hesabın var mı? giriş yap

  • aslında buraya mı yazılır bilemedim ama deniycem... neden böyle girdik çünkü bizim kız daha diyalog kuracak yaşta değil (21 aylık) ama şöyle bir diyalog(umsu) geçti aramızda geçen sabah...

    efendim önce açıklama... bu aylardaki bebekler konuşma çabası içinde oluyorlar. duyduklarını tekrar ediyorlar... biz de o yüzden habire kızla konuşuyoruz. karşımızda sanki 40 yaşında kadın varmış gibi habasa anlatıyoruz, yok büyük ortadoğu projesi yok gençlerbirliği kasımpaşa'yı yener mi? yok ergenekon davası falan... neyse...
    her bebek gibi bu kız da sabah daha karga bokunu yemeden uyanıyor. annesi de benden rica etti, bugün sen kalk diye, kalktık. yumurta falan hazırladık, kahvaltı ediyoruz... ben de hani öğreteceğim ya:

    -hadi kızım bak yumurta...
    -... (açmış ağzını yumurta bekliyor)
    -tamam al bunu. ama bu yumurta, yumurta... neymiş yumurta
    -... (ikinci lokma beklentisi)
    -aferin kızıma neymiş bu yumurta... yu-mur-ta
    -... (aç bırakıyoruz sanki it oğlu iti)
    -yu-mur-ta..
    -... (yok efendim söylemiyor)
    -eh be. al tamam söylemezsen söyleme...

    neyse efendim sıkıldım bende... yedirdim yemeğini falan, açtım sabah haberlerini izliyorum... haberlerde gördüğüm bir şeye kızmış olmalıyım ki:

    -aptalll!!!
    -aptal (gram hatasız)
    -hassiktieer
    -hattüütü
    -ohaaa
    -ooooaaaa
    -lan?!?
    -ban (hem de zıpalayarak söyledi)
    -...
    -...
    -yumurta
    -...

    asi karı...

  • "1,5 hafta önce yaşanan doğaüstü olaylardan sağ kurtulmayı başaran tek erkek: itü makina mühendisliği bölümü öğrencisi e.g, kadınlardan yine yüz bulamadı"

  • cikis tarihi ile ilgili celiskili hikayeler ortalikta dolansa da baslangic amaci tahmin edilenin aksine anneler gununu taklit etmek degildir. 1900'lerin basinda virginia'da bir maden cokmesiyle cogu baba olan yaklasik 300 kisi hayatini kaybetmis, bir sonraki yil kilise kazada olenleri anmak adina bir gun duzenlemistir.
    ilerleyen yillarda bu gunde kazada olenlerden cok babalar anilmaya baslamis, 1910'lu yillarda ise dodds adli bayanin calismalariyla babalar gunu cok daha genis kitlelere ulasmistir. dodds savas gazisi babasinin 6 cocugunu annesiz buyutmesini hayranlik icerisinde yasamis ve tum babalarin bu gunde anilmasi icin elinden gelen cabayi sarfetmistir. ilerleyen yillarda gun belediyeler tarafindan taninmis, unu meclise kadar uzanmistir.
    amerika baskani ilk olarak 1924 yilinda resmi bir aciklamayla gunu kutlamis ve ulke capinda bilinip anilmasini saglamistir. 1966 yilinda ise baskan lyondell haziranin ucuncu pazar gununu resmi olarak babalar gunu ilan etmis ve resmi takvime eklenmesini saglamistir.
    dananin kuyrugu bundan sonra kopmus ve babalarin cocuklariyla olan baglarini guclendirmeyi amaclayan gun kisa zaman icerisinde alisveris takvimindeki yerini almistir. ici bosaltilmis anneler gunu gibi babalar gunu de vitrinlerde indirimlerle anilir olmus, buyuk firmalar reklam butceleriyle gunun bir baska materyalist alisveris sebebine donusmesini saglamislardir.
    2003 yilinda babalar gunu alisverisleri anneler gununu yakalmis(en azindan amerika birlesik devletlerinde) ve ortalama $100 alisverisle magazalarin voleyi vurmasini saglamistir. cicekcilerin pek isine gelmese de ozellikle alet edevat, kravat, saat, kalem gibi urunlerde satis patlamasina sebeb olan gun ulkemizde de terlik, pijama, gomlek satislarinda belirgin artisa sebeb olmaktadir.

    babalar gunu satis potansiyeli sayesinde dunyanin bircok ulkesine sicramis ve takvimlerde yerini almistir. diger onemli gunlerde(anneler gunu, sevgililer gunu) oldugu gibi carsaf carsaf gazete ilanlariyla gozumuze sokulmakta ve hediye olmasa bile kucuk bir kart almayi vacip kilmaktadir.

  • yine norvec;
    - bikini giymen yasak diye mi denize girmiyorsun bizle?
    - hayir kardesim 15 derecelik havada denize girip zaturree olmamak icin.