hesabın var mı? giriş yap

  • polonya'dan almanya'ya geçtiğim sırada pasaport göstermek için bir ton sıra bekledikten sonra ilgili memura zorla pasaport göstermeye çalışmam, ikna olmayıp havalimanı polis şefliğine çıkmam ve avrupa ülkeleri arasında geçiş yaparken buna gerek olmadığını öğrendiğim sırada yaşadığım şeydir muhtemelen.
    bu kadar mı serbest dolaşmak avrupa'da ya, sanki suriye'den türkiye'ye geçiyorum.

  • ilgili videonun 1:41 anında danimarka basbakani'nin "abdullah bu ne diyo amk?" bakisi ve abdullah gul'un "olm ne sandin ulke ulke degil ki xd" seklindeki yuz ifadesi ile klasikler arasina girmis efsane olay.

  • sonuçta bir meslek lisesi değildir.

    meslek lisesinden mezun olunca en azından kolunda altın bilezik oluyor. iş öğreniyorsun. mezun olduğun an gidip çalışabilecek kapasiten oluyor. ama bu okuldan mezun olduğunuzda sadece bütçeniz eksiliyor.

    benim meslek lisesi tercihim tamamen bu yüzden.

  • azim abidesi bir gezgin. takdir edilesi.

    interrail türkiye sayfasında bu maceralı yolculuğunu, çektiği soluk kesici fotoğraflarla şöyle anlatmış mert gültekin:

    ''arkadaşlar gobi'nin en büyük kumdan dağlarının bulunduğu khongoryn els'in tamamını yürüyerek geçmeyi başardım!

    3 gün süren bu zorlu yolculuğumda 90km yol teperek yüksekliği 300 metreye varan kumdan tepeleri aşıp gece gündüz demeden yürüdüm. sadece öğlenleri uyuyarak ilk iki günün toplamı sadece üç saat uyku ile 70km yol yaptım. çölde sadece güneş değil her şey sıcak, yürüdüğüm kumlar... ki daha başka bir şey yok zaten. termometrem 50°c'yi kaydetti ki daha da yukarısını göstermiyor. her geçen dakikada yanan derim, her adımımda daha da ağırlaşan çantam, acıyan omuzlar, şişen bir surat, artık eski halinden çıkıp toynaklaşmaya başlayan bir çift ayak... sağolsunlar bütün bunlar yolculuğum boyunca bana eşlik ettiler.

    hayati şartları zorlayan bu 78 saatlik yolculuğum eşsiz manzaralar görmemi, bir kum tepesinin gölgesine sığınarak tatlı bir iki saatcik uyumamı, ay ışığında kum tepelerinin üzerine uzanıp keyif yapmamı, yıldızları ararken suratıma düşen bir iki damla yağmurun tadını çıkarmamı sağladı. suyun ne kadar önemli bir şey olduğunu, önümüze konup beğenmediğimiz o yemeklerin aslında ne kadar güzel olduklarını hatırlattı. daha fazlasıyla değil yeteri kadar hatta daha azıyla yaşayabilmeyi, acıya katlanmayı ve zor olan bir şeyin içindeki o kısa ve kolay yolları bulmayı öğretti. hatta bütün bunların dışında kendimi, kendime bir kez daha tanıttı.

    hayallerinizin peşinden gidin. onları gerçekleştirmek için gereken tek şey kalkıp hayalinize doğru ilerlemeniz. ben öyle yaptım. beş kuruş parasız geçirdiğim günler... 3 aydır yollardayım. çöle bile otostopla geldim. aksilikler yaşadım. çöle girişte fotoğraf makinemi kaybettim ve bulan adam benden 300 dolar para istedi. adamın bulunduğu şehre yürüyerek gittim. kuş uçuşu 25km olan şehre aynı şekilde kuş uçuşu yürüyüp aradaki 12kmlik çölü iki kere geçtim. konuşup ikna edip kameramı aldım. hatta adam evinde ağırladı yemek yedirdi. otelde konaklattı. dediğim gibi tek yapmanız gereken şey yola çıkmak.

    çevrenizde yapamazsın diyenler tabiki olacak. çölü geçemezsin abi diyenler oldu tabi. bunu başkaları değil siz söyleyin. kalkın yapın ve kendiniz görün. evet yapamadım ya da bak yaptım diyebilin. şuanda bütün moğolistan'ı karış karış gezmiş ve hayallerinden birini gerçekleştirerek gobi çölünü geçmiş bir arkadaşınız var. siz de yapabilirsiniz yapın!
    yapın!
    yol açık yola çık! diye diye dilimde tüy bitti.
    bir de tek çık! :)
    gobi'den sevgilerle...''

    selam

    1

    2

    3

    4

    5

    6

    7

    8

    9

    10

    11

    12

    teşekkür edit'i: sevgili @zlipknot'a gönderdiği link için çok teşekkür ederim.
    http://interrailturkiye.com.tr/…-gobi-colunu-asmak/

  • edit: özelden "link koysana emenike" diyen arkadaşa ithaf,
    al emenike;
    http://www.sozcu.com.tr/…an-takipcisine-yanit-verdi

    mabel matiz ile fotoğraf çektiren bir adet dingil fotoyu bu yazıyla paylaşıyor.

    bu nasıl bir kafadır yahu! adama sinsice yaklaşıp foto çektir sonra da "topsun" deyip paylaşım yap.

    mabet matiz'in cevabı;

    “merhabalar. bugün canımı sıkan bir şeyden bahsetmek istiyorum. yukarıdaki post, dünkü hz. mevlana ziyaretimiz sırasında, türbe kapısı önünde, kibarca benle fotoğraf çekilmek istediğini belirten iki genç arkadaşımdan birine ait. birlikte çekildiğimiz fotoğrafımızı bu metinle paylaşmış. yer bildirimi ve hashtag yapmayı da ihmal etmemiş. bir başka dinleyicimin yorumu sayesinde fark ettim. tuhaf hissettirdi. çocukluğumdan başlayıp şimdinin youtube yorumlarımın yarısından fazlasını kaplayan bu tavır beni hiç şaşırtmadı aslına bakarsanız, alışığım her türlüsüne, sevgiye de sevgisizlik ürünü her türlü içeriğin tillahına da. ama dün bulunduğumuz yerin özelinde düşündüğümde fazla düşüncesiz, kalpsiz ve tutarsız buldum bu hali. belki çok uzun süredir ilk defa içim cız etti. ben de buraya bir not düşmek istedim. şu konuda bir anlaşalım istiyorum artık sevgili arkadaşlar: top! tüfek! ibne! dönme! ve benzeri hitap şekilleriyle insanları, beni, yaralayamazsınız; bu kelimeler benim için herhangi bir hakaret / aşağılama / alay / ötekileştirme hissi asla asla asla içermiyor, içeremez. üzüntüm de şunla ilgili zaten: isterim ki sizin için de içermesinler. isterim ki öncelikle kendi benliğinizi sevip ona saygı duyun. isterim ki dünyadaki yerinizi bulmak için daha faydalı kelimeler kullanın. isterim ki hep bir sorunuz olsun. isterim ki size ait olmayan ezbere bilgilerle yürümeyin. isterim ki sevginin karşısında diliniz de kalbiniz gibi tertemiz kalsın. isterim ki bilerek konuşun. isterim ki mevlana’nın kapısına neden gittiğinizi bilerek gidin. isterim ki güzel olduğunu düşündüğünüz şarkılar varsa orada ne konuşulduğunu biraz olsun hissedin. isterim ki kadın ya da erkek ya da herhangi bir kimlik ile herkes tek başına şapşahane bir birey olabilsin. isterim ki bu cümleler bir işe yarasın. isterim ki şarkılar şiirler kalbinize değsin. çoğumuzun gözü bağlı şekilde sabah akşam ben! ben! ben! diye şuursuzca bağırıp durduğu bu yeni çağ ortamında çok mu şey istiyorum? bilmiyorum. bu aralar ınstagram’dan da çok sıkılıyorum. söyleyeceklerim bu kadar. sevgiyle.”

  • kadınların foto ve videosunu çeken bu dayılar ve sığınmacılar yüzünden toplu alanlarda rahat rahat telefon kullanamıyorum. telefonu başka insanlara doğru tutmamak için yere doğrultuyorum, böyle giderse kambur ve boyun fıtığı olacağım.