hesabın var mı? giriş yap

  • annenin yakın arkadaşlarından oluşan bir whatsapp grubuna katılmasıyla asıl etkilerini hissedersiniz. her gün kadim dostlar whatsapp grubunda neden onun da özlü sözler içeren görseller paylaşamadığı, o görselleri bulanların nasıl bulduğu (- "kızları buluyor tabi onların sen bana hiç bulmuyorsun") ama kendisinin bulamadığı, ayşe hanım'ın son gönderdiğine nasıl bir cevap yazması gerektiği ayrı bir olay oluyor. ama grubu okuması çok zevkli ehehe:

    - günaydın hanımlar bugün hava yağmurlu
    - günaydın neclacığım, evet hava yağmurlu
    - kızlar günaydın (her arkadaş grubundaki gönlü genç teyze) burada yağmur var (2 ilçe öteden bahsediyor asdf)
    - günaydın, nasılsınız, yağmur berekettir
    - günaydın gülerciğim, haklısın. şemsiyenizi almayı unutmayın.

    anne: acaba ben ne yazsam, bir şey söylesene.
    ben: hepiniz yazınca bugün havanın yağmurlu olduğunu nihayet anladım, saolun kızlar yaz ahahsd.
    anne: git.

  • btk'nın derhal müdahil olarak inceleme başlatması gereken, dolandırıcılık türü.

    resmen kazıklanıyoruz ya, göz göre göre.

  • kulak zarını ölçüt alırsak, iç kulak basıncının, dış kulak basıncına eşit olmama ve acı hissetmemize sebep olan hadisedir.

    yukarıdaki havacılıkla alakalı fiziksel entry e ek olarak, bu biyolojik entry de eklenilmesi uygun görülmüştür.

    eğer içkulağınızda valsalva hareketini iki türlü de yapmazsanız, iç kulağınızda son yaptığınız haldeki hava ve basıncı, dış kulağınızda da dışarıda tırmanıyor-alçalıyor olduğunuz havanın basıncı yer alacaktır...
    bu basınçları eşitlemek lazım...

    yukarıda kısmen anlatılmış ama toparlamak adına

    1- tirmanista iken: iç kulağınızda deniz seviyesinin/alçak seviyenin basıncı ve sallayalım 100psi basınç bulunması lakin, tırmanışla basınçsızlaşan dış ortam ve havadan ötürü dış kulaktaki basıncın git gide irtifa arttıkça azalması durumunda:
    + burnumuzu tutup yutkunarak, östaki borumuzda kalmış olan havayı aşağı çekip, kütlesini ve miktarını azaltıp, içkulağa yaptığı basıncı da azaltıyoruz.
    2- alçalmada iken: iç kulağınızda yüksek irtifaların seviyesinin basınçsız ve sallayalım 20psi basınç bulunması, lakin alçalışla basınçlanan dış ortam ve havadan ötürü dış kulaktaki basıncın git gide irtifa azaldıkça artması durumunda:
    + burnumuzu tutup nefes vererek, basıncı az olan östaki borusuna hava yollayıp, kütle ve miktarı arttırıp, içkulakta basınç ortamı oluşturup dengeliyoruz.

    yani kısaca yutkunma ve burnu tutup nefes verme... çok sık tekrarlamayın, baş ağrısı yapar ciddi uyarıyorum! birkaç defa yapılması kafidir.

    __
    kaptanınız tekrar konuştu ve susuyor artık iniş hazırlıklarına geçicek...

  • player'indaki shuffle algoritmasini yazan adamin eline vereyim. koskoca albumde bi sarkidan sonra ayni sarkiyi calmayi basarabiliyor. if koy lan if.

  • işim sebebiyle bir devlet kurumuna iletilmiş evrakın akıbetini sormak için kurumu aramak zorunda kaldım. başka işler sebebiyle gidemedim zaten telefondan bilgi almak yeterliydi. tam 5 gün çeşitli saatlerde aradım. santral açıyor yönlendirdiği kişi açmıyor ve telefon kapanıyor. sonraki hafta işlerimi ayarladım ve kuruma bizzat gittim. haliyle genel evrak bölümüne uğradım. içerde bir kadın az sonra ilgili gelecek dedi bekledim. kadın yanında bir çocukla geldi. oturdu. çay koydu çayını yudumladı. evrakı sordum falanca hanıma git bak yukarda dedi eyvallah dedim. falanca hanım diğer hanımlarla sohbet halindeydi. ben bilmiyorum yanda filanca bey var dedi gittim. filanca bey çay içiyordu o da bilmiyormuş evrak bulunamadı. hepsine diyorum ki telefon ettim kaç kere. cevap aynı ayy çok yoğunuz!!!

    evraktaki hanıma tekrar gittim. işi zaten gelen evrakları bilgisayara girmek. yani kimde nerde bulunması “ara” sekmesine iki kelime yazmasında bitiyor. offf puff dedi monitörü açtı(!) tam o sırada yanındaki çocuk kadına sordu: yaptığın iş zor mu diye. kadın da evet çok zor dedi. çocuk bir kaç saniye baktı ne var bunda ben de yaparım dedi. ben güldüm. kadın göz ucuyla bana baktı mahçup mahçup güldü. sonra bulamadı evrakı. siz şurayı arayın bi dedi. aradım. orası da yardımcı olmadı. bakın dedim fazla zamanım yok çok oyalandım. bu evrak burda biliyorum. çıkmam lazım telefon ediyorum açılmıyor buna bir çözüm bulalım. kadın tamam dedi dahili numara veriyorum. bir kağıda yazdı verdi. tam çıkarken bir baktım falanca hanımla filanca beyin dahili numarası. eee dedim buranın yok mu? offlaya pufflaya iliştiriverdi. çünkü ya onu ararsam?!

    bu abla ve diğerleri memur. akşam 5e kadar çalışıyorlar. pandemi kısıtlamaları vardı hatta muhtemelen erken çıkıyorlardır o dönemde. yaptığı işin zor olduğunu düşünüyor. hani angarya falan değil dümdüz zor olduğunu düşünüyor yani gelen evrakı bilgisayara girmeyi. birçok özel sektör çalışanından fazla maaş alıyor ve işveren faktörü yok çünkü devlet çalışanı. oradan ayrılsa bu performansla özelde iş bulması imkansız. oraya girip çalışmak için deliler gibi uğraşanlar var ama o abla mutsuz. çünkü zormuş:( gerçi uğraşıp başkası gelse o da belki ablamıza benzeyecek. mevzu sadece işverende bitmiyor yani. öyle olsa devlet kurumlarımız falan en azından canavar gibi çalışırdı.

    işini layıkıyla severek yapan herkesi tenzih ediyorum. öyle insanlar da varlar. keşke fazla olsalar. kimse kendisinin işini ne kadar iyi yaptığına bakmadan hep karşıya gömüyor. bu sebeple doğru önerme ve nasıl çözülür bilinmez.