hesabın var mı? giriş yap

  • brian k vaughanın inanılmaz yazdığı, fiona staplesın harikulade çizdiği, image comicsin yayınladığı çizgiroman serisi. landfall gezegeni ve uydusu wreath arasında süren bitmek bilmeyen bir galaktik savaşta birbirine aşık olan wreath'li marko ve landfall'lı alana'nın yeni doğan kızları hazel'a daha iyi bir hayat sunabilmek adına evrende oradan oraya sürüklenmelerini anlatan bir hikaye. star wars tadını verir diyeceğim ama alakası bile yok, çok farklı, yine de bir o kadar tanıdık. biraz da o sebeple hikaye bir "saga", savaşın bitmediği bir evrende umut ve iyiliği arayan bir ailenin macerası. filmi çekilsin ama çekemezler, kesin batırırlar dedirtiyor.

    bu seri, black science, low falan derken image comics acayip işlere imza atıyor; çizgiroman sevmeyen insanları bile bağlar kendisine, tavsiye ederim.

  • son durak derken mecidiyeköy-bakırköy hattındaki son duraklardan bahsetmiyorum şüphesiz. misal taksim-hürriyet mahallesi hattı olabilir, yani bu hattaki merkezi değil de çevredeki durak (merkez-çevre ilişkisine de bir atıf yapmış olum gördüğünüz üzre, ne çakalım) ne diyorduk, eğer o mahalleden değilseniz enterasan bir deneyimdir. durakta üç kişi filan beklersiniz misal, otobüs gelsin diye. ya da gittiğinizde otobüs vardır ama öyle kendi halinde parketmiş duruyordur. anlarsınız, o otobüse bineceksiniz. duraktaki küçük kulübede şoför otururur tek başına. ya da bir iett görevlisi daha olur en fazla. neyse şoför bakar ki durak ufaktan kalabalıklaştı, kalkar kapıyı açar, millet üşümesin otursun diye sonra yine kulübeye döner hat saatini bekler. sonra kulübede sıkılır mı artık ne olursa, yine kalkar, şoför koltuğuna oturur, orada bekler kalkış saatini. o ara şoförle önlerde oturan mahalleli iki üç kişi arasında küçük bir sohbet döner, bu ne soğuk gibilerinden. şoför baya dost canlısıdır bu aşamada. durup durup ara gaz verir, otobüsün kapısına gelip "ne zaman kalkacak, bilet alıp geleyim" diyenlerle söyleşir. bu arada kapısı açık bekleyen otobüste oturan üç beş kişi bu sefer kendi aralarında bir sohbete başlar, küçük bir kasaba garı havası oluşur. neyse efenim sonra kalkar otobüs, durklardan yolcu ala ala. osmanbey'e geldiğimizde otobüs tıklım tıklım olmuştur. yolcular artık birbirini tanımamaktadır, şoför asabileşmiştir, sanki kasabadan büyük şehre gelinmiştir on dakikada. "aynı otobüs mü lan bu?" diye düşünmeden edemez insan arkalarda bir yerde otururken.

  • giderek anonimliği elimizden alan sözlük yönetiminin yeni icadı… ne gerek vardı? diğer sosyal medya sitelerinden ayıran özellikler bir bir gidiyor elimizden…

  • abd tarihinin en büyük petrol felaketini anlatan film.

    --- spoiler ---

    felaketin oluşmasına birbiri ardına gelen 9 kritik ihmal yol açmıştı.

    1- kuyuda kaliteli çimentolama operasyonu yapılamamıştı. çimento, formasyondaki gaz ve petrolün kuyuya akmasını engelleyen bir bariyer görevi görür. çimentonun kalitesiz olmasındaki en büyük neden, muhafaza borularının merkezlenmesini sağlayan centralizer aletlerinin yeteri kadar kullanılmamasıydı.

    2- çimentolama sonrası işlemin kalitesini gösteren çimento kaydı alınmamıştı. bp, alelacele sondajı bitirip bir sonraki lokasyona gitmek istiyordu. bu yüzden bu kritik işlemi atlamıştı.

    3- muhafaza borularının ucunda yer alan tek yönlü valf çalışmamıştı. kuyuya indirilmeden önce bu aletin fonksiyon testi yapılmalıydı. çimentonun kötü olması ve bu valfin çalışmaması sonucu formasyondaki gaz ve petrol kuyuya girdi.

    4- kuyunun dengede olup olmadığını anlamaya yarayan basınç testi çalışanlar tarafından yanlış yorumlandı. kuyu öldürme hattı tıkalı olduğundan test sağlıklı yorumlanamadı.

    5- bp, kuyudaki ağır sondaj çamurunu hafif deniz suyuyla değiştirdi. bu, formasyondan gelen gaz üzerinde kontrolün kaybedilmesine yol açtı.

    6- formasyondan gelen gaz platforma 40 dakikada ulaştı. bu süre boyunca kuyuya gaz girişi olduğu çalışanlar tarafından fark edilemedi.

    7- gaz ve petrol platforma ulaştığında tahliye hattına yönlendirilemedi. gaz büyük bir basınçla çalışanların bulunduğu platformu vurdu ve büyük bir yangın tehlikesi ortaya çıkardı.

    8- kuledeki yangın söndürme sistemi çalışmadı.

    9- kuyudaki yüksek basınçtan dolayı sondaj boruları eğilmişti. bu yüzden emniyet vanaları görevlerini yerine getiremedi.

    yukarıdaki 9 ihmalden birinin bile farkına varılsa böyle bir felaket ortaya çıkmayabilirdi ve 11 can kaybı yaşanmazdı. ihmallerin bir çoğu bp'nin mevcut kuyuyu alelacele bitirip bir sonraki lokasyona geçmek istemesinden kaynaklandı. bu da operasyonların temel güvenlik prosedürleri yerine getirilmeden riskli bir biçimde yapılmasına neden oldu.

    --- spoiler ---

  • çok acayip insanlarsınız vesselam. arkadaşım o kadar aciliyeti yoksa ambulansı çağırma!

    tanım: milletin can, yazarın ev derdinde olduğu hede.