hesabın var mı? giriş yap

  • "ortaokuldan ayrıldıktan sonra 3 yıl boyunca kuran kursuna giden ve son 1 yıldır evde bulunan kevser’in..."

    bu zihniyetin nasıl türediğini pek düşünmeye gerek yok.

  • peşin edit: neden kıprıslı? çünkü yıllar önce, kıbrıs'ta, kıbrıslı birinden dinlemiştim.

    kıprıslı bir çift, hayvanat bahçesine gider. fıkra bu ya, bir tur rehberi eşliğinde sırasıyla hayvan kafeslerini gezerler. rehber hayvanat hakkında bilgi verir:

    - efendim aslanlar şu kadar yıl yaşar, şunu şunu yerler, bunu içerler, dişileri şöyledir, erkekleri böyledir,... erkek aslan dişilerle günde 3 kez çiftleşir, her çiftleşme en az 20 dakika sürer.

    kadın dirseğiyle kocasını dürtükler:
    - be, gördün?
    adamcağız cevap veremez, boynunu büker.

    bir sonraki kafeste rehber anlatır yine;
    - kaplanlar şu kadar yıl yaşar, şunu şunu yerler, dişileri şöyledir, erkekleri böyledir,... erkek kaplan dişilerle günde 2 kez çiftleşir, her çiftleşme en az 15 dakika sürer.

    kadın yine kocasını dürtükler:
    - be, gördün?
    adamcağız yine boynu bükük.

    tur devam eder, rehber anlatır da anlatır; yılanlar 24 saat, sümüklü böcek 6 saat, tahta kuruları günde 200 defa, arjantin ördeğininki 40 cm derken kadın her seferinde kocasının dürter.
    koca perişan, geldiğine bin pişman.

    derken geyiklerin olduğu kafesin önüne gelirler, rehber:

    - geyikler şu kadar yıl yaşar, şunu şunu yerler, bunu içerler, dişileri şöyledir, erkekleri böyledir,... erkek geyiğin organı vücuduna oranla biraz kısadır, dişilerle ayda yılda bir kez çiftleşir, o da yaklaşık 2 dakika kadar sürer.

    adamın yüzü aydınlanır, ağzı kulaklarında, dirseğiyle karısını dürtükler:
    -be, gördün?

    karısı cevap verir:
    -boynuzları da gördün?

  • olm kafamda tayyip öyle başbakan ki, başlığı okuyunca "sümeyye okuyo mu ya halâ allah allah" diye düşündüm. hayır okusa da bir şey değişmez, bilal kendi başına harvard'ı listelerde dibe vurdurdu, sümeyye öss barajını zor aşmıştı zahir de ne bileyim ya.

    edit:haahahah olaya bak ya haberi okumayacaktım ama okudum ve müdürün dediği şeye bak:"bu konuda size bir şey söylemeyeceğim, çünkü bilgileriniz kesinlikle yanlış." e söyleyip düzeltseydiniz ya, bu ne böyle "herksn derdi bn olmşm dmk ki zamnında iyi kymuşum .s.s" tribi.

  • etkileşim almak için sallıyor. yorum atmayın, adam aç kaldı iyice saçmalıyor.
    böyle trolleri biz büyütüyoruz. yorumlara bakıyorum %90'ı dediklerine karşı çıkıyor.
    bu yorumlar sayesinde etkileşim alıyorlar. hiçbirine cevap vermeyin.
    "acaba ne demiş" diye tıklamayın bile.

  • cizgi film karakterleri bi yerden dusmeden once bi sure havada asili kalabilirler....

  • gelinlik alırken kazıklanmamak için asgari düzeyde kumaş bilgisine ihtiyaç var.

    şimdik sevgili yavrularım, yarın bir gün evlenirseniz, zıpır abla biz evleniyoruz e gelinlik alcaz, nasıl alalım napalım derseniz aklınızda bulunsun diye na buraya yazıyorum:

    gelinliklerin fiyatı, kullanılan kumaş, tül, dantel ve işçiliğe göre değişir. bir gece giyicem alt tarafı deyip evdeki güneşliği söküp gelinlik diktirsek olmaz. bir gecede atar o kumaş çünkü. gelinliklerde benim tavsiyem jakarlı ipek satenler kullanılması, tül dantel ve boncuklara bulanılmamasıdır. gelinlik kumaşlarını şöyle anlatacak olursam:

    düz saten: bildiğin dandik saten kumaş. metresi 4-5 liraya filan geliyor. kenarları çabuk atar. ip çekilir. geceliktir, efenime söyliyim işte sandalye giydirmesidir o tarz şeylerde kullanılması, gelinliğe bulaştırılmaması lazım gelir.

    krep saten: abiye ve gelinliklerde en çok kullanılan saten türü budur. iyi dikiş verir, dökümlü durur.

    likra saten: bu ince likralı ve kalın likralı diye ikiye ayrılır. ince likralı satenden çamaşır yapılır. saten donlar var ya na onlar. kalın likra satenler mat yahut parlak saten olabilir. şişmanca insanlar mat kalın likra saten tercih edebilirler.

    kalın mat saten: bu likrasız. gelinlik kumaşında çok kullanılır. sert böyle.

    şifon: bunlar gelinlikte çok kullanılır. ikiye ayrılıyo. multi şifon ve single şifon. single şifon dandiği. ben pek bi farklarını göremedim gerçi.

    tül: efenim bu tül dediğimiz şey de çeşit çeşit. likralısı var, greek var, kristal tül var, lurex tül var. lurex tül kendinden simli. onun dışında düz tüllere glitter baskı teknikleri ile taşlar pullar işlemeler vs yapılıyor. para tutan zımbırtı bu. bir de ucuz tarlatan tülü var. gelinliğin içine giyilen tarlatanı kaplamaya.

    organze: gelinlikte organze de çok tercih ediliyo. ama kumaş üreticileri bunun da çeşit çeşidini çıkarmış. kristal organze var mesela. buna aynı zamanda muz yahut kumlu organze de deniyor. saten organze var. normal satenden ayrıymış bu. mat organze var. ipek organze var metresi dünyalar para lan.

    tafta: taftadan gelinlik yaptıranın kafasına tahta düşsün.

    heh bir de fransız dantel denilen şey var. bunun gerçekten fransız dantel mi yoksa çakma mı olduğunu anlamak zor. annem anlıyo ama o da senelerin terzisi ben mi anlıycam allasen.

    bir de bir kumaş ipek mi değil mi nasıl anlıyoruz, ufak bi örneğini alıp yakıyoruz. polyester karışımlıysa kapkara bi duman çıkar. ipek beyaz duman çıkarır, alevli yanmaz. gelinliğinizi de ipek yaptırcak kadar zengin diilsinizdir sözlükçüler ama ben yine de söyliyim dedim.

    bir de gelinlik modeli seçme hususu var. kısa boylu gelinlerin çok kabarık etek seçmemeleri lazım. aynı şey şişman gelinler için de geçerli. patlıcan kollular straplez de straplez diye tutturmasın. o omuzlar gene açıkta bırakılır güzellerim. çosüper kollu gelinlik modelleri var.

    gelinliği hazır alıyorsanız zaten giyer denersiniz problem yok. ama diktiriyorsanız kumaş örneklerini ve istediğiniz modeli alıp bi bilene danışmanızı tavsiye ederim.

    bir zipirinsanla evleniyorum entarisinin daha sonuna geldik. eh artık erler film. son.

  • kaldı ki kürdistandaki elektrik kesintisini neden t.c. devleti yapsın? kürdistanda elektrik kesiliyorsa kürdistan devletinin işidir.

  • birleşik krallıkta yaşadığını belirtme nesnesidir.

    yurtdışında aklıma düştü dedirtmez. birleşik krallıkta yok denilir.

    güzel ayrandır.

  • çok değil bundan 1.5 sene önce rusya'nın ankara büyükelçisi aleksey yerhov s-400'ler hakkında ne demiş beraber bakalım.

    'türkiye'nin bizden satın almak istediği ürünü biz sattık. bu sistemlerin sahibi türkiye'dir. tamamen ülkenin kararına bağlı bir durum. duruma basit bir örnekle bakalım: ben bir aracın distribütörüyüm siz de benden araç almak istediniz. satış yaptık. sizden parayı aldım, aracı verdim. araç sizin. ister plaja gidin, ister patates taşıyın, isterseniz üstüne makineli tüfek monte edin savaşa katılın,onu garajda saklamak sizin doğal hakkınız.'

    kaynak

    bu açıklama ışığında ukrayna isterse sihaların üzerine makineli tüfek takıp taraya taraya bile gidebilir, isterse de marş şarkı yazar ve bundan türkiye'nin sorumlu tutulması gibi saçma bir mantık olamaz.

    (bkz: senin adamın gol diyo)

  • --- spoiler ---

    siyasetci allah'a hesap veririm diyerek kacamaz, allah'a hepimiz hesap verecegiz. sen halka da hesap vereceksin
    --- spoiler ---

    gol ustune gol bir yayin. nagehan'in surati eksidi yayin boyunca.

  • fragmanından anlaşılacağı üzere iş adamıyla garson kızın arasındaki olayı anlatan dizi. yahu şu dizileri yapma demiyorum hobi olarak yapın ama türk kızını çok etkiliyorsunuz. böyle sosyal statü farkı içeren ilişkileri görüp özeniyorlar ondan sonra "acaba bi holding sahibine varır mıyım?" diye hayal kuruyorlar. sıfırın altında özgüvenleri birden tavan yapıyor. kezban hastalığı başlıyor, sonuç hüsran.