ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık: a4 kağıdını araplar bulmuştur kanıtlıyorum
1. beyler arabistan ingilizcede ne demektir? arabia...
peki bir şey dikkatinizi çekti mi? a-rabia
rabia arapçada 4 demektir, rabianın yerine 4 koy a4 olur
bu da şüphesiz ki a4 kağıdını arapların bulduğuna işaret eder...
genel kültür olsun size
13. ismini bulmuşlar kağıdı değil oç
facebook'ta tanışmak için atılan ilk mesaj
-
gamze merhabalar,
kusura bakma, böyle yırtık dondan fırlar gibi mesaj atıyorum ama inan bana niyetim kötü değil.
siyasi görüşüm kemalizm demişsin, ben de vardar ovasını çok severim mesela:) ortak yanlarımızın olması, gelecekteki ilişkimiz için bence çok önemli.
peki ya sence?
profilime bakarsan, bir çok kız arkadaşım olduğunu göreceksin. ama tek gecelik, geçici, ateşli ve sonunda mutlaka övgüler aldığım ilişkilerden sıkıldım, artık daha kalıcı şeyler arıyorum. (mesela 2 gecelik. hahahaha espri yaptım kız, hemen bozulma:)) esprilerime alışmak zorunda kalacaksın, hepsi birer bombadır, uyarmadı deme:))))))
mesajını bekliyorum
mustafa
(jeoloji müh.)
9 aralık 2018 fb'nin istanbul'a otobüsle dönmesi
-
yolda bursa’ya da yenilecekler herhalde mk.
ekşi sözlük'te başlık açmanın paralı olması
alkolün uçağı düşüreceğini sanan yurdum insanı
-
de icing denen olayı bilse uçağa hiç binmeyecek insandır.
jelko obradoviç
-
bir gün bir türk takımını çalıştırmasının hayaliyle yanıp tutuştuğumuz efsanevi yugoslav koç.
(bkz: yugoslav ekolü)
yıllar sonra anlaşılan imalar
-
bazen en olmadık yerde akla gelirler. hiç alakasız, aniden, böyle bir anda bundan beş yıl, on yıl, on beş yıl öncesinden annenizle babanız aranızda geçen bir konuşma aklınıza gelir ve ancak yıllar sonra anlam verirsiniz o konuşmadaki imalara. "çok yorgunum erken yatalım", "ben de yorgunum, yatıyorum, hadi oğlum yerine git sen de". tüylerim diken diken oldu yazarken bile... ne de safmışım. saat 20:00 p.m'de neyin yorgunluğu, neyin uyuması bu acaba günahkar bedenler???
ya da ofiste (ofis: türkiye'de sözlük yazarlarınının yaşadığı yerlere verilen ad) aniden akla gelen liseden bir kız arkadaşın söylediği şey: "hafta sonu annemler yok. özge ve beril erkek arkadaşlarıyla bize gelecek, sen de gel, patates kızartırım". bakın burdaki genel imayı o zaman anlamamış ve ezgi'nin davetine sınıftaki en yakın arkadaşlarımdan yaşar'la gitmiştim. ama yıllar sonra ofiste anlayınca hayata isyan edesim geldi. ama yine de patates kısmı kafa karıştırıcı geliyor hala. onu niye söyledi lan acaba?
carl sagan'ın okuduğu kitapların listesi
-
carl sagan'ın okuma listesine baktığımız da psikolojiden,tarihe,felsefeden dinler tarihine kadar birçok farklı disiplinde harmanlandığını görebiliyoruz.
* extraordinary popular delusions (public library; public domain) by charles mackay
*the uses of the past: profiles of former societies (public library) by herbert joseph muller
*the ımmoralist (public library) by andré gide
* education for freedom (public library) by robert maynard hutchins (chapter one: “the autobiography of an uneducated man”)
* young archimedes and other stories (public library) by aldous huxley
* timaeus (public library; public domain) by plato
* who speaks for man? (public library) by norman cousins
* the republic (public library; public domain) by plato
* the history of western philosophy (public library) by w. t. jones
* but we were born free (public library) by elmer holmes davis
ilgili link: