hesabın var mı? giriş yap

  • bu adamın tek numarası var. orta saha civarında topu alıyor, sekiz kişiyi çalımlayıp gol atıyor.
    ama biz bir grup futbol izleyicisi olarak bu tür gollerden sıkıldık artık. yeni bir şeyler bulması lazım.
    kendi kullandığı korneri rövaşatayla gol yapmayı deneyebilir mesela. yalnız top doksana gitmezse saymam.

  • kırmızı ışıkta durmuş beklerken, yeşil ışığın yanması ile arkadaki lavuğun kornaya basması arasında geçen süre

  • son bir kez dönüp baksa gözden kaybolmadan hemen önce; tekrar karşılaşmak için söz olurdu.

    hiç aklına gelmemiş olması orada ona arkasından bakıyor oluşum..
    daha gözden kaybolmadan unutulmak bu.

  • millet dünya üzerinde daha az nasıl çalışabiliriz diye tartışırken bizim geldiğimiz noktaya bak!!

  • -son bir iş için dostum, sadece son lanet olası bir iş.
    +almeida ne zaman katılacak aramıza.
    -maalesef, almeida başaramadı dostum.

  • iyi kalpli adamin bir tanesi bi gun neyzenin parasiz pulsuz gezdigini bilerek ona para vermek ister ama neyzenin dillere destan hazir cevapliligi onun gozunu korkutmaktadir ve parayi neyzenin arkasindan atarak neyzen paran dustu der.

    neyzenin cevabi ise su olur.

    -o dusen benim param degil. zaten bende para ne gezer. o dusen senin altin kalbindir.

  • istanbul'un esasen pek de değişmediğini gösteren fotoğraflar:
    kırık kaldırımlar, düzensiz kentleşme, bol araba, tarihi mekanların güzelliği, deniz kenarında bir şeyler içen (bu arada evet, bira!) insanlar.

  • milyonlar kazanırken türkçe cümle kuramayan türk futbolcuların olduğu ortamda ingilizcesiyle eleştirilen voleybolcu.
    dinledi, anladı, dilinin döndüğünce cevapladı.
    işte, futbol ile voleybol arasındaki kültür farkı. sadece oyuncular açısından değil, seyirciler açısından da farkı ortaya koyan durum.

  • bir tek benim dikkatimi çekmemiş bu detay..

    bu ne bereket? bu ne bolluk? yediniz, bitirdiniz, sömürdünüz lan ülkeyi!

    not: şu hareketi savunan da kusura bakmasın ama ağır eziktir.