hesabın var mı? giriş yap

  • (bkz: arkadaşlar yeliz konuşuyor)

    edit: başlık sahibi çok sevgili yazar, başlığını sahipsiz bir evlat misali ortada bırakıp kaçtığı için ilk entry bizimki olmuş.. bazı yazarlar, bugün hortlayan bu başlığı benim açtığımı sanıp mesajlar atmış.. başlık benim değil, entry’m de @2 mahiyetindeydi, fazla sikmiş, öldürmüşüz ilkini..

    kusura bakmasın..

  • türk edebiyatı'nın en büyük yazarlarından sabahattin ali'nin katili ali ertekin'e maktulu neden öldürdüğü sorulur. normal şartlarda 25 yıl hapis cezası alması gereken ertekin, sabahattin ali'nin kendisinin "milli hislerini" tahrik ettiğini, bu yüzden dayanamayıp şahsı öldürdüğünü söyler.

    sonuç, ali ertekin'in cezası 4 yıla inmiştir. bununla da yetinmeyen yüce mahkememiz, katilin 3-4 hafta yatmasını yeterli görmüş, af çıkararak tahliye edilmesini sağlamıştır.

    hoca komşusuna dönüp sorar : "milli hislerin tahrik ettiğine inanıyorsun da cinlerin tahrik ettiğine mi inanmıyorsun?"

    debe editi : bu entry, yakında yazar olarak sözlükte arz-ı endam edecek kendiicindefederaldevlet'e adanmıştır.

    debe editi-2 : 2019 seçimlerinde oylar nazlı'ya kampanyası adlı güzel kampanyaya desteklerinizi esirgemeyin lütfen, daha fazla ilgi görmeyi hak eden bir çalışma.

  • rolleri karikatürleştirmekten ziyade karikatür insanlara rol vermeli.

    kusacağız artık abartılı karikatür oyunculuktan. bkz güldür güldür oyuncuları. aşırı rahatsız edici.

    bir de o renkler nedir sayın birsel, gözlerimiz kanıyor.

  • öğrenilebilir hayati yeti.

    bir insanın kendini her haliyle kabul edebilmesi sevebilmesi, özelliklerine başkalarının ne düşüneceği odağından değil, kendi mutluluğu odağından yaklaşabilmesi, kendiyle yüzleşmekten çekinmemesi olarak özetlenebilir.

    özsevginin öğrenilebilir olmasını da şöyle anlatabilirim, sevgi kaynağı olan anneden kendimizi sevmeyi öğreniriz. bunun sınırı da anne rahmine düşülen ilk saniyeden 6 yaşını doldurana kadardır. bu süreçte bilinçaltında koşullu ve koşulsuz sevginin ilk kayıtları tutulur. yani çocuğu "bir şeyleri yaptığı için" değil, "bir şeyleri yapmasına rağmen" ve "var olduğu için" sevmekten bahsediyorum. 6 yaşından sonra ne yazık ki zaten rekabet ortamına girdikleri için çocukların koşulsuz kabul edilmesi de zorlaşıyor, çünkü ebeveynler de yarıştalar.

    yetişkinlikte özsevgi sadece kendinle yüzleşmekle olabilecek bir şey. kendinle yüzleşmek, olduğun şeyi kabul edebilmek çok önemli basamaklar. tabii ki palaları alıp amazona dalar gibi kendinize dalmanın da alemi yok, yavaş yavaş ama objektif şekilde ilerleyebilmek önemli.

    özsevginin olmadığı yerde özşiddet var ne yazık ki, bağımlılıklar var. insanın bir şeylere tutunma isteği ve çabası, ardında sevgi olmadığında ne yazık ki sadece tutunmaya dönüştüğünden şablonlara takılıp kalıyor insan. o andan itibaren her tür bağımlılığı telaffuz edebiliriz. hatta spor ve fiziksel görünüm, sağlıklı beslenme bile bağımlılığa dönüşebilir. sevgiyle yaratılan her şey zaten bağlılıktır ve kendine ait bir gücü vardır. ne olursa olsun bağlar sonsuza dek uzasa da kopmaz. bağımlılık ise kırar, döker, şablona uymayan her kenarı kesip atar.

    özsevgi çok önemli bir sınır çizer aslında hayatımıza. hani şu anda herkes kırılıyor ya sevgisizlikten, kimsenin kimseyi gerçekten sevmediğine dair girdilerden sözlük bile infilak etmek üzere? hah işte bunların hepsi bu özsevgisizliğin sonucu. iki soru var, hayati önemi haiz:

    -kendini sevmeyen insan kimi sevebilir?
    -kendini sevmeyen, kendiyle kalamayan insanla kim kalabilir?

    bir insanın kendine beslediği sevgiden daha fazlasını alması mümkün değildir. çünkü kendini sevmeyen insana asla samimi gelmez (içerde dönen soru: ulan ben bu kadar sevilecek insan değilim, bu beni niye seviyor?). çoğunlukla insanların kendine sorduğu, hezimet sonrası sorusu da şudur: "annem bile beni sevmedi, beni kim sevsin?" ne yazık ki birçok insan bu soruyu sorduğunu bilmez; ne sesli, ne de sessiz...

    yine bir insanın kendine beslediği sevgiden fazlasını vermesi de mümkün değildir. kendini kabul eden sakin ve sevgi dolu bir insanın, kendini kabul etmeyen ve sevemeyen biri tarafından -tüm kaynaklarıyla sevse bile- sevildiğini hissetmesi mümkün değildir. çünkü sevginin sınırından sonrası şablondur. kendini çok seven insan şablona sokulmayı kabul etmez.

    en çok yaşanan şeylerden biri de özşiddetin "güvenli alan" olmasıdır. özşiddet dediğimiz şey çok sinsidir, bir hastalık gibidir ama belirti vermez. öfkeyle, şikayetle kendini göstermeye çalışsa da genelde "kendini yok etme eylemleri" denen şeylerle görünür olur: tırnak yemek, elleri kemirmek, saç yolmak, bağımlılıklar (sigara, alkol, uyuşturucu) ve dahi dövme yaptırmak. hepimizin az ya da çok yaptığı şeyler bunlar. güvenli alanınız alışık olduğunuz şeydir, kendinizi güvende hissedersiniz. yani kendinizi rahat hissettiğiniz şekilde kendinize davranırsınız. içte kendine vuran birini okşarsanız bundan asla yetinmeyecek, siz ona vurana kadar uğraşacaktır. vurursanız yürür, okşarsanız kendine vuracak başka birini bulacaktır. kendinizi bu insanın yerine koyun, çevrenizdekileri bu gözlükle bir tarayın... gördüklerinize inanamayacaksınız.

    uzun sözün özü: kendine sevgiyi bardakla veriyorsan kovayla verilen sevgiden de yalnızca bir bardak alabileceğini bilmen lazım. bardağı atıp kovayı kullanmak da bir süreç sonunda mümkün. ve hiçbirimizin annesi bizi olduğumuz gibi sevmedi, kabul edelim. yine de bizim bunu yapamayacağımız anlamına gelmez.

    sevgiler

  • british columbia'da da ontario'dakinden farkli degildir. yillarca, kuralsiz kanunsuz kafamiza gore arac kullanmis bizler icin hic de kolay degildir. cunku bir seyi sifirdan nizamina uygun ogrenmek, en bastan yalan yanlis ogrenilip seneler boyunca pratik edilmis aliskanliklari tersine cevirmekten daha kolaydir.
    ehliyet ınsurance company of british columbia (ıcbc) isimli kurum tarafindan verilir. (ayni kurum, arac sigortalariyla birlikte eyalet ici kimlik basvurulariyla da ilgilenir)

    kendi ulkesinden 2 senenin uzerinde full ehliyetli biri icin adimlar su sekildedir:

    - 50 soruluk bilgi sinavina girip, 40 dogru yaparak sinavi gecmek. (sorular trafik levhalari, yol ve surus kurallarindan ibaret. size beles kitap veriyorlar, bir defa okuyup, pratik test cozup rahat gecersiniz. sinava ehliyet ofislerinde girilir. pek sira yoktur.)
    - bilgi sinavini gectikten sonra, sinav merkezinde goz muayenesi olup resim cektirmek ve 1 sene sureli gecici lisans almak. (gecici lisansin baslica kisitlamalari: sadece sabah 5 ile gece 12 arasi surus + kanda 0 alkol orani + on koltukta en az 25 yasinda full kanada ehliyetli birinin gozetmenligi + arka koltukta en fazla 1 yolcu. eyalet disina cikan otobanlara giris yasagi. onceki ulkenizden full ehliyetli oldugunuz icin arabanin gotune "l" cikartmasi yapistirmaniza gerek yok. sifirdan ehliyet alanlara verilen ogrenci lisansi ile tek farki da bu zaten.)
    - bu gecici lisansin gecerli oldugu sure boyunca direksiyon sinavi randevusu alip, sinavi gecmek (bu direksiyon sinavi, otobana cikilan full direksiyon sinavidir, sifirdan ehliyet alanlarin direksiyon sinavinda otoban kismi yoktur ve suresi daha kisadir. cunku onlar 2 sene sonra bir direksiyon sinavina daha gireceklerdir. detaylar asagida.)

    kendi ulkesinden 2 senenin altinda full ehliyetli ya da hic ehliyet almamis bireyler, yukaridakilerden farkli olarak ""graduated licensing" programina tabidirler, ve ekstra olarak su adimlari uygularlar:
    - gecici lisans yerine ogrenci lisansi (learner's licence/permit) alirlar (ki bc ehliyetine basvurana full yabanci ehliyetli birine verilen gecici lisanstan tek farki, ogrenci lisansiyla arac kullanirken aracinizin bir tarafinda "l" (learner) simgesi gosterme zorunlulugu.
    - 1 sene boyunca, on koltukta en az 25 yasinda full kanada ehliyetli biri gozetmenliginde en az 60 saat, kazasiz ve cezasiz surus tecrubesi zorunlulugu. gozetmen kisinin, ıcbc'den aldigi formlari doldurup 60 saati teyid etmek zorunlulugu.
    - acemi ehliyeti (novice licence) direksiyon sinavina giris (otoban kismi yok ve suresi daha kisa) ve gecilmesi durumda 2 senelik acemi ehliyeti (ogrenci lisansindaki, surus bolgesi, saatleri ve yolcu kisitlamalari kalkar, ama alkol kisitlamasi halen vardir ve bu lisansa sahip olanlar aracin bir tarafinda "n" (novice) isareti gostermek zorundalar)
    - 2 sene (icbc onayli kurslara kayit olunmasi halinde 1,5 sene) sonra bu kez otobana cikilan direksiyon sinavi ve sinavi gecme halinde full ehliyet sahibi olup o "n" cikartmasini firlatip atmak.

    tavsiyelerim: turkiye'de arac kullanim tecrubenizin avantaji oldukca sinirlidir. burada kurallara eksiksiz riayet etmek zorundasiniz. kurallari sikica kavrayana kadar direksiyon sinavina girmeyin, 50 dolariniza yazik olur. ne kadar ders almaniz gerekiyorsa o kadar alin. omuz kontrolu, 180/360 derece gozetleme, dur levhalarinin ve kirmizi isiklarin gerisinde full stop, dortlu yol agizlarinda gecis onceligi, kirmizi isikta saga donus, paralel park, otobana ve otobandan cikarken suratlenme yavaslanma, surat tabelalari, okul ve oyun sahasi tabelalari gibi konulardaki eksiklerinizi kapatmadan sinav almayin. ozellikle, ciddi bir kural ihlalinde sinav direkt biter.