ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
1 mayıs'ta taksim'e değil cumaya giden insan
-
müthiş bir eyleme katılmış olan insandır.
patronla işçinin aynı safta dizilip, birlikte eğildiği bir yere gitmiştir.
sınıfsız, kaynaşmış, eşit...
jeti olan damat adayının reddedilmesi
-
reddedildiyse damat adayıyla ben bir çay içebilirim.
erkeğim ama anlaşırız diye umuyorum hele bi çay içelim çay önemli.
ibrahim tatlıses'in öğrettikleri
-
bazı filmleriyle herkese öğrettiği bir şey var:
nasıl öpüşülmez.
ibb kent lokantası ve kreşlerinin kiralık çıkması
-
ulan ulkende senin verginle yapilan yol bile kiralik ekoya mi taktin kafani? duzgun secim kampanyasi yurutun. az bi beyninizi calistirin. kiralik ama calisiyor mu? evet. lan devlet bankasinin bile subeleri kiralik. akil fikir ihsan eylesinler iyi saatte olsunlar...
başörtülü öğrencisine bira aldıran hoca
-
hindu öğrencisine de yarım kilo dana kıyma çektirdiği iddialar arasındadır.
#çünküçaldılar
-
yıllardır çalanların, herkesi kendileri gibi göstererek yeni bir mağduriyet oluşturma çabası.
tamam diyor ve inanmış gibi yapıyoruz.
albayrak'ın istifasına vatandaşın müthiş yorumu
-
ekşicilerin buraya bile yazmaya korkacağı şeyleri çatır çatır söylemiştir. kılışdar bile bir sefer böyle konuşamamıştır
2018'in ilk bebeğine ukaşe adı verilmesi
-
devlet dairesinde çalışmaması ve mühür, kaşe, imza işlerine bulaşmaması gereken bebeğe verilen ismin haberidir.
-ukaşe, şu kaşeyi uzatabilir misin?
-bu kaşe mi?
-hayır o kaşe değil ukaşe, şu kaşe...
(bkz: swh)
zehra çilingiroğlu'nun bir kızı hastanelik etmesi
-
atılan çay "yeşil çay"mış. şimdi rahatladım lan. bu elim olaydan haberdar olduğumdan beri na şuramda yumru gibi takılıp kaldıydı 16 yaşında çocuklar neden demlik demlik çay içiyor diye.
benim o yaşlarımda demlik demlik çayı bir solcular kafelerinde, bir de ülkücüler ocaklarında içerdi. aslında çayın kralını ışık evlerinde şakirt bebeler içiyormuş da haberimiz yokmuş. neyse.
(bkz: çay şakirdin mazotudur)
aklıma sosyete kafelerinde ellerinde kara kara rize/kaçak karışık çay içen, küp şekeri hızlı erisin diye kaşık darbeleriyle parçalayan zengin bebeleri geliyordu. bu uyumsuz, bu eğreti görüntü bana tarifi imkansız acılar zerk ediyordu.
sonunda akşam gazetesinin haberinde söz konusu çayın "sıcak yeşil çay" olduğunu öğrendim de kendime geldim. o olur bak. yeşil çaysa olur.
sabri topkaybı
-
a milli takımın yeni beyni, on numarası. orta sahanın ortasında koşar. 22 nolu formayı ıslatır.
ateşli hastalıkta yaşanan orantısız hacim hissi
-
vay arkadaş adını nasıl koydun bunun. alkışlıyorum. ben hayatta tarif edemezdim. uzun zamandır yaşamadım bu hissi ama ne zaman yaşasam hem hoşuma gider hem de korkarım. sanki ruhum bedenime sığmıyor gibi olur. kendimi bi bok sanarım.