ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
türkçe siri ile girilen komik diyaloglar
-
ben: seni çok seviyorum
siri : eminim bunu bütün apple ürünlerine söylüyorsundur
ahahshs
yenisi çıkmayan mükemmel oyunlar
-
(bkz: medieval 2 total war)
not: kimse "total war attila var ama" demesin, kalbini kırarım.
edit: noktalama.
yer yarılsa da içine girsem denilen anlar
-
bir 3-5 yıl olmuştur sanırım. gerçi gönül üzerinden yüzyıllar geçsin istiyor ya, neyse. böyle aile meclisi toplanmışız, masalar uç uca eklenmiş, uzun bir masada yemek yenilmekte. amcalar, halalar, teyzeler ve bu saydıklarımın alt soyları ile üst soyları, epey kalabalığız anlayacağınız. tam bir hiyerarşi olmasa da ailede kendinden en çok korkulanlar başta olmak üzere büyükten küçüğe doğru da bir dizilim söz konusu. biz kuzenlerse masanın sonlarında gırgır şamata konuşlanmışız. hangi sivri akıl bilmiyorum ama içlerinden biri böyle bir kalabalığı en son aztec stadında görmüş olacak ki "hadi meksika dalgası yapalım lan." diyor. olur mu? olur. o coşkuyla dünyanın en sıradan gösterisi gibi geliyor bünyeye, gençlik işte. neyse efenim, en uçta oturmam hasebiyle 3! deyince verilen "başlat!" komutuyla 'oleeyy' nidalarıyla ayağa kalkıyorum geri oturuyorum. masada ölüm sessizliği. herkes manasızca bana bakıyor. kuzenler dahil. çok pis tufaya geliyorum. dayımın "hayırdır inşallah" bakışları eşliğinde tek derdim buymuş gibi tabakların desenlerini incelemeye başlıyorum. o günden sonradır ki, aile ortamlarında "alemin kralı geliyooorr" tezahüratıyla karşılanır; "eski açık sarı desene" diyeni vururum.
ikizderelilerin bize destek verin çağrısı
-
bir rizeli olarak çoğunuzdan bir tık daha fazla söz söyleme hakkını kendimde görerek belirtmek isterim ki beter olun.ne araziniz kalsın elinizde, ne toprağınız. o cahil özgüveniyle size laf anlatmaya çalışan bilinçli insanlara yıllardır gösterdiğiniz partizan ve agresif tavır sizin sonunuzu getirsin umarım. taşınız da toprağınız da cengiz'in köpeği olsun. olsun ki sizin kafanız yine basmazken belki çocuğunuz, torununuz akıllanır. zerre acıyorsam size namerdim. 1-2 arazi ver bunlara bak gör yarın günün ilk ışıklarıyla kendileri çalıştırırlar o iş kamyonlarının kontağını ki iş çabuk bitsin.
kedi
-
benimki bazen uyandiktan sonra "ikindiyi simdi mi yoksa biraz sonra mi kilsam" diye dusunen emmi gibi oturuyor, icim bir hos oluyor, aciyorum. sen yat uyu ben kilarim senin yerine diyesim geliyor.
the guardian'a göre 21. yüzyılın en iyi kitapları
-
listedeki non-fiction kitapları can sıkıcıdır. mesela tanrı yanılgısı'nın neresi iyi yahu? naomi klein'ın şok doktrini kitabı baştan sona çarpıtma, delil yaratma, bağlam dışına çıkarmayla dolu, akademik dürüstlüğün d'si yok ki johan norberg bunları ortaya çıkarınca kem küm etmekten başka bir şey yapmamıştı naomi klein. böyle bir kitap alınır mı bu listeye kardeşim?
piketty'nin yirmi birinci yüzyılda kapital 'i ağır veri içermesi dışında neden "en iyi" kitap olarak adledilmiş? çok fazla sükse uyandırması dışında bir olayı var mı? kaldı ki piketty'nin kitabına şüpheyle yaklaşmak için iyi nedenler var. (bu arada benden duymuş olmayın da, piketty yeni bir kitap üzerine çalışıyormuş şeklinde duyumlar aldım.) kurgudışı kitaplarda sadece harari'ninkini okumadığım için ona bir şey diyemeyeceğim ama ben 50 tane bunlardan daha kaliteli kitap sayarım 2000'den sonra yazılmış. acabağ kurgu kitap seçimleri bu kadar baştan savma mı merak etmiyor değilim.
disposable income
-
cografi gelir farkliliklarini kar$ila$tirirken dikkate alinmasi onem ta$ir...
diyelim ki 3 farkli mekandaki beyaz yakali insanlarin ortalama brut gelir, zorunlu harcama ve net gelirlerini inceleyelim:
------------------new york-------colorado---------istanbul
brut gelir..........90k..................60k...................25k
zor. harcama....45k..................25k...................10k
harc. gelir.........45k..................35k...................15k
demek ki, cafcafli goruntulerine ragmen, delicesine kira odemeleri ve her $eyi zamli almalari nedeniyle new york'takilerin ya$ami o kadar da ferah degil; istanbuldakilerin de "fakiriz biz" muhabbetine girmeleri, en azindan eskisi kadar mantikli degil.. veya colorado colundeki adamin ailesini tek zenginligi saymasi, anlamsiz..mi?
tabi bu sadece tahmini rakamlarla bir kar$ila$tirma, bir ornek. isteyen buldugu verilerle tam ters yonlu sonuclara ula$abilir, kurgu serbest.
zevk alınan ufak sapıklıklar
-
cakmagin gaz dolu bolmelerindeki gaz seviyesini esitlemeye calismak.
hoşlanılan kızın aniden dudaktan öpmesi
-
bu bana oldu lan. yıllar boyu arkadaşımdı, sonra bir şeyler oldu, yakınlaşmaya başladık, konserlerde sarılmalar falan. ama her zamanki kekoluğumla bir adım ileri atamıyorum, gözlerine bakıp da durumlar böyle böyle nazlı yarim, üstüme öküz oturdu, elini elime alsam geçiverecek diyemiyorum. neyse, bir gün balkonda ev arkadaşım ve onun diğer arkadaşlarıyla mangal yaparken bunu da çağırdım, geldi. eve ilk defa geldiği için gittim aldım. ev sahibiyim ya, masada yanına oturdum mutfağa sıkça gidip gelirim ayağına. yemekler yendi, balkondan aşağı çamaşırların üzerine közler düşürüldü. sonra herkes dağıldı, kimi içecek almaya gitti kimi komple evine gitti. kaldık bununla başbaşa, içeri geçip oturduk kanepede, kaykıldım ben biraz kucağına doğru falan, konuştuk ettik. sonra sustuk.
sonra kafayı çevirdim buna baktım ama nasıl güzel. bal rengi gözleri var bunun tamam mı. böyle ağlamaklı olunca iyice büyür, dolu tanesi gibi olur, ağlama diyemezsin biraz daha izleyeyim diye. baktım gözlerine, lan dedim kendi kendime, bu kadar güzel kızın ne işi var yanında, hiç yakışıyor musun, bir de neyine güvendiysen çağırdın hatunu. yıllar boyu arkadaşımdı ama yine de kekoluğumdan, çekinirdim işte böyle. ben böyle yine kendimi gömerken bu eğdi kafayı, laaaps diye öptü lan. sonra bir açtım gözlerimi, üç yıldır öpüyor.
beklemeye değmez hacı, varsa içinde kıpraşan bir şeyler, öpülmeyi beklemeden öpmen lazım. dediğimi yap yaptığımı yapma gibi oldu biraz ama valla böyle.
edit: evlendik biz :)
düşün ki o bunu okuyor
-
valla ümidinizi kesmeyin arkadaşlar, ben bile okuyorum yani o kesin okuyordur.