hesabın var mı? giriş yap

  • videodaki iki genç sahilde takılırken aniden dev bir parmak izi beliriyor üstünde de yeni çağın başlangıcı yazıyor, ne anlama geliyor olabilir altından ne çıkacak merak ederseniz takipte kalın
    bkz: esrarengiz parmak izi
    edit: altından hangi dizi, hangi olay çıkacak akıllara sorular düşürür.
    edit 2: gökyüzünde bir anda beliren parmak izi ipucu olabilir.

  • bir mağara adamından daha kurtulmuşuz.

    bir melek daha melek olmadan ülkenin adaletsiz sisteminden önce kendi adaletini buldurmuştur dedirten haber...

    ekleme : edepsizce mesaj yazan bazı ucubeler var onları kaale almadığımı bildirmek istiyorum. hani 'oo küfrettik haddini bildi ekleme yapıyor' falan gibi düşünülmesin.. mesaj ile medeni şekilde tarafıma ulaşan arkadaşların dediklerine istinaden ekliyorum...

    haklısınız , bu girişte adalet yerine yanlışlıkla şiddeti övüyormuş onu destekliyormuş gibi gösterdim. şiddet yanlısı bir insan hiç olmadım. olmam. ailemden böyle birşey görmedim. çevrem aynı şekilde iletişim becerileri biraz da olsa gelişmiş bir topluluk...

    asıl anlatmak istediğim kadınlara yapılan şiddetin karşılıksız kaldığı bu ülkede , karşılık verebilen kadınların da bulunabildiği ve şiddet yanlısı mağara adamlarının korkmalarına biraz da olsa çekinerek 'ulan kadınlar adamları öldürmeye başladı bizimki de akşam evde bıcakla beklemesin 'dedirterek sindirmeyi anlatmak isteyen bir yaklaşımdır.

    ülkenin adalet sistemi şayet birgün tam sistem oturursa bu girişim beni utandırsın ve ne kadar yanlış yazmışım toplumu şiddete meylettirmişim diye düşünüp sileyim...

  • loki'nin final sezonu hakkında yazdık! yazımız için: zamanın ötesinde

    ilk sezonunu 2021 yılında izlediğimiz loki dizisi, verdiği iki yıllık aranın ardından geçtiğimiz günlerde finalini yaptı. avengers: endgame filminden sonra birkaç dizi ve film dışında hayal kırıklığı ile geçen dönemin ardından gelen loki finali, biz hayranlara uzun zaman sonra özlediğimiz kalitede bir marvel işi sundu. dilerseniz, kısa bir şekilde ilk sezonun nasıl sona erdiğini hatırlayalım. ardından, ikinci sezon ile ilgili düşüncelerime geçelim.

    --- spoiler ---

    kısa bir hatırlatma

    zaman koruyucuları’nın hiç var olmadığını öğrenmemizin ardından, tva’in arkasında kimin olduğunu bulmak için hiçliğin ötesine giden karakterlerimiz, loki ve sylvie, orada hiç beklemedikleri bir sürprizle karşılaşırlar. “geriye kalan” sıfatı altında çoklu evrendeki diğer kang’leri yenen “fatih kang” ile tanışan karakterlerimiz, ondan aldıkları bilgilerle ortaya çıkan her bir alternatif zaman çizgisinin çoklu evrenleri yok edecek kangler anlamına geldiğini öğrenirler. sylvie’nin bütün bunlara rağmen kang’i öldürmesiyle birlikte alternatif zaman çizgileri serbest kalmış olur.

    zamanda kayma

    altı bölümden oluşan ikinci sezonumuz tam olarak ilk sezonun bittiği yerden devam ediyor. sezonun ilk kısımlarında olanları tva’dekilere anlatmakla uğraşan fesatlık tanrımız, bir yandan da yaşadığı zamanda kayma problemine çözüm bulmaya çalışırken oscar ödüllü oyuncu ke huy quan‘ın canlandırdığı ouroboros karakteri hikayeye giriş yapıyor. tva’nın kuruluşundan beri burada olan ouroboros’un göreviyse tva çatısı altında oluşan problemleri çözmek.

    izleyici kitlesi ele alındığında, ilk sezona kıyasla aksiyon seviyesinin yükselmesini beklediğimiz dizimiz, beklenmeyeni yaparak aksiyon seviyesini düşürerek diyalogları artırıyor. loki gibi geçmişte işlediği suçların cezasını hala çekmekte olan bir karakter için bu karar tam da yerinde olmuş diyebilirim. içi boş diyaloglar yerine, her bir kelimenin anlam taşıdığı karakterin dönüşümünü sonuna kadar hissettiren kaliteli sahneleri izlemek, on dört senedir hayatımızda bulunan karakterimize iyice bağlanmamızı sağlıyor.

    bir diğer güzel yanı ise bahsettiğim bu kaliteli diyalogların sadece loki’nin karakter gelişimiyle sınırlı kalmayıp owen wilson‘un canlandırdığı mobius karakterini de doğrudan etkilemesi. loki ile yaptıkları bir sohbette, ”nasıl bir yaşamım olduğunu bilmek istemiyorum ya güzel bir hayatım varsa?” cümlesi, karakterin yaşadığı ikilemi ve korkuyu bize göstererek finale doğru giderken karakterimizin rotasını nasıl çizeceğini merak ettiriyor.

    kaçınılmaza doğru

    sezonun içerisinde ilerledikçe artan zaman çizelgelerinin kontrolden çıkmasıyla karakterlerimizin çözüm arayış süreçlerini izliyoruz. hikayenin bir diğer kısmında miss minutes ve ravonna karakterlerinin bir kang varyantı olan victor timely’e ulaştıklarını görüyoruz. elbette, ona ulaşanlar bu kadarla sınırlı kalmıyor. mobius ve loki’nin de ona ulaşmaya çalıştığı sahneleri izlememizin ardından sylvie’nin ortaya çıkıp ”ne kadar kang varsa öldürürüm, arkadaş!” mantığıyla timely’i koruyan loki ile mücadele ettiği kısımlar, sezonla ilgili beni rahatsız eden ender noktalardan bir tanesi oldu.

    genel olarak dizi boyunca yazılan karakterlerin geçirdikleri değişimleri çok net bir şekilde görmek mümkün olsa da sylvie için bunu söylemek biraz zor. diğer karakterlerin aksine, ilk sezondaki kişiliğinin ötesine gidemeyen karakterimiz, sezon boyunca sürdürdüğü bencil kişiliğini aşamıyor. loki ile kurduğu diyaloglarda olanların yükünü loki’nin omuzlarına atmasıyla seyirciyi biraz sinir ediyor.

    ikinci sezonun temasının bir döngü olarak değerlendirmek mümkün. victor timely ve ouroboros karakterlerinin birbirlerini kişisel olarak tanımadan yaptıkları çalışmalarda birbirlerini örnek alması veya loki’nin sürekli aynı şeyleri yaşayarak farklı sonuçlar elde etmeye çalışması bunun örneklerinden. ouroboros isminin ”kendi kuyruğunu ısıran bir yılan” anlamına gelmesi, sezon içinde yaşananları ve yaşanacakları özetler niteliğinde.

    hikayelerin tanrısı

    sezonun sonuna yaklaşırken loki’nin yaptığı her bir konuşmanın alttan alta hikayenin sonuna geldiğimizi hissettirmeye başlıyor. kang ile yaptığı konuşmayı gördüğümüz sahnelerde bu konuşmayı yüzlerce belki de binlerce defa tekrarladığını fakat ne yaparsa yapsın sonucun değişmediğini öğrendiğimiz kısımlarda loki’nin gittikçe bir süper kahraman edasıyla ne olursa denemeye devam ettiğini izlemek karakterin geçirdiği evrimi gözler önüne seriyor.

    doğru kararı vermek için zamanda geriye giderek mobius ile tanıştığı ilk ana dönen loki, yaşadığı binlerce yıllık hayatında gerçekten arkadaş diyebileceği tek kişiyle veda niteliğinde bir konuşma gerçekleştiriyor. uzun yıllardır kim olduğu konusunda bir arayışta olan karakterimiz yıllardır tekrarladığı ”görkemli amaç” felsefesine sonunda bir anlam getiriyor. mobius’un ona kurduğu ”hayattaki amaçlar görkemli olmaktan çok yüktür, inan bana sırf yükü kaldıramadığın için o yükten kaçan adam olmak istemezsin.” cümlesiyle birlikte ”görkemli amacı”nın ne olduğunu dair bir karara varıyor.

    ilk thor filminin sonuna bir selam gönderilerek odin’le yaptığı konuşmadaki sözlerini tekrarlayan karakterimizin tüyleri diken diken eden yolculuğunun belki de son repliklerini dinleyerek yolculuğun sonuna şahit oluyoruz. dokuz diyarı birbirine bağladığı söylenilen yggdrasill ağacı metaforunun kullanıldığı sahnede, birbirinden ayrılıp kopmakta olan zaman dallarını birbirine bağlayarak ortasına geçen loki’nin fesatlık tanrısı isminin yerini hikayelerin tanrısı’na bıraktığını izliyor, zamanın ve evrenin merkezine yerleşerek ”geriye kalan” olduğunu görüyoruz.

    detaylar

    uzun yıllardır izlediğimiz karakterin böylesine bir gelişimle yaptığı finali izlemekten mutluluk duyuyorum. tom hiddleston‘un sergilediği performans, yıllar geçtikçe artsa da dizi performansıyla birlikte şahlanıyor desem abartmış olmam.

    owen wilson‘un performansını da övmem gerek. zamanın akışını kontrol eden kıdemli bir memur tiplemesini izlemekten sıkılacağımı sanmıyorum. asla düşmeyen oyunculuğunun yanı sıra, karakterin yükseldiği anlarda bile karakteriyle bütünleşmiş bir biçimde verdiği reaksiyonlar izleme keyfini artıran noktalardan bir tanesi.

    görsel olarak iyi bir seviyede olan yapımda, teknik olarak gözüme bir sıkıntı çarpmadı. efektler ve sanat tasarımı konusunda belirli bir standardı ilk sezondan beri koruyan dizimiz, çıtasını bozmadan devam ediyor. diyalogların bollaştığı sezonda sahnelere göre tercih edilen müzikler, olması gerektiği gibi sahneleri bir üst seviyeye taşıyor ve ciddiyetini dağıtmıyor.

    bir değişiklik olmazsa, dizi bu sezonla birlikte finalini yaptı. senaristler yaptığı açıklamalarda şöyle diyor: ”bu diziyi breaking bad olarak ele alırsak, neden bir better call saul‘umuz olmasın?” bu sözler, ilerleyen günlerde bir spin-off ihtimalini doğuruyor. mobius’un başrolünde olduğu bir yan hikaye fena olmaz sanki?

    son sözler

    final bölümüyle birlikte tam olarak bir kesinlik olmasa da hikayesel olarak tom hiddleston‘un loki’sine veda ettik. karakterin secret wars filminde önemli bir rolü olacağı söylentileri olsa da umarım bunun gerçekleştiğini görmeyiz. mükemmel bir şekilde sona eren yolculuğu tadında bırakarak veda etmek, bazen en iyi seçenek olabilir.

    dizinin marvel evrenindeki yerinin dışında, genel olarak da iyi bir dizi olduğunu düşünüyorum. gözünüzü kırpmadan başlayabileceğiniz ve sizi asla sıkmayacak bir kalitede.
    --- spoiler ---

  • açık ve net konuşmak gerekiyor; anayasa değişikliğinin ardından yeni hsyk'nın göreve başlaması ile türk yargı dünyası ve onlarca yıllık uygulamaları hallaç pamuğu gibi atılıyor. birazdan dinci kardeşlerimiz buraya gelip ağlamaya başlayacak yargının içindeki derin devleti bitirdik, yargı artık halkın hizmetinde, belirli bir elitin değil, kahrolsun ergenekon diye; sakın kanmayın, kazın ayağı böyle değil.

    allah'ın bildiğini kuldan saklamanın gereği yok; özel yetkili cumhuriyet savcılıkları ve özel yetkili ağır ceza mahkemeleri, herkesin bildiği gibi, belirli bir görüşün egemen olduğu yerler; bunların gücünün önünde hiçbir şeyin durması da mümkün değil. sorun şu ki bu yapı, bu eşsiz gücünü, örgütlü suçlar ile müdadele için değil, mensup olduğu düşünce yapısına karşı muhalif gördüğü her kesimi ezmek için kullanıyor. bu durum önce ergenekon davası ile başladı, ardından balyoz davası ile devam etti, bunu oda tv davası izledi, aynı anda istanbul ve şimdi izmir'de devam eden askeri casusluk davaları ile sürüyor; kck davaları da aynı yapının eseri. işte şimdi gün geldi bu sefer aynı gücü muhalif sol dernekler üzerinde kullanıyorlar.

    arkadaşlar; dünyanın her yerinde kabul edilmiş temel ilkedir: yargı, üçlü bir sac ayağı üzerine oturur; savcı itham eder, tezi sunar; avukat savunur, anti tezi sunar; hakim de yargıya ulaşır, sentez yapar. bu nedenle her üç kurum hem birbirinden ayrı hem de birbirine saygılı hareket eder. modern toplumlarda, savunmayı temsil eden avukatlar son derece saygın olduğu gibi, kendilerine dokunulması da son derece sınırlı durumlarda mümkün olur; hele ki takip ettikleri davalar nedeniyle sanki o davanın bir parçasıymış gibi yargılanmaları kabul edilemez.

    yeni hsyk ile birlikte, bu saydığım davalar kapsamında, her seferinde avukatlık büroları basıldı, avukatlar göz altına alındı, tutuklandı, savunma gizliliği ihlal edildi; bugün artık geldiğimiz nokta korkunç; bahsettiğim yapı, özellikle sol kesime yönelik davalarda büyük etki gösteren avukatları bu sefer hedef almış gözüküyor; sabaha karşı onlarca avukatın bürolarının basılıp, kendilerinin yaka paça göz altına alınmalarının, faşist rejimler dışında, dünyada hiç bir örneği yoktur.

    bugün artık çok tehlikeli bir noktadayız; görüşlerini beğenin, beğenmeyin, avukatlık kurumu; sizi haksızlıklara karşı koruyabilecek son kaledir; eğer bu kale yıkılırsa yarın hiç birimizin ne olacağının garantisi yoktur.

    kendileri ile aynı görüşleri çoğu zaman paylaşmasam da, göz altındaki meslektaşlarıma dayanma gücü diliyorum; umarım bu soruşturmadan başı dik çıkarlar.

  • - başım çok fena ağrıyor
    - git bi elini yüzünu yıka geçer.

    geçen sene de evde otururken apandisiti patlamak üzere olan dayıma aynı şeyi söylemişti de allahtan dinlememiştik.

  • dönerciler döneri böyle yaprak kadar ince kesip ekmeğin arasına koyuyor ya hani, göze de az geliyor. birgün bütün döner halkasını kocaman, böyle hayvan gibi ısırmak istiyorum sözlük.

  • ilkokuldaki 'ben dahiyim' gerçeğiyle başlayan, lisede 'aaa benim gibi insanlar da var' gercegiyle devam eden ve üniversitede 'ben cidden malmışım' mutlak doğruluğuyla son bulan gerceklikler silsilesidir.

  • kız çok tatlı ama sorulan sorular aşırı saçma. bir de soru sormadan karşıdaki kişinin lafını bitirmesini beklemesi lazım arkadaşın.