hesabın var mı? giriş yap

  • üşümeyen kızdır. senin benim gibi duraklarda otobüs metrobüs beklemez. herhangi bir yere yürümez. dışarıda olması da gerekmez çoğu zaman. soğukla temas ettiği ender zamanlar arabasına ya da onu bekleyen arabaya, taksiye yürüdüğu zamanlardır. sen de dışarıda elinde istanbul kart bilmem kaç dakikadır gelmemiş otobüsü bir tarafların donarak beklerken bunlar nasıl üşümüyor diye düşünürsün.

  • böyle saçma bir açıklama olabilir mi? açıklamaya bakın:

    ''bu sene 10 filmde sadece 3 filmde kadın izleyebildik. bu özellikle jürinin yarıdan fazlası kadın olan bir ekip için üzüntü verici oldu. umarım seneye 10 da 7 kadın filmi olur demek istiyorum.'' link

    bu kadar çelişkili ve mantıksız bir açıklama görmedim. eşitlikten dem vurup kadın jürinin kadınlara kayırma yapmasını bekleyip ve eşitlikten bahsedip seneye 5-5 e değil de 10 ödülün 7'si kadına gider demenin neresinde cinsiyet eşitliği var? artık usandık şu saçma sapan gereksiz cinsiyet duyarlarından oldu cinsiyet eşitliği olsun diye biz erkekler ezilelim altınız da ne kaldı eşitlikten yana o halde? resmen orada ödül alan 7 erkek oyuncunun emeklerini yok saymış. onlar kayrılarak bu ödülü aldı haketmedi demeye getiriyor. ne söylediğinin farkında değil artık bazı kadınlar. çok boktan bir popülizm var bu kadın konusunda amaç kadın erkek eşitliği değil amaç bu konudan ekmek çıkarmak. çoğu kimse kendisinin de ne dediğinin farkında değil.

  • sözlügün gercek bir kutsal bilgi kaynagi oldugu eski günlerin anisina basligi ciddiye alip, geyik muhabbeti aksine bilgi verme amacli olarak asagidaki aciklamayi giriyorum:

    1. uluslararasi sivil havacilik kurumu ucak motorlarinin kücük boy kuslari zarar görmeden "yutabilmesini", büyük boy kuslarin carpmasi durumunda ise en azindan "patlamamasi" stardardini zorunlu tutmus. yani kus carpmasi durumunda bir motora gelebilecek en büyük hasarin motorun kullanim disi kalmasi standardi getirilmis.

    2. ucak motorlarinin önüne tel kafes gerilmesi konusu gündeme gelmis ama bir dizi arastirmadan sonra bundan vazgecilmis. nedenleri ise:
    - o hizda ucmakta olan bir ucaga carpan bir kusu engelleyecek gücte bir kafesin cok agir olacagindan dolayi cok fazla yakit israfina sebep olacagi
    - motora hava girisini önemli ölcüde engelleyecegi (ben hoparlör tasarimiyla ugrastigim icin hoparlör önündeki izgaralarin hoparlörden itilen havanin ortalama %40'ini engelledigini biliyorum, dolayisiyla bu tür bir izgaranin hava emilimini hatiri sayilir oranda düsürmesi benim icin sürpriz degil)

    3. bazi havaalanlarinda kullanilan, kuslari kacirtici ses frekans vb yayin imkani olmasi

    4. gelismis radar ve audio teleskop teknolojilerinin de kus sürülerini tespit etmekte etkili olmasi

    orijinal kaynak icin buradan.

    bu linkte de 1960'li yillardan bu yana kus carpmasinin neden oldugu toplam 7 ucak kazasi rapor edilmis ki diger kaza sebeplerine göre pek kayda deger bir rakam degil.

  • katar'da düzenlenecek olan fıfa 2022 dünya kupası organizasyonunun güvenliğini bizim polisimiz sağlayacakmış.

    içişleri bakanı süleyman soylu, “katar'ın bize emanet ettiği güvenlik konusunda sanki bizim bir düğünümüz var ve biz heyecanlıyız. bunu başarıyla bitirme arzusu içerisindeyiz” dedi.

    la ne düğünü? 10 milyar $ para dilendiniz, bir de polisimizi sanki sizin malınızmış gibi gönderiyorsunuz.

    cb diyor ya hani, ihracat ile kazanacağız vs. askerimizin yanına polisimizi de kattık artık satılık-kiralık olarak.

    edit: kaynak eklendi:
    https://www.birgun.net/…ar-gibi-heyecanliyiz-368702

  • çizgi karakter olanından bahsetmek gerekirse;

    kendisi üstün bir zat olup, karizmatik, yeşilaycı, aşırı sabırlı (groucho'ya katlanabilmesi bakımından) ve çok yakışıklıdır. hem çapkın hem sadıktır. sevdiği kadın için her türlü tehlikeyi göze alır. çapkınlığı iş ahlakını sıfıra indirmiştir. her müşterisini yatağa atar. ama çok ince ruhludur, klarnet çalar, yelkenli maketi yapar, silah taşımaz, groucho'ya taşıtır.

    yazar olanına gelirsek...

    mrmrsozluk'ün şansölyesi, kısa zamanda msa'dan mezun olup executive chefliğe giden yoluna çok yakında başlayacak olan insan...

    bu insan hayatıma girdiği günden beri neşe kaynağım olmayı başarmış, önce yazılarıyla sonra varlığıyla hayatımı güzelleştirmiş, yaşamın güzelliğini bana öğretmiştir. sevmenin, deli gibi sevmenin güzelliğini...

    yaşamımı ondan önce ve ondan sonra olarak ikiye bölüp, iki fotoğraf olarak yanyana koysam, ilk fotoğrafta mutsuz, gülmeyi unutmuş biri varken, ikinci fotoğrafta mutluluktan çatlamış bir insan görürdünüz. onu hiç tanımıyorken yazılarını tekrar tekrar okuyup deli gibi sırıtırdım tek başıma... yazar olmayı istememde etkisi olan üç, dört insandan biriydi. sonra öyle bir girdi ki hayatıma, bir daha hiç çıkmasın istedim. istedim ki hep yanımda olsun, hep salak salak sırıtayım yanında, abuk sabuk her şeyden gülüp konuşalım, roman yazalım, elleri hep elimde olsun... o yüzden yokluğunun verdiği acıyı tarif edecek tek bir kelime yok. tarif edilebilecek bir şey de değil zaten. ikinci fotoğraf da ilkine benzemeye başladı artık, ben tekrar çekiyorum kalın kahverengi kadife perdeleri odama içeri güneş girmesin diye, yine sabahlar olsun diye bekleyip, bütün gün uyuyorum, başa dönüyorum yokluğunda...