hesabın var mı? giriş yap

  • bu duyguyu çoğu kişi bilmez çoğu kişi o anın son an olduğunu bilmez. bilmek istemez belki de, belkide görüşme ihtimalinin olacağını düşünür ister istemez. hayat bu ne olacağı belli olmaz diye düşünür, içten içe ve bilinci kavrayamaz o anın son an olduğunu.

    ama, insanoğlu bilmeli ve ona göre yaşamalı, en azından aklında tutmalı bu tip şeyleri.

  • bilal erdoğan'ın paraları sıfırlamak için internet bankacılığından amcasına eft yapacakken ödemeyi yanlışlıkla imf'ye geçmesi olayı. sonra bankayı falan arayıp, araya tanıdık koyup yanlışlık oldu dese de adamlar parayı almışken geri göndermemişler doğal olarak. tayyip ise olayı duyduktan sonra sinir krizleri geçirip bilal'e temiz bir dayak atsa da ertesi gün krizi fırsata çevirip "imf'ye borcumuz kalmadı" diye oy istemeye başlamış. bilal mi? hala ne olup bittiğinin farkında değil.

  • normaldir.

    insanlar o kadar nefret etti ki kızılaydan, kan vermeyi bile güvenli bulmuyorlar.

    ben düzenli kan bağışçısıyım, hala gidip kan veriyorum. vermek istemeyen arkadaşları ikna etmeye çalıştığımda bana "ben kan versem o kadar ihtiyaç sahibinden önce akp'li bir kalantorun akrabasına gider, daha kötüsü, katar'a satmayacaklarını nereden bileceğim" cevabı aldım.
    hak veriyor muyum? evet... kan ihtiyacının öneminin de farkındayım. ama kurumu rezil rüsva etmeseydiniz, kurumu birilerinin para kaçakçılığına alet etmeseydiniz bunlar olmazdı.

    beter olun diyeceğim de, size bir şey olmuyor. olan ihtiyaç sahibine oluyor. kızılay'ı bari temiz bıraksaydınız. orayı da kirletip lekelediniz. elinizin değdiği ve pislenmeyen tek bir şey yok.

    edit: bir yazar şunu attı.
    (bkz: kızılay'ın topladığı kanların yurtdışına satılması)
    kaynak

    yazıklar olsun.

  • bunu dayatma olarak görmek yada bu lafı edene kezban demek biraz ergen kafası.
    belli bir yaşa gelmiş, ilişkisi belli olgunluğa ermiş bir insan evlenmek isteyebilir. bunda aşağılanacak bir şey göremiyorum. birlikte yaşayan sevgililer bile sonunda evleniyor, toplum yapısı filan falan, malum. evlenmek isteyene kezban demek moda oldu galiba biraz.
    yetişkin bir insanın planları ve hayalleri vardır. bu plan ve hayaller sevgilisininkiler ile uyuşmuyorsa bir karar vermek gerekebilir, sorun ne?
    seven kadının böyle bir şey söylemeyeceğini düşünenler yanılıyor. benim böyle bir isteğim varsa ve sevgilimin yoksa bunu anlarım, adama baskı yapıp canından bezdirmektense bırakırım. birini seviyorsunuz diye kendi isteklerinizi ona göre şekillendirmek zorunda değilsiniz. zaten öyle yaparsanız o ilişki yine çatırdar.
    ha şu ayrı konu, adam "evlenmem" demiyorsa, sadece "bekleyelim" diyorsa baskı yapmak doğru değil. kimse bir yere kaçmıyor, yumurtalarım da yumurtalarım diye ağlayıp durmayınız litfen.

  • kaval kemiğine benzer kemikleriyle "ulan insan mı yedirtiyolar bize" diye düşündürten ardından, "her gün bu kadar insanı nerden bulup da pişircekler" kuşkusuyla oh çektiren yaratık.

  • 13. yüzyılda ingiltere'de merlin'in kafasına atacak domatesi nereden bulduklarını merak ettiren dizi. domatesin suçluların kafasına atılabilmesi için önce amerikanın keşfedilmesi, ordan buraya domates gelmesi, papalığın bir süre domatese karşı çıkması falan lazım. sonra bir ara ekilmesi büyümesi vs.