hesabın var mı? giriş yap

  • bugün yapmayı düşündüğüm eylem.

    hep resmi hep resmi nereye kadar amk biraz rahat olsak ne çıkar lan?!

    tabi yapamadım, hem işten atılmaktan hem de karımın beni boşamasından korktum.

  • mba yok, düşünmüyorum da. aile şirketi yok, peder düşünmüyor da. zaten boğa burcuyum.

  • ortadoğunun ortasında abd menşeili bir devlet kurulacak, terör örgütü ypg/pyd'ye yani pkk'ya binlerce tır silah ışid ile savaş örtüsü altından yollanacak, bu duruma da ortadoğunun büyük devletleri sessiz kalacak. oldu canım başka ? güneydoğuyu da verelim mi ? doğu anadoluyu da ister misiniz tatlı niyetine ?

    olay kısaca şudur:

    orta doğuda abd destekli bir devlet kurulmak isteniyor. bu devlet kuzey suriye ve ikby topraklarını kapsıyor. türkiye'nin güney doğudaki tek sınır komşusunun bu ülke olmasıyla birlikte türkiye'nin ortadoğuyla bağlantısının kesilmesi isteniyor. otorite eksikliği sebebiyle varlığını sürdüren terör örgütlerine müdahalelerde bulunan ve sınır ötesi operasyonlar düzenleyen türkiye de bu devlet kurulursa hem içişlerine müdahalede bulunulduğu, hem de toprak bütünlüğünü tehdit eden operasyonel hamlelerden ötürü uluslararası alanda suçlanacak. terör örgütleri varlıklarını sürdürecek hem de bunu abd eliyle resmi yollardan yapacak.

    gelelim kısa ve uzun vadeli amaçlara:

    bu durum ortadoğu ülkelerinin ve çıkarlarına tamamen terstir. böyle bir devletin türkiye, suriye, ırak ve iranın tam ortasına yerleştirmek, ortadoğuya atılacak bir atom bombasından daha tehlikelidir.
    kuzey ırak ve kuzey suriye petrolleri abd'nin eline geçecek ve suriyeden alınan limanlarla ihraç edilecek, terör örgütleri ışidle savaş sonucunda vaad edilen topraklara kavuşacak, suriye ve ırak hem resmen bölünecek hem de petrol kaynaklarından arındırılacak. abd dolaylı olarak bu devlet üzerinden ortadoğuda söz sahibi olacak hem de bu devlet abd için bir ileri karakol görevi görecek. ayrıca on yıllardır her fırsatta sıcak sulara inmeye çalışan rusyaya set çekilmiş olacak ve amerikan himayesindeki bir ülkeyi işgal edemeyeceği için rusya'nın sıcak sular için tek şansı türkiye olacak. ( bu arada devletler, özellikle rusya, kendi çıkarları için herşeyi yapabilirler. uluslararası arenada duygusal düşünmek cahilliktir.)

    yapılanlara bakalım:

    iran ve türkiye aradaki soğukluklara rağmen büyük resmi gördükleri için( hani şu dalga geçilen büyük resim var ya, o !) aradaki husumetleri bir kenara bırakmışlar ve ortak çıkarları uğruna, ortadoğudaki yeni oluşumu engellemek için bir araya geliyorlar.
    ırak da bu bölünmenin başrol oyuncusu olarak el mahkum türkiye-iran koalisyonuna katılacak.
    suriyeyi rusya-türkiye-suriye üçgeninde değerlendirmek gerekir çünkü esad yönetimi ve rusyanın yakınlığını sağır sultan duydu. türkiye de 4 milyon suriyeliye ev sahipliği yapıyor ve en uzun kara sınırını paylaştığımız ülke. buradaki durumda rusya, suriyeyi bir ileri karakol olarak kullanmak isteyecektir. suriyenin bölünmesi, deniz kıyılarının azalması ve kuzey sınırında türkiye cumhuriyeti yerine abd ileri karakolu bulunması rusyanın en son isteyeceği şeydir. türkiye için durumlar rusyadan daha büyük önem arz ediyor. suriye 877 km ile en uzun kara sınırına sahip olduğumuz ülke. doğal olarak suriye'de oluşan her türlü olay bizi doğrudan yada dolaylı olarak etkiliyor. bu ülke yerine kürdistanın gelmesi türkiyenin bu sınırının tamamiyle güvensiz bir hale gelmesine sebep olacaktır.

    gelelim yapılacaklara:
    önce kurulmak istenen devlet hakkında kısa bir bilgilendirme:
    ırak'ın kuzeyinde kurulmak istenen kürt devleti land-locked olduğu için ( deniz kıyısı olmayan devletlere denir. dünyada bu durumda olan 44 küsür ülke vardır. komşu devletlerin sınırlarını açıp açmamasına bağlı olarak bu devletin statüsü doubly landlocked olabilir bu durumda olan da 2 ülke vardır.)petrol kaynaklarının aktarımı ve amerikayla lojistik ağ hava yoluyla sağlanacak, dolayısıyla hem abd- kürt devleti arasındaki lojistik bağlantı diğer ülkeler tarafından izlenebilecek, hem de maliyet ciddi oranda artacak. bunun sebebi uçaklar farklı ülkelerin hava sahasını kullanmak zorunda kalacak hatta bu hava sahası içerisindeyken uçaklara zorla müdahale ihtimali bile olabilir fakat uluslararası sular kullanılarak kurulacak bir lojistik hattı hem takip edilemez hem de izlenemez. dolayısıyla illegal hatlara oldukça müsahit. dolayısıyla bu ileri karakol devletin deniz bağlantısı olması çok önemli. bu durum da ancak suriyenin kuzeyinin alınmasıyla sağlanabilir.

    yapılacaklara, daha doğrusu yapılabilceklere gelirsek:
    1) rusya, esad yönetiminin garantörü olacak ve suriyedeki iç savaş; türkiye, rusya belki iran garantörlüğünde çözülecek.
    2) ırak'taki problemler türkiye ve iran garantörlüğünde çözülecek; kalıcı ve dominant bir kuzey ırak'ın temelleri atılacak.
    3) terör örgütleri tamamen temizlenecek ve stabil bir ortam yaratılacak.

    tabi bunlar temennim ve 5 ile 10 senelik bir periyotta gerçekleşebilecek gelişmeler.

    sonuç olarak:
    orta doğudaki güçlü devletlerin bölgesel sorunlara el atması uluslararası oyuncuları saf dışı bırakıyor. bu durum amerika gibi oyuncuları rahatsız ediyor çünkü aslan payını alacakken bu gidişte koca bir nah alacaklar. bu sebeple de ellerine geçen tüm kozları kullanıyorlar.

    edit: bilgi düzenleme

  • mantıklı bir durum.

    kadın milleti biz erkekler gibi değil. bizde mesela arz talep dengesi mantıklı. kapitalizmi ruhumuza yedirmişsiz. kadınlardaki durum daha farklı ve karmaşık.

    misal elimizde iki kız olsun. birine didem diyelim, diğerine de irem. didem üç birim güzel irem'se altı birim güzel. siz de altı birimlik bir adamsınız.

    sanıyor musunuz ki irem "bu adam altı birimlik o halde ben bununla naz yapmadan çıkayım" diyecek. ya da didem ben üç birimim en iyisi koşup şunun boynuna bir sarılayım diyecek.

    bok diyecek!

    sonuç olarak her ikisi de yorkshire düşesi olduğundan size yedi bilemedin sekiz birimlik naz yapacak. sanacaksınız ki brijit bardo'nun gençliğinin peşindesiniz.

    o yüzden bir mantıklı erkek türü olarak eforumuzu yedi birimlik zeynep'in peşinden koşarak harcamalıyız. unutmayın ki zeynep'e harcayacağınız eforla, didem veya irem'e harcayacağınız efor arasında çok büyük fark olmayacak.

  • ulan bırak türkiye'de türklerin kurduğu şehri, ben hala tek başıma oyun kuramıyorum kendi bilgisarayıma. crack nedir ya. şu oyunu next next next diyerek kurdurtacak program bulamıyorlar mı hala. ben 3 yıl botsuz half-life oynamış adamım, gelmiş bana konya'yı vikingler kurdu diyor.

  • şimdi normal bir insan bu parayı bi şekilde ekonomide kullanır ve jilet gibi smokini çekip, george soros'tan bilderberg davetiyesi falan bekler. dünyayı yöneten 5 aile ile 4 çayı filan içer.

    lakin bu parayı babama versen, sahibinden sitesine girer, istanbul anadolu olarak filtresini yapar ve anadolu yakasındaki daireilerin hepsini alır. üzerine kalırsa da beykoz'dan 1-2 arsa çeker. her ay 30 milyon milyon tl kira getirisi ile, paranın kendini 250 yılda amorti etmesini bekler.

  • ülkenin en büyük sanayi şehirlerinden biri olmasına ve nüfus olarak da 4. en büyük olmasına rağmen 2013 yılında hala demiryolu bağlantısı olmayan şehir. inanılır gibi değil.

  • gece gece hüzne boğan dizi. sonunun böyle bittiğini bilmiyordum ulan ben. losttan bile daha heyecanlı ve efsanevi bir sonla bitmiş resmen. elemanlar bu diziyi alıp baştan sonra inceleyip lost'u çekselermiş bambaşka bitermiş dizi harbiden. ayrıca final boyunca leon filminin soundtrack'lerini kullanmaları da gözden kaçmıyor.

    o değilde gözümden iki damla yaş geldi, kötü oldum lan sözlük, duygusallaştım olum ben şu anda.

  • instagram'ında acun'un bir barda arkasında durduğu veya kendisine aldığı gülleri paylaşan 24 yaşındaki, bir dönem modacı olma hevesiyle mankenlik yarışmasına katılan tc vatandaşı insan.
    ben kendisinin niniseymasubasi adlı instagram hesabını takip ediyorum ve orada koyduğu fotoğrafların altındaki yorumlara bakarak türkiye halkının iki yüzlülüğünden ve şekilciliğinden emin oluyorum.
    normalde kendi kocası gidip başka bir kadınla imam nikahı kıysa bir de üzerine çocuk yapsa kapıyı camı indirecek teyzeler, ablalar ve kardeşler bu sosyal platformda bu hanım kızımızın koyduğu neredeyse her fotoğrafın altına " rabbim sizi nazarlardan korusun, şeyma abla acun abiyle de fotoğraf koysana, doğal güzellik, rabbim sizi kem gözlerden korusun ben biliyorum siz allah katında evlisiniz, maşallah maşallah tü tü tü tü, melisa çok şeker bebek, siz muazzam bir kadınsınız, size bayılıyorum, şeyma abla harikasın seni kıskananlar çatlasın." gibi gibi cümleler yazmaktadırlar.
    ben bu cümlelere katlandığım kadarıyla bakarak esra erol'u izlerkenki gibi sosyolojik tespitler yapıyor, çoğu zaman gülüyorum.
    aynı zamanda zeynep ılıcalı hanımefendiyi de takip ediyorum. onun her fotoğrafının altına da onu tutan bir başka güruh var onlar yazmakta. aslında bu iki grubu karşı karşıya getirsek yeni bir mohaç meydan savaşı çıkabilir yani o derece.
    neyse özetle beni ilgilendirmez zaten kendisi, fotoğrafları veya yaşadığı hayat amma ve lakin cümbür cemaatin diline düşmesi çok garibime geliyor. hoş ben de buraya yazarak çenesini yoran züğürt kategorisine giriyor olabilirim ama benim çenemi yormamdaki amaç türkiye halkının kalitesiz ve iki yüzlülüğünü bu hanım kızımıza yapılan muamele yoluyla anlatmak.
    sözlerime hanım kızımıza yapılan bir kaç comment ile son vermek isterim:

    "sonuna kadar inancına ve yüreğine sağlık şeyma."
    "arkanda duran dağ gibi bir eşin var şeyma sen denizleri seyret dalgalarla işin olmasın."
    "ah nasıl zor göğüslemek zorunda kaldıkların, nasıl bir kutsallıktır bu sana bahşedilen. sadece allah'a emanet ol."
    "arada babadan (acun'dan bahsetmekte) işaret ver bize şeyma, korkuyoruz."

    millet yeminle sıyırmış ya, yorumlara gel hele.

    hanım kızımızın yaptığı bir fotoğraf yorumu ise şu şekildedir. bebeğini kucaklamış haliyle "gene babadan daha erken kalktık." burada verilen mesaj "acun bende kaldı bu gece, melisa da ondan erken kalktı, n'aberr zeynep ılıcalı?" sanırım.

    neyse tespit yapma durumumu burada bitiriyor, hayırlı cumalar diliyorum. bu arada hanım kızımızın evladı melisa ile hiçbir alıp veremediğim yok o masum bir bebek, bir melek, arada kendisine verdiğim referanslar yanlış anlaşılmasın (kime neyi açıklıyorsam?) neyse öyle işte.