ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
her olayda mizahını da gösteren halk
-
şununla kopartandır. " sen istiyor havalimanında karşılama, o zaman verejek 100 lira"
monte karlo yanlışı
-
18 ağustos 1913'te monte carlo'da bir kumarhanede 26 kez üstüste siyah gelmesinden dolayı bu ismi almıştır. rulet masasında birkaç sefer siyahın geldiğini gören oyuncular, kırmızıya bahis yaparak serinin sona ereceğini düşünmüş ve büyük paralar kaybetmiştir.
iş hayatının ilk kuralı
-
iş hakkında herşeyi biliyorsan, bilme. sadece görevin olanı yap. her gün extra işleri bile yaparsın, bir gün yapmayınca seni şikayet bile ederler. iş yerine arkadaş edinmeye değil, para kazanmaya gidiyorsun. bunun bilincinde ol. yoksa hep kullanmaya çalışırlar. çok mu sıktılar o zamanda bas git. her yer aynı parayı veriyor. hiç birşey psikolojinden önemli değil.
ölümün en iyi tanımı
-
ölenler ölümü bilmez, ölüm kalanlar içindir. - şükrü erbaş
reinheitsgebot
-
kanunun ortaya ciktigi (bkz: ingolstadt) sehrinde her yil bira festivali etkinligiyle kutlanilmaktadir. 2016 yilinda 500.yil olmasi sebebiyle ingolstadt ve bavyeradaki diger sehirlerde cok daha kapsamli ve gösterisli bira festivalleri düzenlenecektir.
bu bir suç duyurusudur kendimi ihbar ediyorum
-
(bkz: beyefendiye karı gönderelim)
insan
-
gecen hafta olcum yapmak icin calve'nin uretim tesisindeydik. sabahtan basladik olcume, her sey normal, ancak aksam uzeri kesif bir sarmisak kokusu yukseldi. refakatcimiz olan calisana sordum, "sarmisakli mayonez mi" uretiliyor. adam soyle yanitladi, "evet, saat beste vardiya degisimi oluyor, arkadaslar da uretimi sonraki vardiyaya birakmak icin bu saatte basliyorlar ki kendileri kokudan etkilenmesin."
"haaaah" dedim, iste insan nedir diye sorsalar tanım olarak kullanılacak bir hadise. ınsan neydi, insan, "kötü koşullardan ben etkilenmeyeyim de benden sonrakiler napiyorsa yapsin" diyen aklievveldi. seni sevmiyorum insan, seni bulacam oglum!
gezen tavuk yumurtası
-
gecenelerde bir arkadas sagolsun 8-10 tane getirdi. abi bunlar solucan bocek filan yiyolar diye de yagladi. neyse kahvaltida gomduk bunlari. olum dedim sen her hafta getir boyle. cevap su:
"abi tavugun gotu belli"
sana sadece sarılıp uyumak istiyorum
breaking bad'in 2017'de tekrar başlaması
alkolden ehliyet kaptırmak
-
bir çok kez başıma geldi. zaman aşımları falan oldu, sicilim temizlendi sonra tekrar yakalandım.. en sonuncuda ehliyeti geri alabilmek için zorunlu olarak bir ay süren "sürücü davranışları geliştirme eğitimi" aldım.. bu eğitimdeki bir kaç şey hiç aklımdan çıkmıyor. bunlardan iki tanesini paylaşayım;
-eğitimde psikolog hoca bize "diyelim ki sizin çocuğunuza 0,51 promil alkollü olan bi sürücü çarptı ve çocuğunuzu öldürdü. o adam için aman canım 0,01 promil geçmiş sadece, zaten adam 10 tane de içse çok dikkatli kullanacak birine benziyor" şeklinde düşünebilir miydiniz diye sormuştu.
-başka bir gün ki eğitimde de trafik polisi eğitmen alkol nedenli bir çok kazanın resmini gösterdi. içimiz kalkmıştı. polisin sözleri hala aklımda. "keşke bu kazalardan önce trafik kontrolüne yakalansalardı da, ehliyetlerini alsaydık. şu an ehliyetsiz de olsa en azından hayatta olurlardı"
öyle işte.. anlayana!
şile'de görülen sünger bob anıtı
-
şile kalesi'ni restore etmek isterken ortaya çıkan garabet. bir restorasyonu daha ne kadar bok edebiliriz diye düşünüyor galiba yurdum insanı. oğlum, bu ne lan?