ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"adamlar aile arasında nişan yapar gibi başbakan seçti amk"
donanımhaber ölücüleri
-
bunlardan biri arkadaşımdı. bir gün ankara'da sinemaya gidelim dedik. yaklaşık 10-12 kişiyiz. bu arkadaş biraz durun hele dedi ve yarım saat sonra telefonunda bir düzine şifreyle geldi. adam başı 14 tl vererek i-max de film izledik ve mc donalds dan menü aldık.
herkesin böyle en az bir arkadaşı olmalı.
feridun düzağaç şarkılarında geçen mükemmel sözler
-
birkaç kere yazılmış ama hatırlatma olarak dursun burada. bana üniversitede gurbete alışmaya çalıştığım ilk dönem günlerimi hatırlatır.
otlarım yanar
sensizlik nadasında toprağım
birazcık dinlensin
büyüsün, yeşersin
gelmeyişin
orijinal altyazılı albümü zaten epey iyi bir albüm.
özel üniversiteye girip kazandım diyen tipler
-
çok da iyi kazanmıştır, çok da güzel kazanmıştır. oldu mu?
ulen benim babam öldü o melankoliyle o dramla 8 ay sonra sınava girdim. çalıştım mı? çalışabildim mi? afedersin de bok çalıştım. bir yandan deprem olurken bir yandan babam ölmüşken bok çalıştım. sonra ilk 50bine girdim. leş gibi bir okulun endüstri mühendisliğine gittim. hay gitmez olaydım. hay korkmaz olaydım 2.kez şansımı denemekten de gitmez olaydım. gittim ne mi oldu? seminere gelen adamlar bile it gibi davrandılar afedersin. neymiş? taşra üniversitesiymiş. okuldaki hoca da it gibi davrandı, iş adamı da, sokaktaki de. hay okuluna ya... işte o babasının parası olan adam da gitti paşa paşa okula. istediği şehirde istediği bölümü okudu. he bir de ingilizce okudu. bitirdi mis gibi iş de buldu.
ben mi? 3 yıl it gibi koşturdum orda burda. kıytırıktan staj yeri bulacam diye kıçımı yırttım. o adam gitti en güzel yerlerde staj yaptı. en güzel yerlerde iş buldu.
aynen o adam kazandı. o adamın babasının parası var. benim babam bile yok. hay adaletini dünya...
inci taneleri
-
yılmaz erdoğan andropoz'da anlaşılan.
gerisi spoiler.
kendine öyle bir karakter yazmış ki yaşlısı genci herkes aşık oluyor.
pavyondaki borderline konsomatris aşık oldu buna.
sonra ders verdiği kızın evindeki 21 yaşındaki hizmetçi kızın bi anda kanı kaynadı buna.
en son da ders verdiği kızın anası rolündeki selma ergeç buna vuruldu.
dudağını ısırıyor falan.
of senaryo zaten sıkıntılı ama yönetmen de yönetememiş.
yılmaz'ım rambo okan gibi o daracık omuzlarıyla vurduğunu deviriyor boyuna posuna bakmadan.
testesteron falan alıp biraz kas yapsaydı da hapisteyken çalışmış kas yapmış derdik.
ulan andropoz sen neler yapıyorsun insana.
kara çarşafın kadınlara kattığı güzellik
the secret life of walter mitty
-
baştan sona etkileyici manzaralarla dolu eğlenceli bir film. kaykay sahnesi olağanüstüydü. izledikten sonra sırt çantanızı takıp kendinizi yollara vurma isteğiyle doluyorsunuz. sean penn'de rolüne acayip oturmuş.
dünyanın en kısa korku hikayesi
-
(telefon çalar)
- hmmff alo.. (uykulu ses tonu)
- abi neden sınava gelmedin?
- ....
akbank
-
akaryakıt istasyonuna gidip depoyu doldurdum. içeriye kartla ödemeye gittim, ulan ne temassız ne de şifreli işlem yapılıyor. adama iban ver eft yapayım dedim bu seferde uygulaması çalışmıyor. şimdi bir arkadaşımı aradımki nakit getirsin. düştüğümüz duruma bak, rehin kaldık amk.
rezilsiniz it oğlu itler.
birini tanımanın en iyi yolu
-
topluluk içinde ve bire bir konuşmada hareketlerinin değişimini gözlemlemektir.
bazı insanlar yalnızken çok iyidirler, yargılamazlar, ön yargısız görünürler, anlayışlıdırlar. sonra yanınıza birileri geldiğinde ya da birkaç kişi birlikte bir yere oturup konuştuğunuzda bambaşka biri olurlar. tamamıyla değişirler, size değersiz hissettirirler, kendilerini kanıtlamak için yalnızken yapmadıkları şeyleri yaparlar ve bence bu bir insanın sahip olabileceği en berbat özelliklerden biridir.
kısacası ıssız adada birlikte yıllarca yaşasanız dahi bir insanı tam anlamıyla tanımış olmayabilirsiniz, toplum içindeki hareketler o kadar önemli ki.