hesabın var mı? giriş yap

  • churchill'in başbakanlık döneminde kabinedeki kadın bakanlardan biri olan nancy a. ile atışması:

    c : karım olsaydınız kahvenize zehir koyardım.
    n : karınız olsaydım o kahveyi içerdim..

    edit: bu atışmadaki konuşmaların ters istikamette olduğu yönünde uyarılar geldi.. o şekilde de yazalım:

    churchill'in başbakanlık döneminde kabinedeki kadın bakanlardan biri olan nancy a. ile atışması:
    n : kocam olsaydınız kahvenize zehir koyardım.
    c : kocanız olsaydım o kahveyi içerdim..

    ben yine de ilkinin doğru olduğu konusunda ısrarlıyım..

    pes ettim editi: ikincisi doğruymuş..

  • covid-19 üçüncü karantina döneminde italya cephesinden dün gelen covid-19 kararı. karara göre;

    - “yeşil pasaport” uygulamasına geçiliyor. covid-19 riski taşımayanlar bu hakka sahip olacak.
    - sosyal hayat aşılanma üzerine kuruluyor.
    - tüm kapalı alanlarda düzenlenecek aktiviteler ve organizasyonlar için aşı zorunluluğu getiriliyor.
    - kapalı alanlara sahip tüm kafe ve restoranların kapalı alanlarında bulunma hakkı için aşı zorunluluğu getiriliyor.
    - tüm konserler, festivaller vb. organizasyonlara katılım için aşılanma şartı konuyor.
    - tüm stadyumlar vb. alanlarda düzenlenecek spor müsabakaları için aşılanma şartı getiriliyor.
    - tüm spor salonları, fitness salonları ve yüzme havuzları gibi spor ile alakalı tüm alanlarda bulunabilmek için aşılanma şartı getiriliyor.
    - tüm müzeler, tiyatro ve sinema salonları vb. kültür-sanat etkinliklerine katılabilmek için aşılanma şartı getiriliyor.
    - tren, uçak veya otobüs ile seyahatte aşılanma şartı getiriliyor.
    - yukarıdaki tüm maddeleri aşılanmadığı için sağlayamayanlar son 48 saat içerisinde aldığı negatif test sonucunu bildirmek zorunda.
    - yakın zamanda covid-19 geçirenler otomatik olarak “yeşil pasaport” sahibi oluyor.

    fransa'dan sonra italya da benzer kararla karşımıza çıkmış oldu.

    başlangıçta bu tarz şeyleri desteklemiyor, hümanist yaklaşmaya çalışıyordum ama aşı karşıtı dangalakların sesi çok fazla çıkmaya başladığından beri son derece katı düşünmeye başladım.

    pandemiyi yenip normal hayata dönebilmemizin tek yolu aşılanma. aşı karşıtı bilimsiz, cahil ve nadan kitlenin önüne geçebilmenin yolu da yok. bunları aramızdan ayırmamız gerekiyor ki normal hayatımıza dönebilelim. aşı olmuyorsan da cebinden ödediğin parayla testini olur arama katılabilirsin. o iğrenç bilimsiz sesinize daha fazla tahammül etmek istemiyorum. tahammül de bir yere kadar. eski hayatımı geri istiyorum ve bunu engelleyen size benim yeni hayatımda yer yok!

    https://www.independent.co.uk/…urants-b1889194.html
    https://www.nytimes.com/…-proof-activities.amp.html
    https://www.theguardian.com/…cinations-restrictions

    (bkz: covid-19 üçüncü karantina dönemi)

    edit: şöyle bir acil durum var iletmem gereken:

    “ankara tıp fakültesi cebeci'de lösemi tedavisi gören abim için acil ab rh+ aferez trombosit kana ihtiyaç vardır.
    irtibat: belgin tiryaki
    05054785349”

  • erasmus ne içindir?

    ülkelerin sahip olduğu bilginin yayılması ve kültürel kaynaşma.

    erasmus'a niçin gidilir?

    başka ülkedeki bilgi, beceri ve tekniği kendi ülkene getir. farklı kültürleri tanı ve o kadar da farklı olmadığını öğren, yabancı dil tecrübesi edin.

    bu mal ne anlamış?

    erasmus, devletin parasıyla boş beleş gezme işidir.

    kişinin ekonomik yararı nedir?

    bu işin parası zaten ödemiş (her ülkenin belli kurallar çerçevesinde havuza attığı para vardır.), sen gitmezsen yedekten başkası gidecek veya bütçesi seneye aktarılacak.

    sonuç nedir?

    iyi yapmış.

  • karşılaştırma yapılamaz. başlığın açılması bile hatalı. aysun kayacı diye aşağıladığınız kişi yıllar önce doğruları söylediği için linç edilmiş yine de çizgisinden sapmamıştır. diğerinin ne olduğunu hala anlayamadık, bakırköyde tedavi oluyor diye haberini okursam şaşırmayacağım.

    edit: hastane kapanmış sanırım, erenköye gitsin o zaman

  • tolkien'in yüzüklerin efendisi'ni bitirdikten sonra hazırlığına başladığı ancak çok az (yaklaşık 13 sayfa) yazıp yarıda bıraktığı kitabıdır. kitap lotr'un devamı niteliğinde olarak düşünülmüştü. sauron'un düşüşünden yaklaşık 100 yıl sonrasını anlatmaktadır.
    kitap gondor'un 4. çağı'nda geçecekti. o zamanlarda aragorn'un oğlu eldarion hüküm sürüyordu. kitapta karanlık ağaç (dark tree) ve iki yeni karakter vardı; saelon ve borlas.

    yüzük savaşı bu zamanda gondor halkı için artık masal gibidir. çocukken tanık olanlar için ise bir hayal gibi geliyordu.
    kitapta borlas ve sealon anduin'in bahçesinde sohbet ediyor. borlas insanın kalbinde kötülüğün sonsuza dek düşmeyen bir "kara ağaç" olduğundan bahseder. ikisi insanlarda giderek artan huzursuzluğu ve nereye varacağını konuşur.
    sealon herumor isminden bahseder ve borlas'a gece karanlığında kendisine katılıp katılmayacağını sorar...

    sanırım yeni gölge olarak bahsedilen; herumor idi. kendisi gondor'da melkor ve sauron'a tapılan bir tarikat kurmuştu.

    tolkien kitap hakkında şunu demiştir: "bu kitaba başladım ama moral bozucu ve uğursuz oldu, insanlar hakkında yazdığım için, onların en üzücü özelliğini de yazmam lazım. o da, iyi bir şeye hızlı doyum sağlamaları. bu yüzden gondor halkı barış zamanında huzursuz ve hoşnutsuz olacaktı. aragorn'dan soyundan gelenler denethor gibi ya da ondan kötü olacaklardı. erken de olsa gizli ve şeytani bir tarikatın etrafında devrimci bir kumpasın yükseldiğini fark ettim. gondor'lu çocuklar ork olmaca oynuyor ve etraflarına zarar veriyorlardı.

    bir komplo ve onun bozulması hakkında bir gerilim yazabilirdim ama sadece o olurdu. yapmaya değmez." demiştir.

  • şu rezalete bakar mısın ya? dünyaya ülkece rezil oluyoruz. sosyal medyada imamoğlu algısı yapmaya çalışmalarının sebebi bu işte.

  • her gün işten eve giderken 3 bira alabilen insan bence zengindir. mesela ben zenginim kendi hesabıma göre. tam bir sefa pezevengiyim. fakir adamın sefası olur mu hiç?

    bir de bu 8'li, 250 ml'lik coca cola paketleri oluyor ya, mesela ondan alınca da çok zengin hissediyorum kendimi. galiba zenginim ben ya, şimdi düşününce yine zengin hissettim kendimi. zengin olmak çok kolay olm, niye abartıyonuz bu kadar?