlıların derilerine yerleştiren sineklerin ısırıklarına ve vahşi doğanın türlü zorluğuna karşı mücadele etmek durumunda kalmıştır. vahşi doğa ve hayvanlar alemi konusunda uzman olan babası hans wilhelm koepcke'nin ve annesi maria koepcke'nin kendisine öğrettiklerini hatırlayarak, suyun gittiği yönü takip etmenin insanların bulunduğu bir köye ya da kasabaya çıkacağını düşünerek, zehirli meyvelerden uzak durarak ve botfly sineklerinin larvalarını küpesinin iğnesiyle derisinin altından temizleyerek ormanda günlerce yol almıştır. sonunda bitkin düştüğü bir sırada yerliler kendisini bulmuştur.

    (bkz: botfly)