hesabın var mı? giriş yap

  • bazen gerçekten taşı gediğine koyar.
    olay tekirdağ'da geçmektedir.
    3 aylık ilayda gecenin bir yarısı etinden et koparılmış gibi bağırmaya başlayınca acile gidilir. nöbetçi doktor muayene eder ve farklı bir şey yedirip yedirmediğimizi sorar. azıcık -ama gerçekten azıcık- kavun emdirildiği söylenir. doktorun cevabı:
    - yanında beyaz peynir ve rakı vermezseniz bağırır tabi.
    mekan tekirdağ olunca bir şey diyemedik. adam haklı.

  • örneğin: yolda biriyle karşılaşıldığında, varsa, güneş gözlüğünü çıkararak konuşmak

    böyle bir görgü kuralı var mı bilinmez, ama gözlükle konuşmak ayıpmış gibi geliyor bünyeye.

  • gerçek hayatta da etkisinden çıkılmıyor. geçen gün boş çekici gördüm şehir içinde. bi mutlu oldum anlatamam. kocaman böyle heybetli. man. dorse alcak muhtemelen birazdan. korna çalıp selam verecektim de kim lan bu düdük demesin diye çekindim :(

  • iran yine şaşırtmıyor.

    sonuçta sivil uçak ile savaş uçağını ayırt edemeyen gerizekalılar topluluğudur.

  • amerika'da iki genç adam ot içerken yakalanır ve mahkemeye çıkarlar.
    yargıç, "sizler iyi insanlara benziyorsunuz, size hapse girmeden önce ikinci bir şans vermek istiyorum. bu hafta sonu dışarı çıkıp, insanları uyuşturucu kullanmamaları için ikna etmeye çalışacaksınız" der ve mahkeme pazartesi gününe ertelenir.

    pazartesi günü gelir ve yargıç ilk adama ne yaptığını sorar.

    -sayın yargıç, 17 insanı sonsuza dek uyuşturucuyu bırakmaya ikna ettim.
    + 17 mi? harika. bunu nasıl yaptın?
    -diyagram kullandım sayın yargıç. şunun gibi iki daire çizdim: 0 o ve dedim ki, büyük olan uyuşturucu kullanmadan önceki beyniniz, küçük olan uyuşturucu kullandıktan sonraki.

    bunun üzerine yargıç "bu takdire şayan bir yöntem" der ve ikinci adama döner "ya sen ne yaptın?"

    -sayın yargıç, 156 insanı sonsuza dek uyuşturucuyu bırakmaya ikna ettim.
    + 156 mı?!! bunu nasıl yaptın?
    -benzer bir diyagram kullandım sayın yargıç. şunun gibi iki daire çizdim: o 0 ve dedim ki, bu hapse girmeden önceki g*t deliğiniz...

  • ulan bilmem kaç senedir şu dizinin ekmeğini yiyorsunuz. bilmem kaçıncı tekrar olmasına rağmen hala prime timeda gösteriyorsunuz.

    bir kere de yeni bir şey katın bari dizinin sevenini onurlandırın.

    hiç yabancı dizi izlemiyor musunuz?

    koyuyorlar oyuncuları, yapımcıları, senaristi, kostümcüyü filan sırayla aynı yönetmen koltuğuna; sırayla dizi hakkında konuşuyorlar. arka planla ilgili değişik şeyler anlatıyorlar.

    çeksene şöyle bir güzellik, bu kadar seveni diziyle ilgili bir şeyler öğrensin, mutlu olsun.

  • anadolu'da köyün birinde dünyanın en yaşlı adamının haberi gelir, koşar gider haberci arkadaşlar bu amcaya. röportaj yapılır sonra bir soru sorar kız, amcaya:

    -amcacığım o kadar sene yaşamışsın, bize bir anını anlat?
    +anlatayım kızım, ben daha gençtim, bizim muhtarın eşşeği kayboldu. biz arkadaşlarla arayalım dedik, bulduk dağın başında eşşeği. amma eşşek gözümüze bir güzel geldi, orada biz onu... -derken kız susturur amcayı;
    -neyse amcacığım sen başka bir anını anlat.
    +anlatayım evladım, birgün bizim ağanın kızı kayboldu. biz hep beraber aradık bu kızı yine. sonra kızı bulduk ormanda. ama kız bir güzel, bir güzel sorma. dayanamadık bir bakalım tadın...-yine susturur amcayı kız. kıpkırmızı olmuştur ve başka bir soru sorar:
    -en iyisi amcacığım sen bize kötü bir anını anlat." der, amca hiç düşünmeden cevap verir:
    +bir gün ben kayboldum...

  • bu ülkede olmuş olsaydık, tüm sahil oylarını alacağı için chp her seçimde tek başına iktidar olurdu.

    tanım: şili'nin iki meridyenin arasında uzunlamasına uzanmış olmasından kaynaklanan durum.