ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
sınavlarda verilmiş en kötü yanıtlar
-
i.u. iktisat fakultesi turkce butunleme sinavi (360 kisilik siniftan sadece 5 kisi var):
"cimlere uzanmis,
gokyuzunu izliyor
icinde bir huzursuzluk vs. "
diye giden bir siire, "baslik bulun" diye embesil bir soru vardi.
bende "islak cimlere uzanmis adamin birikmis gazi" diye bir baslik yazdim. asistan gezerken gordu, guldu
"ama kalirsin" dedi, bende "ama deger" dedim.
kaldim gene
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık: beyler kız meselesi ciddi yardım lazım
entry 1: .... özet: başı kapalı kıza aşık oldum ama dindar değilim. bu işin sonu neye varır ?
entry 4: bu işin sonu sürtünme yoluyla ilişki ardından haydar dümen'e varır.
kedilerin gariplikleri
-
benim kedi bahçeye inip oynuyormuş gibi yapıp meğerse mahalledeki esnafı tek tek ziyaret ediyormuş. takip ettim demin, "kolay gelsin ağa, naptınız" der gibi bilgisayarcıya girdi, biraz yattı, çıktı, terziye girdi, terzi buna kaşar verdi biraz, yedi, kendini sevdirdi, çıktı sucunun dükkanına girdi. biraz sucuyla sohbet etti miyav miyuv, o da buna poğaça ve su verdi... dışarı çıkıp beni gördü, "miki" dedim, çığlık çığlığa koştu geldi yanıma, beraber eve çıktık. bu var ya, esnafı kandırıyor, her biri kendi kedisi olduğunu, dükkanda olmadığı zamanlar bahçede oynadığını sanıyorlar. ben de evde olmadığı zaman bahçede oynuyor sanıyordum çünkü. hepimizi idare ediyormuş meğerse.
akademisyen egosu
-
güzel sanatlar fakültelerinde az rastlanan durumdur.
bu yüzden seviyorum bu fakülteyi. o atölyelerde beraber çaylar içilir, o çamurlu ellerle yemekler yenir... herkes aynı duyguyu yaşar, keyiflidir. hocanız bir abiniz ya da ablanızdır, en önemlisi arkadaşınızdır.
edit: bazı kadın hocalar hariç
amazon.com.tr
-
bugün siparişimden bambaşka ürünler (yaş kedi maması) çıkınca müşteri hizmetlerine canlı bağlandım. birkaç dakika içinde tekrar sipariş oluşturuldu ve mamaları sokaktaki dostlarımızla paylaşmam rica edildi. bir kez daha başka bir ülkede yaşıyormuş gibi hissettirdi. teşekkürler amazon.
yatağın üstündeki kıyafetleri sandalyeye yığmak
-
"fakir misin nesin?" demesinler diye ayni kiyafeti ust uste 2-3 gun giymek yerine her gun yeni bir kiyafet giyip bir kere giydigin eski kiyafeti de dolaptaki tertemiz kiyafetlerin arasina geri sokamamaktan kaynaklanan durum. simdi saydim, sandalyenin uzerinde 4 farkli kiyafet var. sandalyede biriken kiyafetler sayesinde yataginda kitap okuyup, ders calisan ve laptop kullanan bir nesil yetisti.
yaran diyaloglar
-
mekan: tren
-: bizim hanım yollamadı çocuğu kabataş erkek lisesi'ne. puanı da yetiyordu. neymiş deprem olurmuş...
+: aşkolsun cavit ben öyle mi dedim. tsunami olur su yutar dedim.
beyaz futbol
-
abdülkerim: aynı şeyleri söylüyoruz. niye birbirimize bağırıyoruz ki???
sdfsdlkhfkjsdfhks
annenin whatsapp kullanması
-
-yazıyor....
14 kasım 2023 sarallar suç örgütünün çökertilmesi
-
2023'e kadar bomboş bir içişleri bakanlığı deneyimlemişiz dedirten olaylar zincirinin son halkası.
şimdiye kadar neredeydiniz ali bey de dedirtmiştir.
mesaj yoğunluğuna binaen zorunlu edit: arkadaşlar bakanımızdan allah razı olsun, önceki bakanlarda iş yokmuş demek istiyorum yukarda. saygılar.
bir lisede yaşanabilecek en dumur olaylar
-
ele geçirilen her türlü atkı, bere, yelek, ceket, mont vb.. giysinin alınıp birleştirilmesi, bunların büyükçe bir montta toplanması, montun kollarına içi dolu eldiven, başına ise kafa şeklinde doldurulmuş bir bere takılması...
ardından bunu arka köşeye, uyurmuş gibi monte etmek, sınıfa girildiğinde gerçekten de montunu giymiş bir öğrencinin alnını yarım çember oluşturmuş kollarının üzerine koyup uyurmuş izlenimi vermesi, sınıfa matematik öğretmeninin girmesi, herkesin ayağa kalkıp mont adam'ın haliyle olduğu yerde yatması, öğretmenin sinirlenip "kalksana evladım" diye birkaç kez tekrar etmesi, bizim anıra anıra gülmemiz, sonunda öğretmenin kaşları çatık vaziyette o köşeye ilerlemesi, durumu anlaması ve hala anıra anıra gülen sınıfta bir arkadaşa patlayıp "ne gülüyorsun gerizekalı" demesi...
sonradan bunu geliştirmiştik; öğretmen masasına oturtmuş, içi doldurulmuş pantolon, bot giydirmiş, tebeşirle yüz çizmiş, tek eline kutu kola vermiştik. felsefe hocası buna daşşaktan kızarken resim filan çekmiştik... benden fazla insana benziyordu.
dolmuş diyalogları
-
kadıköy - pendik minibüsünde yanıma çok yaşlı bir teyze oturdu. ön koltukta da teyze kadar olmasa da yaşlı bir amca var..
teyze - kartal mezarlık (parayı amcaya uzatır)
amca - orası için para almıyolar
teyze - hahaha (şirin teyze)
amca - o işi belediye ücretsiz yapıyo (teyze güldü ya uzatıyo)
ama bence komik olan amcanın orası için para almıyolar demesini anlattığım eşimin "aa ne güzel bi uygulama:)" tepkisi vermesiydi.