hesabın var mı? giriş yap

  • futbolla memleket sebebiyle trabzonspor eşiğindedir ilişkim. malum bizim takım hem futbol, hem zihin olarak pek iyi olmadığı için iyice soğudum genel olarak futboldan.

    o yüzden benim cahilliğimse affola, yoksa bu beşiktaş her geçen gün bir "futbol" kulübü olmanın ötesinde kültüre mi evriliyor dostlar? bu adamlar futbolu bırakmış, aşmış, başka bir şey icra ediyorlar resmen. böyle beşiktaş şampiyon olmasa nolur, adam bu takımın her türlü müptelası olur.

  • -iki kişilik bir oda lütfen
    -evlilik cüzdanınız
    -buyrun
    -ama siz.. farklı insanlarla evlisiniz..
    -onlara da otelinizi tavsiye edeceğiz

  • fikret kızılok’un hayatında kendisi açısından bir çok kilometre taşı vardır. galatasaray lisesi’nde okurken barış manço ve timur selçuk’un müziği keşfetme aşamasında kendisinin en büyük destekçileri olması gibi... ama herhalde en önemli olay aşık veysel ile karşılaşıp onunla tanışmadır. fikret kızılok henüz genç... bir plak çıkarmak ister. çıkaracağı plağa, büyük usta aşık veysel’den de eserler seçer.

    gazeteci arkadaşı arda uskan’ın aşık veysel ile röportaj yapacağını duyan fikret kızılok çok sevinir. albümüne koymak istediği şarkılar için aşık veysel’den izin almak ister. bunun için de ne yapar ne eder ekibe katılır. arda uskan ile birlikte atlar otobüse, veysel'in evine gider.

    veysel’in evi tam bir doğal köy evidir. odaya resmen inek girer, öyle bir yerde yaşar. çok etkileyici bir adamdır ve fikret kızılok daha ilk görüşte kendisinin sihrine kapılır. arda uskan aslında biraz önyargıyla gitmiştir. türk petrolleri ona para veriyormuş gibi laflar dolaşır bir de, ona da bozulur. iki-üç gece kalırlar evinde. fikret kızılok’un kendisine telif ücretini ödemek gibi bir niyeti vardır. şirketinden 250 lira almıştır, bu parayı teklif edecektir. ama utanır tabii. orada veysel'e çalar şarkılarını. sonra da "ben plakçımdan bu kadar alabildim, izin verirseniz bu parayı size vermek istiyorum” der. aşık veysel almaz parayı, "git, bununla gazoz iç" der. arda uskan’ın anlattığına göre fikret kızılok masum bir "müzikal bir hırsızlık” da yapmıştır. şöyle ki; veysel'in sazının perde sistemi, perde aralıkları çok önemlidir. veysel odadan çıktığında sazın telleriyle sapı arasına büyük bir kağıt koyup kurşun kalemle baştan aşağı çizip, o perde aralıklarını tek tek çıkarır. kızılok istanbul'a dönünce bunu kendi sazına uyarlar.

    fikret kızılok, asık veysel’in evinde birkaç gün misafir olduktan sonra geri döner. hemen albüm çalışmalarına başlar. albüm çıkar, büyük ilgi görür ve ‘altın plak’ ödülünü kazanır. kızılok, ödülü aldığı gibi hemen aşık veysel’in köyüne gider ve ödülü ona armağan eder. iki sanatçının anlamlı dostluğu daha da pekişir. kızılok belli zamanlarda fırsat buldukça ziyaret eder aşık veysel’i. hatta bir ziyaretinde kış çok ağır geçtiği için yollar kapanır ve 3 ay veysel’in evinde kalır.

    aşık veysel’in ölüm haberi geldiğinde fikret kızılok haliyle yıkılır. aşık veysel’in cenazesinde; “ustam öldü, toprak oldu. ustamın parmaklarına değen bu sazın da toprak olması gerekir. artık ona can veren parmaklar yok” der ve veysel'in mezarı başında sazını kırar. fikret kızılok, aşık veysel’siz geçen 28 yılda ondan öğrendiklerini müziği ile yaşatmaya ve anadolu’nun hazinelerini şehirli insanla buluşturmaya devam eder.

  • sadece bir kadını günlerce özgürlüğünden mahrum bırakıp tecavüz eden musa orhan'ı değil; sakarya'daki kürt mevsimlik işçilerinin linç edilmesini, afyon'da silahlı saldırıya uğrayan kürt işçinin ölümünü dans ederek kutlayan, bozulmuş adalet sistemini, yozlaşmış toplumsal mütabakatı ve akp-mhp koalisyonu tarafından çöküntüye uğratılmış iç politikalarını, yobazların ırkçılığa olan reddetme-görmezden gelme tutumlarını işlediği suça destek olarak bellemiş bir gerizekalının iğrenç sözleri.

  • moda'da kaybolmak.

    otuz küsur yıldır istanbul'da yaşıyorum, 2005'ten beri de adresim kadıköy istanbul. gel gör ki halen bir barlar sokağını bile sorarak buluyorum. utandığımdan bir de başka şehirden gelmiş ayağına yatıyorum. "pardon buralarda bi reks sineması mı, feks sineması mı ne varmış?..." tipim elverse hepten bristol aksanıyla excuse me diye gireceğim oysa.

    işte bu kafada biriyken hepsi birbirine benzeyen dar moda sokaklarına girince zaten güdük olan oryantasyonum hepten kayboluyor, tekerlekteki hamster gibi anlamsızca dönüp duruyorum. al bak 6 yıl olmuş, daha kadıköy'e arabayla girip, bir şekil moda'da kaybolmadan insan gibi e5 çıkışını bulup eve dönebilmişliğim yok.
    - oo saat 11 olmuş ben kalkıyım
    - acelen ne erken saat
    - daha moda'da kaybolcam çok geçe kalınca etrafta yol sorcak adam kalmıyo...

  • eyy sabancı bırak bakkal gibi tuvaleti küçük elli büyük yüz yapsam mı diye düşünmeyi de her uçağa binişte bayan yanına düşsem diye iç geçiren türk genci için hem seni hem bizi güldürecek bi kampanyaya imza at. bayan yanına oturmak için verilsin 5 tl ve bu iş huzur içinde çözülsün.

  • arkadaşlar ben maçtaydım.

    bıçak fırlatılması gibi bir durum yok.

    bıçağı çeken bizzat bursaspor'lu josue.

    ibreti alem için maç iptal edilip, finale fenerbahçe çıkartılmalı.