hesabın var mı? giriş yap

  • dün ustream'den yayın yapan birini izliyorum. semt nişantaşıydı sanırım. insanlar maskeli, gözlüklü, gazdan göz gözü görmüyor. bir yanda yaralılar var, polis sürekli saldırıyor, ortam gergin.

    birden sokağın başından maskeli, baretli, elinde poşetle bir genç belirdi ve çok samimi bir sesle

    "arkadaşlar kola isteyen var mı?" diye bağırdı.

    belki orada olsam lan şimdi ne kolası zaten ortalık karışık diye düşünebilirdim ama, öyle içten sordu ki ben ekran başında gülümsedim. olm ne tatlı insanlarsınız ya.

  • atilla taş'ın yamyam style videosunun altına

    -işte sizin gibiler yüzünden biz de helak olan kavimler arasına karışacağız.

  • anestezinin keşfinden önce, cerrahlar hastalarını ameliyat ederken, hastalarının acısını en aza indirgemek için yaratıcı olmak zorundaydılar. bunun en etkili yollarından biri ameliyatı olabildiğince çabuk hatta beş dakikanın altında gerçekleştirip bitirmekti.

    bu yöntemin avantajı, ameliyat ne kadar kısa sürerse hatanın kanaması ve ağrısının da o kadar az olmasıydı. ancak hız, ameliyatın doğru şekilde yapılamaması ihtimalini artırdığı için aynı zamanda bir dezavantajdı.

    hızlı ameliyatları ile ünlü hatta dünyanın en hızlı cerrahı olarak da anılan dr. robert liston 1794'te iskoçya’da hayata geldi. edinburgh üniversitesi'nde tıp okudu ve anatomi ile ilgilenmeye başladı. cerrahiye odaklanmaya karar verip, kısa sürede bir cerrah olarak ün kazandı.

    west end (batı yakası)'deki en hızlı cerrah olarak bilinen robert liston, özellikle hızlı ampütasyonlar konusunda yetenekliydi. o dönemde çoğu cerrah hastalarının %25'ini kaybederken, liston, hızı ve becerisi sayesinde hastalarının sadece %10'unu kaybetti.

    liston hızından o kadar emindi ki, her ameliyattan önce söylediği sloganıyla tanınır hale geldi.

    bıçağını kaldırarak, "time me, gentlemen" (hızımı ölçün beyler) derdi. sürekli büyüyen izleyici kitlesindeki herkes süre tutmaya başlardı.

    çalışmalarından dolayı ünlenen ve hızla şöhrete kavuşan liston'un bir ameliyatı ise diğerlerine göre daha popüler oldu.

    robert liston, ameliyat masasında yatan bir hastaya bacak ampütasyonu yapıyordu. bıçağını kullanırken hıza o kadar odaklanmıştı ki cerrahi asistanının parmaklarını da hastanın bacağı ile birlikte kesti. bıçağını yukarı kaldırırken bir seyircisinin paltosunu kesti. yere yığılan izleyici hayatını kaybetti.

    ampütasyon yapılan hasta ve liston'un asistanı yaraları enfekte olduktan sonra öldüler. yere yığılan izleyicinin ise korkudan öldüğü keşfedildi. bu üç ölüm, liston'un ameliyatını %300 ölüm oranına sahip olan tek ameliyat olarak tescilledi.

    bu üç ölümlü ameliyat, kariyerinin açık ara en dikkate değer olanı olmasına rağmen, liston'un başarısızlığı ile ünlenen tek ameliyatı değildi.

    bir başka hastasına yaptığı ampütasyonu iki buçuk dakikada bitirerek kendi rekorunu kırdı ancak hızlı olabilmek için o kadar heyecanlanmıştı ki hastasının testislerini de bacağıyla birlikte kesti.

    bir keresinde ise genç bir çocuğun boynundaki yumruyu polip zannederek hemen çıkarmak üzere ameliyat etti. yumrunun, karotis arteri anevrizması olduğu çıktı ve çocuk hayatını kaybetti.

    yıllar sonra anestezi icat edildiğinde, anestezi kullanarak ameliyat yapan ilk cerrah yine liston oldu ve ameliyatı başarılı geçti.

    kariyerindeki düşüşlere rağmen, robert liston seçkin bir cerrah olarak kaldı. ölümünden sonra, meslektaşları onun onuruna bir heykel dikti ve seçkin öğrencilere ödül vermek için adını taşıyan bir ödül programı oluşturdular.

    kaynak

  • oy kullanan khk'lıların listesini vermişler. arkadaş khk'lıların abi ablası bakan oluyor. büyükelçi oluyor sorun yok oy kullanınca mı problem?

  • kelime kökeni olarak “epi” latincede “üstünde” demektir. epigenetik için genlerin üstünde olarak tanımlayabiliriz. epigenetik, dna dizisinde herhangi bir değişiklik olmamasına rağmen, kromatin yapıdaki kalıtsal değişiklikler ile gen ekspresyonunun düzenlenmesi olarak tanımlanır. genlerin ne zaman, nerede ve ne kadar çalışacağını belirleyen bu mekanizmaya, bir diğer deyişle dna’ nın yapısında veya diziliminde herhangi bir değişiklik olmaksızın dna’ da kodlu olan genetik bilginin açığa çıkmasında meydana gelen değişikliklere “genler üstü genetik” anlamına gelen “epigenetik” denir.

    yaşam stili, beslenme alışkanlığı, spor gibi çevresel faktörlerin genlerin aktivitesini düşürmesi veya yükseltmesi ile ortaya çıkan rahatsızlıkları inceler. dna dizisinde hiçbir değişiklik gerçekleşmeden genlerin fazla ya da yeterli çalışmamasından kaynaklanan durumlardır.

    epigenetik fıkrası
    darwin ile freud’u birlikte gören dertli bir anne kızından yakınmış, “ey yeryüzünün en büyük dâhileri, kızımın bir derdi var, bu derdin nedenini ancak siz bilebilirsiniz.”

    darwin ve freud merakla sormuşlar “kızınızın neyi var?”

    “kızım çok mutsuz, kötümser, kavgacı, beni deli ediyor”.

    darwin hiç düşünmeden yanıtlamış, “kızınızın sorunu “genetik”

    freud ise “hayır” demiş, “sorun anneden kaynaklanıyor.”

    anne şaşırmış, çaresizce sormuş, “hanginiz doğru söylüyor?”

    tam o sırada yoldan geçen conradwaddington soruyu yanıtlamış, “ikisi de doğru söylüyor hanımefendi, sorun epigenetik”

  • başlık: beyler israildeyim duvara kazayla hitler yazdım.

    entry: hititler yazacaktım mına koyim. israil esnafı peşimde. kurtarın muallakler.

    2. kazayla hitler yazdıysan sorun yok panpa ibranice de 'kazayla' demek 'kahrolsun' demektir...
    o esnaflar seni mason locasına davet etmek için peşinden koşuyorlardır...
    sıkıntı yok ...

  • 10 gün önce 5300 tl fiyatlı bir bilgisayar sipariş ettim buradan. normal fiyatı 6500-7000 arası. araya hafta sonu da girince 3 gün içinde elime ulaştı. akşam verdiğim sipariş akşam kargolandı zaten. o derece hızlılar maşaallah. ürün geldikten 2 gün sonra açtım ve kurdum. hem kutunun altındaki deformasyon hem de ürünün markasının resmi sitesindeki garanti süresi ( garantisi 3 ay önce başlamış ) bu bilgisayarın daha önce kullanılmış olduğunu düşündürttü bana ama bilgisayar canavar gibi.

    hemen e mail ile iletişime geçtim ve bana iade alacaklarını belirterek bir kod gönderdiler. yani eveleme geveleme yok, efenim servise gönderelim yok, siz açıp kurmuşsunuz iade alamayız yok. adamlar koşulsuz iadeyi kabul ettiler. ama burada benim mağduriyetim var tabii. bilgisayar indirimleri bitmiş ve malın fiyatı 7200 tl olmuş. diğer sitelerde en ucuz olanı 6800 tl. yani en az 1500 tl zararım var.

    sabah olunca telefon ile iletişime geçtim. durumu anlattım müşteri temsilcisine. iadeniz kabul edildi dedi. ben de iade etmek istemediğimi, indirimleri kaçırdığımı ve benim açımdan bir mağduriyet oluştuğunu belirttim. ''yetkililerle görüşüp sizinle bir saat içinde iletişime geçeceğim mutlaka'' dedi.

    yaklaşık bir saat sonra benimle aynı hanımefendi irtibata geçti. talebimin olumlu karşılandığını ve istersem ürünü iade ederek fiyat eşitlemesi ile aynı ürünü aynı fiyattan tekrar satın alabileceğimi belirtti. istersem ürünü göndermeyip kredi kartıma ürünün fiyatının yüzde 20'sini iade edebileceklerini belirtti.

    yani adamların açılmış ve kurulmuş bir bilgisayarı iade alması bile benim için çok iyiyken, yaşadığım ülkedeki alışveriş şartlarını unuttururcasına tüm mağduriyetimi farklı seçeneklerle gidermek için ellerinden geleni yaptılar.

    başka bir e ticaret sitesinden alsaydım bu ürünü, muhtemelen başıma ağrılar girene kadar sıkıntı yaşayacaktım ve çok çok büyük ihtimalle benim adıma olumsuz sonuçlanacaktı. en iyi şartlar altında hakem heyeti falan uğraşıp iade edebilecektim. geçenlerde başka ve büyük bir türk e ticaret sitesinde indirimden aldığım ürün iptal edildi ve bana tedarik sebebiyle göndermedikleri ürünü yüksek fiyattan satmaya devam ettiler . ( adı lazım değil hepsiburada )

    amazon, bana resmen müşteri memnuniyetinin zirvesini yaşattı. ben şimdiye kadar (internet alışverişini çok sık yapan birisiyim) genelde diğer sitelerden yapıyordum alışverişi. ama bu olay ve diğer sitelerdeki ufak tefek olumsuzlukları düşününce kesinlikle ilk tercihim amazon olacak. hatta ürünün fiyatı daha pahalı olsa bile ( çok ciddi fiyat farklar olmadığı müddetçe ) tercihim mutlaka amazon olacaktır.

  • migros haftasonu alkol satamadı. eski genelgeyi bahane etti. pazartesi satış var mı diye sordum " bilemiyorum henüz belli değil" dedi kasiyer. pazartesi günü, sadece migros değil koca koca holdinglerin sahibi olduğu zincir marketler o alkolü veremesinler daha onlarla işim yok, tabiri caizse alışverişi selamı sabahı keserim kendileriyle. senin yapamadığını bir gariban tekel büfesi yapacak başkaldıracak,ekmek parasına mücadele edecek, sen aman ali rıza bey ağzımızın tadı kaçmasın modunda takılacaksın.

    debe editi: şuan alkol satışı mevcut.bantlar yasak yazıları kaldırılmış.