hesabın var mı? giriş yap

  • bu da bir sınavdır. erken gitmek, evraklarını eksiksiz hazırlamak da sınavın bir parçasıdır. disiplin, ciddiyet gerektirir. bunlar yoksa üniversite okumasın zaten. seneye akıllanır.

  • böyle bir eleman var. yakında burada takıla takıla süper bir eleman olacağından eminim. gözü açılacak, espri kalitesi artacak, kültürlü ve entelektüel bakış açısı kazanacak.

    sonunda işten atılır kesin.

  • trt'de yayınlanan teşkilat adlı dizide, akp'nin suriye politikasını eleştiren genç kesimlere 'okkalı' bir cevap verilmiş. daha doğrusu diziyi yapan kekolar bunun okkalı olduğunu düşünüyorlar.

    özetle dizide bir karakter, "suriye'de ne işimiz var?" diye bir soru soruyor. diğer karakterler de "her masada varız, sen rahat ol" gibi aptal saptal ifadelerle genç karaktere yanıt veriyor. hatta bir yerde "döverim ben bunu" falan diyor bir karakter.

    fakat bu soruya verilen cevaplar da akp'nin "yalan üretim merkezi" videosunda olduğu gibi, sorunun altında kalıyor.

    kaynak

    bravo trt, bizim vergilerimizle bize saldırmaya devam et.

    sevgili akp, z kuşağını ve diğer genç kesimleri böyle kazanacağını zannediyorsan çoktan siki tutmuşsun ama haberin yok.

  • az düşününce cevabı bulduğum sorudur.

    albert: doğum gününü bilmiyor. fakat bernard'ın bilmediğini biliyor. bunu nasıl bilebilir. şöyleki: albert düşünür. bernard'a hangi rakamlar verilebilir.
    14-15-16-17-18-19
    kendisine mayıs dense 19 doğru gün olabilir, olursa bernard bilir deyip kesin yargıya varamaz
    haziran dense 18 denebilir.
    temmuz dense olabilir.
    ağustos dense olabilir.
    bernard: doğumgününü bilmiyor.fakat albert böyle diyince temmuz veya ağustos olduğunu anlıyor.
    bildiğine göre bildiği günün temmuz ve ağustos'ta ortak olmaması lazım. ve ikisinden birinde olması lazım.
    14-15-16-17 günlerinde olabilir. bu günlere bakalım.
    14 olsa bilemez zaten,
    15 olsa bilebilir.
    16 olsa bilebilir.
    17 olsa bilebilir.
    tekrar albert'e dönersek.
    albert chery bildikten sonra bunları düşündü.
    15-16-17 olabilir dedi. fakat albert bizim bilmediğimiz birşeyi biliyor. hangi ay olduğunu, temmuz mu ağustos mu. bunu bildiğimizde doğru sonuca ulaşmamız lazım.
    ağustos olsa albert bilemezdi. 15 ve 17 var. ağustos 15 veya ağustos 17 diyebilir, kesin bir yargıya varamaz. biliyorum dediğine göre temmuzdur.
    15-16-17 olabilir demiştik.
    16 temmuz cherly'nin doğum tarihidir.

    madalyamı verebilirsiniz.

  • kendi arabasıdır, en doğrusunu kendi bilir. bozuluyorsanız ya da sigarasız duramam diyorsanız arabasına binmezsiniz olur biter.
    kimse sizin dumanınızı da tribinizi de çekmek zorunda değil.

  • deniz suyunun izotonik olduğunu sanan bir profesör. halbuki deniz suyunun hipertonik olduğu tıp fakültesini bırak, ortaokulda öğretilen bir bilgi. mesleği itibarsızlaştıran oytun'a, karatay'a alıştık ama artık her yerden yeni bir bilgisiz çıkıveriyor.
    muhtemelen izotonik deniz suyu diye satılan burun spreylerinin, deniz suyuna saf su eklenerek izotonik yapıldığından haberi olmadığı için denizdeki suyu da izotonik sanıyor.

  • ülkemizde günümüz müziğini nasıl buluyorsunuz?

    "her şey bambaşka ve pırıl pırıl olabilirdi. hayatımız, sanatımız, ilişkilerimiz, sokaklarımız, doğamız, sahillerimiz, eğitim sistemimiz, siyasetimiz, maalesef giderek bir batağa saplandı. oysa yüz yıl önce geleceğin ufkuna bir gökkuşağı çizilmişti. gerilemeyi ilerleme diye topluma zerk eden zihniyet, türlü karalamalarla gerçekleri ekseninden kaydırarak, kendi ufukları kadar bir gelecek çizmeye başladılar. güzellikler karartıldığı için, insanlar yetinmeyi öğrendi. o yüzden bazı istisnalar dışında, artık bütün kavramlar sahtedir. bu kıyamet ortamında mucizevi bir şekilde yetişen aydınlık fikirli insanlar ve onların çağdaş eserleri, çölde açan çiçekler gibi."

    (2017 yılı son röportajından)

  • fiba'nin 2012'de kuala lumpur'da yaptigi toplantida aldigi kararlarin kitalar sampiyonalari icin olan kismi bu turnuvadan itibaren uygulanmaya baslayacak. 3-5 tirt karardan bahsetmiyorum adamlar sessiz sedasiz basketbolla ilgili epey ciddi kararlar aldilar. bu kararlarin eurobasketi ilgilendiren kisimlarini ve 2017'deki bu turnuvanin nasil olacagini suradaki ek makalenin de yardimiyla kisaca bir anlatalim.

    imdi evvela, 2017'den itibaren eurobasket artik 2 senede bir degil de 4 sene de bir duzenlenmeye baslayacak. yani bir sonraki eurobasket 2019'da degil 2021 yilinda olacak ve 2025 diye devam edecek.

    bunun sebebi; futbol dunya kupasiyla ayni senede cakisan dunya basketbol sampiyonasinin, her sene futboldaki turnuvanin golgesinde kalmasinin onune gecmek icin artik futbolla ayni sene degil de bir sonraki sene - 2018'deki dunya basketbol sampiyonasi 2019'da olacak - duzenlenip daha sonra 2023 seklinde devam edecek olmasi sonucu, bu senelerde herhangi bir kita basketbol turnuvasi duzenlemin zaten imkansiz olmasi.

    dahasi, basketbolda her sene bir buyuk turnuva olmasi ve oyuncularin artik yavas yavas bu turnuvalardan bazilarini sallamiyor olmasi da kita basketbol turnuvalarinin duzenlenme araliginin 2 seneden 4 seneye cikarilmasindaki baska bir etken. bununla beraber fiba birazdan bahsedecegimiz eleme gruplarini olusturarak daha uzun vadeli ve daha genis zamana yayilmis sadece yaz aylarinda degil normal sezonda da milli takim maclarinin olacagi bir basketbol seyrettirebilmek icin bu turnuvalarin duzenlenmesini 4 senede bir olarak belirledi.

    peki yeni format nasil olacak

    senelerdir sure gelen fiba formati geregi; basketbolda, futboldaki gibi tum avrupa takimlarinin katildigi avrupa sampiyonasi eleme gruplari duzenlenmez, daha dogrusu duzenlenir de turnuvaya katilan takimlarin %80'i bir onceki senedeki turnuvada elde ettikler derecelerle dogrudan bir sonraki senenin turnuvasina katilir, kontenjanda geri kalan %20'lik bos kisim icin ise dogrudan katilma hakkini elde edemeyen turkiye, italya gibi takimlar hollanda, arnavutluk gibi takimlarla gazozuna maclar yapip oyle turnuvaya gelirdi.

    fiba'nin yeni formati geregi artik hic bir takim dogrudan avrupa basketbol sampiyonasina katilamayacak. isterse son dunya kupasi sampiyonu olsun isterse son olimpiyat sampiyonu, ev sahibi haric herkes bu eleme maclarina katilacak. ayni futbolda oldugu gibi tum avrupa takimlarinin katilacagi eleme gruplari olup ic saha-deplasman usulune gore yapilacak olan maclar sonrasinda takimlar bu turnuvaya katilmaya hak kazanacak.

    peki bu durumda akla gelen ilk sorulardan biri, uzun bir periyotta oynanacak olan bu eleme maclarinda nba oyunculari ne olacak kismina gelirsek.

    eleme maclari 1,5 sene icindeki 6 periyotluk bir zaman da duzenlenecek. bu periyotlar kasim, subat, haziran, eylul, oteki kasim ve oteki subat. bu durumda ulke takimlari sadece haziran ve eylul doneminde nba oyuncularindan yararlanabilecek.(diger donemler icin nba'in bu oyunculara izin vereceginin tamamen hayal oldugu ortada)

    futbolda andorra'siyla fln toplam 53 takim var avrupa sampiyonasi elemelerine katilan. basketboldaki kayitli federasyon sayisi ise 49.

    futbolda eleme gruplarinda yapilan maclarda 53 takim arasindan avrupa sampiyonasina katilacak olan 16 takimi belirlemek keyifli oluyor da, basketbolda 49 takim arasindan 24'u belirleyecegim dedigin de o eleme turlarinin ne heyecani kalacak. yani elemelere katilan takimlarin yarisi avrupa sampiyonasina katilmaya hak kazanacak. simdi 2013'deki turnuvaya bakalim; israil, ingiltere, bosna, polonya, isvec gibi bu duzey bir turnuvayla uzaktan yakindan alakasi olmayan takimlar geliyor. eleme gruplarinda su takimlari kim zorlayacak, danimarka basketbolu mu yoksa portekiz basketbolu mu? bunlar daha beter haldeler zaten. futbolda belki 10'la sinirli olan dandirik takim kontenjani, basketbolda nereden baksan 30'u buluyor. hadi bu takimlarin kendi aralarindaki maclarini gectim, ust duzey avrupa takimlarina karsi ne yapacaklar. buradaki tek dengeleyici unsur, bu eleme maclarinin cogunda nba oyunculari olmayacagi icin, ust seviyedeki bu oyuncular yerine milli takimlar yerel liglerinde yer alan oyuncularindan takim kurmak zorunda kalacaklar. fiba'nin cizdigi pembe tabloda bu sekilde genc oyuncularin daha fazla sans bulup oynayacagi seklinde.

    elemelerden sonra, avrupa basketbol sampiyonasinin formati ayni kalacak yine 24 takimin katilip 4 grupta yer aldigi, bugunku formatin aynisiyla sampiyona duzenlenecek.

    bu arada 2012'de alinan kararlara ilgili olacak fiba'nin sitesinde yazanlar bunlar. adamlar dogru durust bir ayrinti fln bile vermemisler, tek sayfalik bir word dosyasini yeterli gormus pasalar. 2017'nin hangi ulkede olacaginin belli olmasiyla cikip adam akilli bir aciklama yaparlar herhalde.

    gelelim turnuvayi duzenlemesi muhtemel ulkelere

    turnuvayi duzenlemek icin potansiyel aday kentler arasinda 3'lu bir baltik dayanismasi (litvanya-letonya-estonya), diger bir 3'lu ama bu sefer balkanlardan (sirbistan-makedonya-bulgaristan), ingiltere, israil ve almanya'nin adi geciyor ama hatirlatalim su an icin 2017 icin yapilmis resmi bir basvuru yok.

    litvanya ve sirbistanin yakin zamanda zaten eurobasket duzenlemesi, ingilizlerin zerre basketi siklememesi ve orta dogu'nun her daim kaotik ortamindaki israil'i cikarirsak geriye almanya kaliyor.* en son 1993'te almanya'nin ev sahibi oldugu dusunulurse makul sayilir, hem de o zamn 38 yasinda olacak avrupa'nin harika cocugu nowitzki icin evinde oynayacagi efsane bir veda olur.

    biz ne mi yapariz?

    turgay'in gorev suresi 2016 eylulde doluyor, ama son 24 senenin istatistikleri kendisinin 2016-2020 arasinda tekrar federasyon baskani olacagi yonunde. mevcut federasyon-kenar yonetim-oyuncu-basin-taraftar kafasinin devam edecegini varsayarsak bu da demektir ki, 2017'de basari fln yok milli takim yine yalan.