hesabın var mı? giriş yap

  • canim fadil;

    oturmus usenmemis yedi sayfa mektup yazmissin, bilmiyor musun ki okumayi sevmem ben gozlerine yazik cocugum.

    neyse ki yigit buradaydi okudu ozet gecti p*, paraya sikismissin, her bankerin dustugu tuzaga dusmus, vatandastan topladigin sermayeyi ic etmissin.

    cankusum,

    senin de bildigin gibi 17 aralik sonrasi bu paralelciler yuzunden artik herkes biliyor, bizim bilaloglana parlari sifirla demistim, bizim sehzade bilal evdeki o milyar dolarlari, ibrahmi hakki hazretlerinin memleketi olan pasinler de kecilere yedirmis. evet evet bildigin kecilere once ben de inanmadim, inanamadim hatta espri sanndigimizdan emine ve sumeyye iffetsizlik edip kahkahalarla guldu. ve lakin degilmis. anlayacagin nakit kalmadi.

    cingozum,

    biliyorsun hastane ilac firmasi falan filan da o donemde malezyalilara satildi, abi bu malezyalilar nasil pis adamlarmis, bak kac ay oldu daha odeme yapmadilar. ben de sabirla bekliyorum.

    karadutum, catalkaram cingenem,

    okumayi sevmeyen adam yazmayi da sevmez malum, cok uzun tutmayacagim, senin anlayacagin benden sana zirnik calismaz. haa diyorsan ki tuysuz yetimin hakki, havuzda toplanan paralar onlar da ancak bana kadar var.

    sevgilerimle yanaklarindan opuyorum.

    31 temmuz 2014 , 14 leman 1

    (bkz: 31 temmuz 2014 jet fadıl'ın rte'ye yazdığı mektup)

  • havaleni aldım rockefeller kardeşim, küçük ve zayıf bir türkiye için ben de hayır diyorum. peki ya sen rothschild kardeşim ? sen de hayır diyor musun ?

    edit : bu mesajı ciddiye alan arkadaşlar varsa uzman kontrolünde bakım görmelerini öneriyorum, bu kafayla çok yaşamazsınız.

  • ara ara dahil olduğum durumdur.arkadaş olmadığınızı bilirsiniz .ara sıra görüşürsünüz yok yere,öperken belinizden tutar. bir şey yapacaksa size de danışır. telefonda konuştuysa yanınızda,hele de kadinsa konuştuğu aciklama yapma gereği duyar çocukluk arkadaşım diye. bir hafta içinde birkaç defa yazar, halinizi hatrınızı sorar. küçük jestler yaparsınız kitap, albüm vs. alırsınız. tatlı bir flört vardır fakat bazen sinir bozucu olur. her istediğinizde yazamazsınız, sarılıp öpemezsiniz,yanında olamazsınız kıskanırsınız arkadaslariyla vakit geçirdiğini görünce çünkü sizin onunla görüşmeniz için ya biraz zaman geçmesi gerekir yada bir nedenin olmasi.arkadaş desen değil sevgili desen hiç değil. tatlıdır, hoştur fakat oldukça yorucu ve kafa karıştırıcıdır.

  • geçtiğimiz aylarda chadwick boseman'ın acı kaybıyla sarsıldık. sadece mcu kralını ya da hollywood başarılı bir aktörünü kaybetmedi. dünya çok temiz kalpli bir insanı kaybetti. boseman'ın kaybından sonra mcu'nun black panther ile neler yapabileceği üzerine yazmak halen zor geliyor aslında. bir çok kez elim klavyeye gitti ve geri geldi. ama zorda olsa bi'şeyler yazma zamanı da geldi. bu yazıda marvel studios'un nasıl hareket edebileceği ile ilgili ihtimallerden bahsedeceğiz.

    black panther 2 filmini iptal etmek

    her ne kadar seçeneklerden biri olsa bile en düşük ihtimalin filmi iptal etmek olduğuna inanıyorum. evet film çok büyük gişe yaptı. ama marvel her filmi ile yüksek gişeleri hedefleyen bir stüdyo. başka markalarla zaten bu rakamlara çıkabilirler. black panther 2'yi getirecek olan en önemli faktör ilk filmin yarattığı kültürel hareket.

    filmin vizyona girdiği ve onu takip eden ayları hatırlarsanız black panther'in nasıl ikon haline geldiğini de görürsünüz. üstelik sadece siyahi çevreler için değil her yaş ve ırktan insan için son derece ilham verici bir karaktere dönüştüğünü de hatırlarsınız. erkek ve kız siyahi çocuklar için ise black panther filminin her bir karakteri bu kadar kısa süre içerisinde resmen efsane haline gelmişti.

    işte elinizde böyle ikona dönüşecek bir hikaye varsa onu hitap ettiği bu kitleden ayıramazsınız. black panther ve wakanda kültürü marvel'ın sorumluluğu haline geldi. bunu en doğru şekilde yönetmeleri gerekiyor. şu noktada böyle bir şeyi iptal etmek, sorumluluk göstermeleri gereken kitleden gerçek bir kahramanı ayırmak anlamına gelir. bunu yapmayacaklardır.

    filmin gösterim tarihi 6 mayıs 2022 olarak açıklanmıştı. belki bir sene ileri atılabilir ve yeni yol haritası çizilir ama film gelecektir.

    yeni oyuncu cast etmek

    hollywood'da genelde bu tip durumlar olduğu zaman karakterin emekli edildiğine şahit oluyoruz. tabii ki dumbledore gibi örnekler de var. ama böyle bir kayıp olduğu zaman bir sonraki reboot'a kadar genelde karaktere de veda ediyoruz. şu anki durumda beni en fazla meşgul eden düşünce yeni birinin cast edilip, edilemeyeceği.

    karakterin ikonlaştığından bahsetmiştik. burada ikonlaşan sadece black panther değil onun içerisindeki t'challa'da maskesi kadar ikona dönüştü. captain america: civil war ile başlayan karakter gelişimi, diğer karakterlerle ilişkisi, bir kahraman ve kral olarak duruşu, süper kahraman olmasının yanında bir karakter olarak da t'challa'nın gelişimiydi. ihtimalleri masaya yatırdığımız zaman önümüzdeki filmlerde karşılaşabileceği zorluklar black panther'den ziyade t'challa'nın yüzleşmesi gereken mücadeleler. olası bir atlantis ve namor savaşı, ılluminati'nin kurulması, fantastic four'un evrene girişi, storm'un ortaya çıkışı, secret wars hikayesi direktman t'challa'nın vermesi gereken savaş ve dostluk ilişkileri. bunlar başka karakter üzerinden de verilir. lakin t'challa kadar vurucu olmayacaktır.

    recast işi bu durumlarda çok bıçak sırtı bir olay olduğu için marvel studios'un vereceği her türlü karar saygı ile karşılanacak gibi duruyor.

    shuri'nin black panther olması

    bu en fazla dillendirilen ve gerçekleşmesi en yüksek ihtimal olan seçenek. daha önce benzeri bir durumla çizgi romanlarda da karşılaşmıştık. şahsen shuri'nin black panther olması ile ilgili hiçbir sorunum yok. tamam der ve hikayemize bakabiliriz. ama bazı soru işaretlerimiz de var.

    captain america: civil war ve black panther filmi t'challa için origin görevi gördü. bu iki film boyunca biz karakterin black panther'e dönüşmesi ve olgunlaşmasını izledik. üstelik bu gelişim solo filminde de devam etti. kostümü giyse bile ilk filmin sonunda gerçek anlamda black panther'e dönüştü. bu kadar kısa süre içerisinde bir kez daha bu sefer yeni bir karakter üzerinden black panther origini izlemek seyir zevkini tek düze hale getirebilir.

    ikinci olarak t'challa ve shuri karakterizasyon olarak biraz farklılar. mcu'da esprili karakterler görmeye alışkınız. ama t'challa ve stephen strange gibi ciddi karakterler bunu dengeliyordu. shuri bu denklemi tekrar bozabilecek bir karakter. ilk filmde bir çok yerde çok önemli rol oynasa da comic relief özelliklerini de bolca görmüştük. karakterizasyonu fazla değişmeden bu karakteri black panther olarak görürsek t'challa'nın ciddiyetini karakterde arayabileceğimizi düşünüyorum.

    killmonger'ın black panther olması

    içten içe en çok istediğim seçenek bu. killmonger mcu içerisinde gördüğümüz en başarılı villain'lardan biriydi. hikaye arc'ı son derece başarılı yazılmıştı. michael b. jordan ise çok güzel bir şekilde hayat vermişti. karakter empati kurulabilecek, acıları olan üç boyutlu bir karakterdi. olası bir kefaret hikayesi hem karakteri çok başarılı bir şekilde geliştirebilir hem de mcu'da daha önce görmediğimiz bir hikaye anlatım biçimine kapı açabilir. killmonger gibi bir villain'ın kahramanlık yolculuğunu izlemeyi, zaten son derece iyi kalpli biri olan shuri'nin kahramanlık yolculuğuna tercih ederim.

    yönetmen ryan coogler ve michel b. jordan'ın ilişkisi de bence önemli. coogler şu ana kadar bütün filmlerinde jordan ile çalıştı. ikili yakın arkadaş ve chadwick boseman daha önce cast edilmeseydi coogler eminim jordan'ın t'challa olmasını çok isterdi. coogler için jordan ile tekrar çalışmak ve ona bir karakter yazmak daha ilgi çekici olabilir.

    şu an için elimizdeki seçeneklerin bunlar olduğunu düşünüyorum. recast, shuri, killmonger bunların hepsi gerçekleşebilir. önemli olan marvel studios'un nasıl devam etmek istediği. yaratıcı anlamda bütün seçeneklerden başarılı işler çıkabilir.

  • izmir'in gelişmişliğini gösterir. çünkü kadınlarımız cesur ve bilgili bu yüzden aile içinde şiddet gördüklerinde gidip polise, mahkemeye ve derneklere şikayet edip, yardım isteyebiliyorlar. bu yüzden şiddet oranları yüksek çıkıyor. doğu ve güneydoğu da ise kadınlar cehalet, korku, çaresizliki gelenek ve diğer nedenlerden dolayı şiddet gördüklerinde bunu aile dışında kurumlara (polis, mahkeme vb) anlatamıyorlar. kadına şiddet türkiye'nin doğu bölgelerinde daha çok yaygındır, ancak şikayet etme belirli bir bilinç gerektirdiği için batıda yaygındır. bundan dolayı resmi istatistiklerde batıdaki oranlar yüksek çıkıyor.
    önüne her gelen istatistikleri yorumlamaya kalkarsa da yukarıdaki gibi cahil ve saçma yorumlar ortaya çıkıyor.

  • ne diyorsun olm sen?
    idam ile kimler asıldı bu ülkede biliyor musun?
    gencecik insanlar. zamanın diktasına karşı geliyorlar diye. hiç pahasına.
    bu ülkede adalet kanunlara göre uygulanıyor mu?
    nasıl bir arzu bu?
    böyle bir gücü birilerine vermek embesillikten başka birşey değildir.
    her hükümet yargıyı ele geçirmeyi başarmış bu coğrafyada. sen ne olsun istiyorsun?

  • bir fenerbahçeli olarak çok az bulduğum ceza. aziz yıldırım'ı hapse atmıyorsunuz; volkan'a, emre'ye şöyle okkalı cezalar vermiyorsunuz. yeter artık amk kurtarın bizi şu adamlardan.

  • karıyla-kocanın, kadınla-sevgilisinin, dişiyle-erkeğin arasına girmeyeceksin arkadaş. onlar barışır boku sana bulaşır (tabi bu hikayede barışma gibi bir durum söz konusu değil ama ana fikri anladınız işte...)

  • büyükşehirlerden birinin ilçesinde filyasyon yapan bir sağlık çalışanıyım. umreden gelen zorunlu karantinaya alınmayan sadece karantina formu imzalatılıp eve gönderilen umreden gelen vatandaşlar pozitifleşmeye başladı. pozitifleşmesi sıkıntı değil ama malesef çoğu yalan söylüyor. kim kaldı evinizde diyorsun kimseyi söylemiyor, harfi harfine uyduk diyorlar kurallara. sonra bi öğreniyorsun 40 kişi gelmiş öpüşülmüş koklaşılmış beraber aynı evde kalınmış. biz bunu nasıl öğreniyoruz. temas ettiği kişilerin testleri pozitif çıkıyor ve temaslıları umreden dönen şunu ziyarete gitmiştik diyorlar. velhasıl yalan söylemeyin ey müslümanlar bir başkası sizin yüzünüzden hasta olur ve ölürse katil olursunuz. artık alıştık umreden dönenlerin yakınlarını çapraz sorguya çekiyoruz. misal umreden dönen kaynanaysa geline odaklanıyoruz. taktik geliştirmek zorunda kaldık yahu.

  • “müthiş bir atatürk hayranıyım. lord kinross ve andrew mango'nun “atatürk” kitaplarını okuduktan sonra onu canlandırma isteğim çok şiddetliydi. ama aklıma yıllardan beri bu projenin nasıl baltalandığı gelince hislerime gem vurdum. aslında türkler'in yardımı olmadan bu film yapılamaz. her şeyin hallolduğunu ve mekanların o zamanki duruma getirildiğini farzedelim... belki bunlar sağlanabilir ama bazı insanların duyguları, örneğin ermeniler'in daha önce yaptıkları gibi bu projeyi engelleyeceklerinden eminim...”

    demiş zamanında büyük usta. rip

    edit. kaynak eklendi
    kaynak