ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
sokak röportajında muhabirin yaptığı nakavt
-
allah'ın ayetleri yerine emevi hadislerini din sanan yobazlara sokulan bir saplama
güzel başlayıp boka saran diziler
-
tabiki fibonacci dizisidir amk nerde 2+3 nerde 12586269025...
muhafazakar kesimden 19 mizahi paylaşım
-
gülmekten; zemzem suyunu püskürtüp, seccadeden düştüğüm paylaşımlar. allah kabul etsin.
ikinci ludwig
-
neuschwanstein şatosunda tek bir resmi bile yoktur, o kadar da mütevazidir. ömrü vefa etmediği için şatoyu da bitirememiş zavallı.biraz da müsrifmiş, yaklaşık 5.5 milyon mark senelik geliri yanında toplam 13 milyon mark kıymetinde de bir varlığa sahipmiş, ama 21 milyon mark masraf etmiş .ailesi de isyan bayrağını çekmiş tabi.akıl sağlığı yerinde değil diye el çektirmişler zavallı krala, sonrası da malum 1.90'lık kral dizine bile gelmeyen gölde boğulmuş. sabretselermiş de şatoyu bitirseymiş bari, içeri girince hayalkırıklığına uğruyor insan.
nyctophilia
-
geceleri kulaklığınızı takar müzik dinler bir yandan da gökyüzünü izlersiniz. elektriklerin kesilmesi her ne kadar bilgisayar başından kalkmayan biri olsanız da sizin için aynı zamanda bir ödüldür geceleri. ne kadar karanlık, o kadar büyüleyici. güneşi sevmezsiniz, kaçarsınız ondan. dinlediğiniz müzik gruplarının bile karanlık bir teması vardır.***. geceleri daha uzun olduğu için kış mevsimini daha bir ayrı seversiniz. masaüstü resminiz mutlaka gece ya da karanlık temalıdır.
günün birinde nyctophilia diye bir kelime görürsünüz. anlamına bakarsınız, sizi çok iyi yansıttığına inanırsınız. yeni bir nickname sahibi olmuşsunuzdur zaman zaman sonuna bir kaç sayı eklemek gerekse de
13 temmuz 2014 almanya arjantin maçı
-
cizıs ın beleş tepeden izlediği maç.
the matrix resurrections
-
hayalimdeki matrix 4 ismi. cuk oturmuyor mu allah için!
yaran sevgili diyalogları
-
kuzenim, 14 yaşındaki oğlunun facebook mesajlarına bakmaktadır. "yin yang, gel gel beraber okuyalım çok komik" çağrısıyla birlikte bu eşsiz günaha katılıyorum. yazışmalar muazzam.
ilk mesajla birlikte her şey hızla gelişiyor..
erkek: beni eklemişsin? tanışıyor muyuz?
kız: ben sizin okuldan bilmem ne sınıfından bilmem kim. ben seni tanıyorum ama demek ki sen beni tanımıyorsun.
araya birkaç kısa geyik serpiştirildikten sonra:
erkek: çıkalım mı?
kız: düşünmem lazım..
1-2 dakika sonra kız: düşünüyorum...
1-2 dakika sonra kız: tamam kabul ediyorum.
erkek: oleyy. çok sevindim :)))
5 dakika sonra erkek: aşkım?
kız: aşkımmmm.
yarım saat sonra erkek: o senin fotoğrafının altına yazıp duran lavuk kim?
kız: salağın teki ya boşver. peşimde koşup duruyo. yüz vermiyorum. önemli biri değil, kafana takma.
erkek: benim için önemli ama!..
kız: ya boşver, yakında vazgeçer zaten.
erkek: neyse ben onu hallederim en kısa zamanda..
kaşar sucuk salamın sofrada lüks sayıldığı yıllar
-
o yıllarda aldığın kaşar ve sucuğun kalitesindeki ürünleri şimdi alsan, yine lüks sayılır merak etme.
(bkz: nerede o eski kaşarlar)
takvim gazetesinin tarihe ışık tutan fotosu
-
linkten görülebilecek fotodur. 1 mayıs kimleri bir araya getirmiş!
http://imgur.com/07mpo7q
bunlar okurlarını 6 yaş seviyesinde filan mı zannediyor acaba?
edit: lamneth haklı, başlığı dikkatsiz açmışım, 1 mayıs 1977'ye değil günümüze ışık tutan (!) bir foto aslında. özür dilerim.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"ibrahim tatlıses'in çekmediği dertleri ona neden çilek alsın ki zaten?"