hesabın var mı? giriş yap

  • bizzat bir videonuzda gormustum, utku kutsal motor'a yapilan bazi is basvurulariyla dalga gectiginizi acik acik soyluyordu. siz de bunu destekleye destekleye guluyordunuz. o an anlamistim nasil toksik, kendini ust seviye bir sey sanan ama aslinda kendi asagilik psikolojinizi altinizda calisan gencler ustunden tatmin etmeye calisan insanlar oldugunuzu. direkt dislikeimi verip abonelikten cikmistim.

    yillar gecti, utku'yu tam da sizi unfollow etme sebebimden ifsaladiniz. ancak sizin de utku'dan bir farkinizin olmadigini, hatta utku'yla birlikte o toksik is ortamini desteklediginize adim gibi eminim.

    sorum su olsun madem; kendinizi suclu hissediyor musunuz? utku'yu gunah kecisi ilan edince sizin yediginiz haltlar halinin altina mi supurulmus oldu?

  • yüz yıldır orada duran okul ülkenin başına bela olan, kibri dağları aşmış bir topluluk tarafından kapatılmak isteniyor. başbakanlığınızın da, ofisinizin de allah belasını versin. siz tarif edilemeyecek kadar kötüsünüz ve hiçbir güzelliğin yaşamasına izin vermiyorsunuz. umarım bu ülke bu günlerden iyi bir ders alır da bu kötülerden kurtulduktan sonra bir daha böyle bir topluluk ülkeyi yönetmez.

  • "saat farki yuzunden yalniz gecirdigim saatleri ba$ariyla doldurabilen bir ba$yapit. state-ul art." (ssg / 19.02.1999)

    acildigi tarihten* bugun*e kadar olu$umuna katkida bulunmu$ 1000'den fazla yazariyla, kendi icinde olu$turdugu alt-kulturuyle, "dogru" kavraminin aslinda ne kadar degi$ken olabilecegini ve bilgiye aslinda ne kadar farkli acilardan bakilabilecegini tamamen kontrolsuz bir$ekilde aciga sermi$, acildigi tarihten yillar oncesinde icimde tomurcuklari ye$ermeye ba$lami$* "tamamen alakasiz ve gereksiz fakat gigantic bir bilgi hazinesi"nin gercekle$mi$ ve teknoloji* sayesinde tahmin etmedigim kadar ust katlara ta$imi$ minik ve basit program parcasi..

    tum bunlarin di$inda sozluk olmasaydi* belki hayatim boyunca yuzunu bile goremeyecegim sevdigim bir cok insani tanima firsati yaratmi$, ayni firsati ba$kalari icin yarattigina defalarca $ahit oldugum, -eskiler bilir- beraber buyuttugumuz, icinde binlerce farkli ani barindiran, bir gun hacker'in biri gelip database'i silse, biri kodu calip unutsa da uzerimdeki etkilerinin* kolay kolay kaybolmayacagi, kaybolsa da asla unutmayacagim harikulade eser..

  • tolga'nin yüzüne bir şey diyemeden arkadan "bu kim yeaa" diye cikisan anirici tim elemanı yarmistir. karşıdaki de "tolga" diye cevap veriyor. "nası konusuyo o yeaa" diye de atarlanmis kendi kendine.

    arada 20 cm boy farki olunca cok seyapamamis arkadasimiz.

  • 125 bin kişiye bu test yapılıyorsa, her testte, her markanın tadımı için 200 ml'lik (0,2 lt.) bardak kullanıldığını düşünelim;

    mesela coca-cola için;

    125 bin x 0,2 lt. =25 bin litre eder.

    pepsi'nin bu iş için, her sefer 2,5 lt. lik coca- cola aldığını varsayalım;

    25 bin lt / 2,5 lt. = 10 bin şişe 2,5'luk coca-cola almışlar demektir.

    migros'ta 2,5 lt.lik coca-cola'nın fiyatı = 3,95 x 10 bin adet şişe= 39 bin 500 tl.lik coca-cola satın almış demektir pepsi. kazanan yine coca-cola.

  • (bkz: evdeki yabanci) diye bir dizinin jenerik sozleri hala aklimdadir.
    (bkz: tardu flordun) ne sempatikti *

    sisst yabanci! soyle bana sen kimsin?
    benim evimde ne isin var?
    oyle misin? boyle misin?
    annem babama kocam dedim
    sokakta gorsem tanimazdim
    denize dusen yilana sarilir
    ama hic simarma adamim degilsin

    hey kadinim! psikolog musun nesin?
    iyiki bir oda istedim
    herkese kocam bu dedin
    yalanlari sen soyledin
    aleme rezil olan benim
    bu sehrin delikanlisiyim ben
    siyah kusak karateciyim

  • birisi birleşik krallik'ta konuşulur, diğeri ise birleşik devletler'de. ikisi arasında ayırım yapabilmek için birkaç anahtar nokta var. bunları şöyle bir inceleyecek olursak:

    - kelimenin sonunda yer alan r harfleri amerikalıların ezici bir çoğunluğu tarafından atlanmadan telaffuz edilir. ancak ingilizler r harfini çoğunlukla atlamayı seçer. (bkz: rotasizm) örnek olarak flavor, father ve warrior kelimelerine bakalım.

    amerikan:fleyvır
    ingiliz: fleyva

    amerikan: fathır
    ingiliz: fatha

    amerikan: woriyır
    ingiliz: woriya

    - genelde kelimenin ortasında yer alan r harfleri de ingilizler tarafından telaffuz edilmez. ancak aynı harfler amerikan aksanında es geçilmeden söylenir. park ve barber kelimelerini ele alalım:

    amerikan: park
    ingiliz: pa'k

    amerikan: barbır
    ingiliz: ba'ba

    - amerikalılar "dance" ve "past" kelimelerindeki a harfini a ve e karisik (a" diye gösterelim) bir biçimde okurken, ingilizler bu kelimelerdeki a harfini direkt a olarak telaffuz eder.

    amerikan: da"ns
    ingiliz: dans

    amerikan: pa"st
    ingiliz: past

    - o harfi de ingiliz ve amerikan aksanını ayırt etmede dinleyiciye cok yardımcı olan bir harftir. "box" ve "john" kelimelerini ele alırsak eğer:

    amerikan: baks
    ingiliz: boks

    amerikan: can
    ingiliz: con

    - şimdi ilk madde ile bir üstteki maddedeyi "honor" kelimesinde birleştirelim:

    amerikan: anır
    ingiliz: ona

    - son olarak da t harfinin kelimenin ortalarında yer aldığı birkaç kelimeye bakalım. hatta yanında bir de iskoç aksanı verelim ki tam olsun. kelimelerimiz şöyle: later - utter - scottish

    amerikan: leydır
    ingiliz: leyta

    amerikan: adır
    ingiliz: ata

    amerikan: sıkadiş
    ingiliz: sıkotiş
    iskoc: sıko'iş

    - ve ilk maddeyle bir üstteki maddeyi birlikte uygulayacağımız better kelimesine bakalım:

    amerikan: bedır
    ingiliz: beta

    genel olarak yukarıda örnek verdiğim kelimelere ve benzer kelimelere dikkat ederek konuşulan ingilizcenin hangi aksana ait olduğu hakkında fikir sahibi olabilirsiniz. iki aksan arasında daha bir çok farklılık bulmak mümkün, ancak en genel özellikleriyle aklıma gelenleri yukarıda belirtmeye çalıştım.

    not: bu da amerikalıların ingiliz aksanını kaybetmeleri, ya da başka bir deyişle ingilizlerin aksanlarını değiştirme kararı hakkında tarihi bir kaynak okumak isteyenlere gelsin.

    edit: amerikan klavyede yazmıştım, i'leri ı'ları düzelttim daha anlaşılır olsun diye.

  • cep telefonunuzdaki msgları ilk kez görüyormuşçasına 20. kez okumak.

    edit: önceki entry uçtuğu için formata uygun bir tanım yapmak gerekirse: kişinin ders çalışmamak için normal zamanda yapmadığı, kendisine iş çıkarıp yaptığı hareketlerdir.

  • genel sekreteri david miles'ın "fenerbahçeyi asla küçümsemeyeceğiz" şeklinde konuşarak fenerbahçeyi küçümsediği kulüp.

    edit: genel sekreteri david miles'ın "beşiktaş'ı asla küçümsemeyeceğiz" şeklinde konuşarak beşiktaş'ı küçümsediği kulüp.

    edit2: genel sekreteri david miles'ın "galatasaray bizi hafife almasın" şeklinde konuşarak galatasaray'ı abarttığı kulüp.

    ulan hep bizimkilere mi denk geliyor bu?

  • "ben münzeviyim. insanlardan kaçıyorum çünkü ilgi alanları genellikle sınırlı ve bayağı, ayrıca kötü niyetli ve can sıkıcılar.. hayvanlar ise harikulade yaratıklar. gözlerindeki ve beden dillerindeki güzelliği fark etmek yeterli. insanlar o kadar iyi görünmüyor, o kadar güzel ya da sahici davranmıyor.."

    charles bukowski