ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yaran facebook durum güncellemeleri
-
altı ay uyuma fikrini nasıl oldu da ayılara kaptırdık hala inanamıyorum.
star wars episode i - the phantom menace
-
serinin en zayıf filmi olarak görülse de sadece darth maul karakterini barındırdığı için benim favorimdir.
ayrıca hiçbir star wars serisinde, bu serideki kadar estetik ışın kılıcı müsabakaları yoktur. bunda darth maul'u oynayan karakterin, wushu dövüş sanatında dünya ikincisi olması büyük etken tabi. diğer serilerde estetikten ve akrobasiden yoksun ışın kılıcı müsabakaları varken, bu serideki ışın kılıcı müsabakalarına doyum olmaz. tabi bunda çift taraflı ışın kılıcının rolü de büyüktür.
bir örneği şuradan izlenebilir: https://youtu.be/yhqdesarkqu?t=17
yavuz bingöl'ün rte'ye hırsızlık etme demesi
-
yavuz bingöl'ün yüzyılın trollü olma ihtimalini aklıma getirmiştir. adam belki de tayyibin güvenini kazanmak için numara yapıyordu bir iki haftadır, şimdi de trollüyor olabilir mi acep?
fuatavni de yiğit bulut çıksa bir christopher nolan filmi içinde yaşadığımı düşünmeye başlayacağım.
solak çocuğu sağ elini kullanmaya zorlamak
-
sonuçları trajikomik olabilir bunun. çocuk solak işte ne zorluyorsun sağ elini kullandırmaya.
evet efenim gelelim olayın gerçeklik boyutuna. insanlarımız sol eli kullanmanın, yemek yemenin vesairenin haram olduğu düşüncesiyle çocukları sağ el kullanmaya zorlarlar genelde. pek sık görünür bu durum toplumumuzda.
arkadaşlarımla birgün yürüyoruz yolda. bir tanesinin cep telefonu çaldı. çocuk durdu konuşmaya başladı; ama bildiğin durdu, yürümüyor. "hadisene cem, hadi yürü cem" dedik çocuk kıpırdamıyor. neyse sonra kapattı telefonu. neden yürüyerek konuşmuyorsun diye sordum. sonra başladı anlatmaya:
"ben küçükken solakmışım, sol elimle yazmaya çalışıyorken bizimkiler 'oğlum sol elle yazı yazılmaz sağ elle yaz' diyerek zorladılar beni. şimdi iki elimle de yazı yazabiliyorum; ama böyle aynı anda iki işi falan yapamıyorum. yürürken telefonla konuşamıyorum, yürürken merdivenden çıkarken falan sakız çiğneyemiyorum" diye döktü içini garibim.
sonra en bombası geldi:
"bir gün patates kızartıyorum tavada. sol elimde kızarmış olan patatesleri aldığım tabak duruyor, sağ elimle de tavadan kızaranları alıyorum kevgirle. hani yağını süzmek için aşağı yukarı sallarsın ya kevgiri; ben de başladım sallamaya. sonra farkettim ki kevgiri değil, sol elimde tuttuğum tabağı sallıyormuşum, bütün patatesler yere döküldü."
işte böyle de dengesiz olabilir çocuğunuz. aman diyim zorlamayın*.
iş mülakatlarında sorulan sinir sorulara cevaplar
-
kedish boş oturmaktansa görüşemeye gideyim diyerek, ilgilenmediği bir firmayla görüşmeye gitmiştir, fakat gitmeden gerekli araştırmaları yapmıştır. ilk elemeyi geçmiştir, ikinci görüşme yöneticiyle yapılacaktır. yönetici sınav yaparmış gibi sorgulamaya hatta azarlamaya başlar teknik konularda.
yönetici: neden biz?
kedish: başka ilan yoktu.
yönetici: bizim hakkımızda ne biliyorsun?
kedish: 3 aydır maaş ödemediğinizi, tazminat vermeden toplu işten çıkarmalar yaptığınızı ve durumunuzun oldukça kötüye gittiğini.
yönetici: e niye geldin o zaman?
kedish: o kadar kötü mü durumlar diye merak ettim sadece.
yönetici: !!!
atv'nin sahte yağmuru
-
en doğru haberde bile yalan söyleme isteğini bastıramamanın sonucudur.
yemeksepeti sipariş notuna yazılanlar
-
mc donalds'a
uzun suredir sizden siparis vermiyorum cunku her seferinde hem yanlis, hem gec gonderiyorsunuz. lutfen sicak, dogru ve zamaninda gonderek tekrar guvenimi kazanin.
sonuç: siparis 75 dakikada soğuk geldi.
kadınlar kulübü'ndeki şişme bebek tartışması
o dilde espri yapacak kadar bir dili bilmek
-
i said, i said, you didn't believe, look what happened now..
mülakatlarda seviye belirlemek için kullanılabilir.