hesabın var mı? giriş yap

  • sauron elflerin şehrini yakıp yıktıktan sonra ele geçirdiği güç yüzüklerini büyük liderlere dağıtmıştır. zira elindeki tek yüzük sayesinde diğer yüzükleri takanları kontrol edebilecektir. böylece dokuz güç yüzüğünü alan aç gözlü insan kralları sauron'un kölesi olup nazgul'e dönüşmüştür. ne ölüdürler ne de diri.
    bu arkadaşlar hakkında en büyük tartışma dokuz yüzüğü halen taşıyıp taşımadıkları yönündedir. benim kanaatim taşıdıkları yönünde. bunun sebebi tabi ki güç yüzüklerinin doğasından ileri gelmektedir. onları takanların akılları ve iradeleri tek yüzük sayesinde sauron tarafından kontrol edilebilmektedir. bunun yanında güç yüzükleri ölümlülere sonsuz yaşama şansı vermektedir. yani nazgul eğer yüzüklerini çıkarmış olsaydı ruhları normal insanlar gibi dünyanın dışına giderdi. hem sauron'un dokuz yüzüğü nazgul'den almasına sebep de yok. diğer ırklara verilen yüzükleri geri almaya çalışmıştır çünkü o yüzükler istediği gibi sonuç vermemiştir. elfler sauron tek yüzüğü takınca kendi yüzüklerini çıkaracak kadar bilge davranmıştır çünkü. cüceler için ise öyle inatçıydılar ki güç yüzükleri ile bile iradeleri kontrol edilemiyordu denmektedir, yalnızca bu kendilerine verilen yüzükler sayesinde çok büyük zenginlikler elde ettiler, bu altın yığınları da eninde sonunda kötülük getirdi diye anlatılır.
    tolkien'in nazguller hakkında yaptığı bir açıklama da şu minvaldedir. bu arkadaşların etraflarına saldıkları büyük korkudan başka çok da büyük bir güçleri yoktur aslında. dövüş yetenekleri eşsiz değildir sadece karşısındaki kişiyi ümitsizliğe düşüren korkuları ile kazanırlar. ayriyeten tolkien demiştir ki bu nazguller tek yüzüğe öyle bağlanmışlardır ki frodo hüküm dağında tek yüzüğü sahiplenip de parmağına taktığında hobbite saldırmak şöyle dursun, frodo ne derse yaparlardı.
    yalnız hobbitin üçüncü filmindeki hallerini bir tek ben mi beğenmedim bilmiyorum. peter abi neden böle bi şey yaptı bilinmez ama kara çarşaflıyken de ruhlar alemi beyazlığındayken de çok daha karizmatiktiler.
    edit; bu arkadaşların bindikleri kanatlı yaratıkların bir ismi yoktur. aslında kitapta görüntüleri de filmdeki gibi dinozor şeklinde değil de kuş bozması gibidir. şöyle mesela. kitapta

  • eyfel kulesi çok kötüydü yarısına kadar çıktımcılar derneği başkanı kendi yarı sahasından bildirdi.

    kendisi tam manasıyla komedyen değildir. ilk amacı güldürmek hiç değildir. bir de trajedi nedir bilmek gerek.

    güldürü unsurları sadece yüz kaslarına değil, soğancığa da hitap etmelidir.

  • yer bağdat caddesi, starbucks ,19-20 yaşlarında 2 genç kız'ın aralarında geçmektedir:

    k1 - 3 kez öss'ye girdiaam , kazanamadıaam.
    k2 - evet yaa çok zor yapıyolaaar
    k1 - bu sene de kazanamazsam amırikaya gidicıaam.
    k2 - inanmıyoraam
    k1 - ya evet cınaam, beyin göçü böyle oluyo işteaa.

  • gencecik kıza tecavüz edip, plazanın en üst katından atan bir adam başlık sildirmek için mahkemeye müracat etmiş.

    hadi adamda ar yok namus yok olsa bunu yapar mıydı?
    ulan bu kararı onaylayan mahkemede de ar namus yok ki bunu kabul etmiş, onaylamış.

    sen sildirsen de zihinlerden silemezsiniz. çağatay aksu katildir, şule çet cinayeti türkiyenin kara lekesidir.

    hepinizin vakti gelicek, zamanı gelicek.

    büdüt: er yada geç, busted.
    zamanın geldi çağatay, yaşam sahnesinden silindin.

  • türkiye tarihinde bir takım ilk kez final four'a çıkarken o takımın en kilit isimlerindendi genç hidayet. nba'de ilk yıllarında dip köşede bekleyp önüne top düşerse alıp atan bir oyuncudan 1-2 senede çok önemli bir rol adamına dönüştü. o efsanevi sacramento kadrosunun en kilit yedek oyuncusuydu. sonra gittiği orlando'da ise tam bir yıldıza dönüştü, takım nba finaline çıkarken, takımın howard ile birlikte en büyük taşıyıcısıydı ve oradan toronto'ya bir süper yıldız olarak gitti. ha o kontrattan sonra kariyeri her geçen yıl kötüye gitti, toronto'da isteneni veremedi, takımdan şutlandı, doping olayları falan derken benchten gelen görev adamına dönüştü.

    mehmet okur ise tofaş'ın fırtına gibi estiği yıllarda takımın en büyük ışığıydı, detroit'te önemli işler yaptı ama takım şampiyon olurken mehmet'in rolü çok azdı, takımın 8.-9. adamı konumundaydı. all-star olurken de o sene 5-6 oyuncunun birden sakatlanıp katılamaması, mehmet'in de tam bunlar olurken kariyerinin en olağanüstü maçlarını arka arkaya oynaması all-star seçilmesinde etkendi. utah'ta ise zirve oyununu oynadı, takımın yıldızlarındandı. hidayet'e göre daha kısa ve daha zirve yıllarında oynamış olması istatistiklerinin hidayet'ten daha üstün olmasını sağlıyor ama hidayet çok yönlülük olarak mehmet'den daha tercih edilebilir bir oyuncudur.

    yani kariyer olarak hidayet, mehmet'ten çok daha üst düzey bir oyuncu oldu ve aldığı roller hep daha büyük oldu. buna rağmen abd'de mehmet, her zaman hidayet'ten daha fazla saygı duyulan ve sevilen bir oyuncu oldu. zaten mehmet'in hala nba'de görev alıyor olmasının da sebebi bu.

  • ulan 3 kuruş geliri olup da olmayanın eziklendiği bir dünyada yaşamakta bize nasip oldu keşke 100 sene önce yaşasaydım diyorum.

    başlığı açan salak kardeş bak sana örnekle anlatayım antalya da tam adliye sarayının arkasında oturuyorum.
    konyaaltı plajına 1.5 km mesafede evim

    param olsa ekonomim parayı düşünmeyecek durumda olsa giderim bi beache locasıydı yemeğiydi içmesiydi hepsini yaparım ama ekonomi kısıtlı.

    sandviç ekmeklerine sandviçler yapılıyor. termosa çay konuluyor. buzlukta su var bilmum içeçecekker var. plaj şemsiyesi sandalye hepsi var

    2 çocuğumuzla gidiyoruz mekana gidip 400 tl ye yapacağımız eğlenceyi 50 tl ye çözüyoruz bu şekilde daha fazla ve sürekli olarak deniz keyfi yapabiliyoruz tavla da oynuyoruz müzik de dinliyoruz ne istersen.

    temel sorun 3 kuruş parası olanın kısıtlı imkanlarla birşeyler yaratan yaşamaya çalışan insanları varoş vs diye nitelemesi

    kadın erkek fark etmez ekonomik gücüne göre hayattan maksimum keyfi alan insanlar candır