ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
instagram'daki fantastik aile
-
"ahahahh ne super hayatimiz var bence herkes gormeli" seklinde hala poz poz internet maymunlugu yaptiklarina gore, pek de o kadar hidayete erememislerdir. kendi iclerinde oksimoron bir durum yasayan, sekil olmak icin can veren bir ailedir.
salda gölü'ne millet bahçesi yapılması
-
artık ben şundan eminim.
bu adamlar ülkenin bütün güzelliklerini yok etmek için elinden geleni yapıyorlar.
kış mevsimini sevmek
-
gece kar yağarken dışarı çıkmak, kafayı siyah gökyüzüne doğru kaldırıp lapa lapa yüze yağan karları izlemek, kar sebebiyle bomboş olan yollarda yürümek, yürürken yüzün yağan karla kaplanması,hiç basılmamış kara basmak, yumuşak karlarda yuvarlanmak, saçlara yağan kartanelerininin pırıl pırıl parlaması , eller kızarıncaya kadar eldivensizkar topu oynamak ve sonunda dışarda üşüyünce eve koşa koşa girmek ıslak çorapları çıkarıp ayakları kalorifere uzatmak ve çay bardağını alıp dışarda halen yağan karı izlemek...
(bkz: ankara nın kışı)
kayyum'un zaman gazetesi arşivini silmesi
akp'nin yapacağı cern deneyi
-
deney ihalesini cengiz inşaat-albayraklar ortak girişimi alırdı.
deneyin yapılacağı bina ormanın ortasına yapılırdı. çevresi imara açılır villalarla dolardı.
çapulcu oldukları gerekçesi ile odtülüler çalıştırılmazdı.
ve en önemlisi; deney sonucuna halk sandıkta karar verirdi.
toplu taşımada 65 yaş beleşçiliği kaldırılsın
-
sabah 7-9 ve akşam 17-20 saatleri arasında katıldığım öneri. tabi ki yaşlılarımıza saygı falan önemli ama sabahın kör karanlığında kalkıp işe gitmeye çalışan, akşama kadar çalışıp iş çıkışı da sürünen adamın halini de anlamak gerek.
işe patronundan daha pahalı arabayla gelen çalışan
-
1.2 milyon euro'luk metrobüse binmektedir.
boyu 1.60'tan kısa olanlar sokağa çıkmasın
-
arayın antreman iptal diyin.
(bkz: mathieu valbuena)
yaran facebook durum güncellemeleri
-
olay üniversitede geçiyor:
"hoşlandığım kızın arkasına oturuyorum önce o imza atıyor sonra ben imza atıyorum, arada sessizce evet diyorum, her ders bir prova."
dünyanın en kısa korku hikayesi
-
"bö!"
anne olmak istemeyen kadın
-
buyrun benim. hayatta en net olduğum tek konu.
daha önce bu konuda bir entry'im vardı bilen bilir fazla duygusal olduğu için sildim. yok. bende genetik olarak kodlanmamış bu annelik içgüdüsü. 28 yaşındayım 20 yaşından beri böyle düşünüyorum yeni bir fikrim bile değil bu. tüm arkadaşlarım da biliyor hatta birinde çocuğu olan bir arkadaşımı ziyerete gittiğimde kaynanası seninkini merakla bekliyoruz dediğinde nasıl yüzüm bir hal aldıysa arkadaşım atladı "aaeon'un öyle pek çocuk sevgisi yok" diye. birinde bundan 5-6 sene önce bir doktora gittiğimde bir konu ile ilgili doktora gittiğimde bana "çocuğun güç olabilir ilerde belki tüp bebek tedavisi felan deneyebilirsin" dedi. hiç üzülmedim. bir çocuğa ömrüm boyunca kol kanat germek o fedakarlığı yapmak bana korkunç geliyor. hani mesela nasıl bazı erkekler evlilik bana göre değil evlenirsem aldatırım kimsenin kalbini kırmaya gerek yok der benim de tek eşlilik konusunda değil(yanlış anlaşılmasın) ama çocuk yapmak konusunda fikirlerim bu yönde. ben o fedakarlığı yapamam. gece uykularından feda edip sürekli onunla ilgilenmek fikri bana göre değil. hadi adamdam boşandın o çocuk ne olacak? geleceği.. vs vs. ben de bu konuda kendimi biliyorum. arkadaşlarımın çocukları nedendir bilinmez bayılırlar bana ama benden hala olur, teyze olur, eş, olur, dost olur anne olmaz. zaten ben de istemiyorum. bencilse de evet bencilim. ben alışmışım her istediğimi her an yapmaya çalışmaya. canım sıkıldı diyince hemen deniz kenarına gitmeye akşam şuraya gitmek istiyorum dediğimde gitmeye çocukla bu yapılabilir mi mümkün değil. en yakın arkadaşımın 2 çocuğu var o bile bana "çocuklar uyudu hemen gel kahve içelim" diyor biliyor çocuklara sabırlı olmadığımı.
ne diyelim bazı insanlardan da iyi bir eş,dost,arkadaş,hala,teyze olur ama anne olmaz.
benim gibi...