hesabın var mı? giriş yap

  • normal bir şirkete bu tarz bir özgeçmişle gittiğimi düşünüyorum da... (düşünemedi)

    döverek kapı dışarı ederler herhalde. hemen gidip 5/b sınıf başkanlığımı, 6/a kızılay kolu başkan yardımcılığımı özgeçmişime ekleyeyim.

  • neden okuduğumuzu düzgün anlamıyoruz? neden sorgulamıyoruz anlamıyorum. esp'yi her markada aynı adla adlandırılmasını gerektiğini sanmak nedir? mazdanın bütün donanımlarında esp vardır. ama mazda buna dinamik stabilite kontrolü (dsc) demektedir.

    esp harflerini göremeyince vurun abalıya.

  • olay üniversite yıllarında yaşanmıştır. sene 1999 ya da 2000 tam hatırlamıyorum.

    mevsimlerden kış, yeni yağmur yağmış, sabah 8 civarı. okula gitmek için otobüs durağında bekliyorum. durak okuldan önceki 4. durak. benimle beraber durakta 2-3 kişi daha ya var ya yok. bu sırada etrafımızda bir adet normalde beyaz olan ama kirden artık grileşmiş bir sokak köpeği dolanıyor. ufak süs köpeğini andırdığı ve tehlike yaratmadığı için kimse sallamıyor, dolanıyor kendi kendine. ama köpek ısrarla durak çevresinde dolanıyor, uzaklaşmıyordu. neyse otobüs yanaşır, herkes biner, otobüs tam hareket edecek, o ne, bizim köpek de arkamızdan otobüse atlar. millet şaşkın şaşkın bakarken köpek söföre yanaşır, şöyle bir bakar, sonra otobüsün arkalarına gidip koltuklardan birinin altına yatır. yol boyunca arada kalkar otobüsü falan dolanır sonra tekrar yerine döner. okula gidene kadar otobüs 3 kez daha durup yolcu almıştır fakat bizim köpek hala daha otobustedir. sonunda otobüs okula varır, herkes iner tabii bizim köpek de arkamızdan. bir de ne görelim, okul önünde çimlerin üzerinde 2 köpek daha, bizimkinin arkadaşları, meğer bizim köpeği bekliyorlarmış, hemen kaynaşırlar ve oynaya zıplaya uzaklaşırlar. biz dumur, otobüs kullanan köpek görmüşüzdür.

  • ya kardeşim amk grafitisini marmarayın camlarına kadar yapmış annesizler. kalkmış saygıdan bahsediyorsun. devletin malına zarar vermek bu. kimden izin aldın be amk evladı desen bunu yapan kişiye alınır.

    yap kadıköydeki gibi koca binaya izin alinmiş bir şekilde bizde geçerken hayranlıkla bakalım. gece vakti suikast düzenler gibi vagonlara abuk subuk isim yazmak sanat değil.

  • şiir okumak.

    elimde silahla şiir okurdum. her nöbette bir şiir ezberlemiştim.
    2 saatte ezberleniyor

    ezberlediğim şiirler epey birikmişti. bedirhan gökçe olarak döndüm askerden.

  • "2 saat internet gitti evde ailecek yıllar sonra salonda bir araya geldik, kardeşim büyümüş, babam yaşlanmış, annem aynı maaşallah anneannem beni tanımadı zaten dedem de ölmüş ya en çok ona şaşırdım. teşekkürler tt net."

  • bazen yanıltabilir. gerçi şu yaşıma kadar yanılmadım zira tırt kitapları da okurum.

    * kitap kapağında insan yüzü fotoğrafı varsa.

    * kitap, çok satanlar reyonunda yer alıyorsa.

    * niv york tayms hakkında iyi şeyler söylediyse.

    * arka kapağında kitabın ne kadar şahane olduğu anlatılıyorsa.

    * kitap, yazarın anasına yok bilmem halasına atfedilmişse.

    * ön kapağında "üfff ne biçim de taşaklı bir laf ama" niyetiyle bir aforizma sıçıldıysa.

    * yazarı internet aleminden pörtlediyse.

    * kapağı böyle janjanlı, yok böyle kımıl kımıl rengarenk tasarlandıysa.

    o kitap deneyimlerime göre %98 tırttır. %2'lik yanıltma payı için özür dilerim.

  • sinan oğan'ın istekleri:

    - anayasanın ilk 4 maddesine dokunulmayacak
    - anayasa madde 66'ya dokunulmayacak
    - mülteciler ülkeden gönderilecek
    - terör örgütleri ile mücadele edilecek, terörle iltisaklı partilere mesafe konulacak
    - “faiz sebep enflasyon sonuç” gibi mantık dışı argümanlarla ekonomi yönetilmeyecek. bir an önce bilimsel metotlara dönülerek ekonomi düzeltilecek.

    milliyetçi ve vatansever seçmene soruyorum: siz de bu isteklere boyun eğmeyecek misiniz?

  • koyu mavi-puslu siyah renkte, yuvarlak şekilli, küçük taneli, kalın kabuklu ve dolgun salkımlı üzüm çeşididir. kökeni fransa'nın bordeaux bölgesi haliyle. nereye dikilirse dikilsin, değişik iklim ve yer şartlarına uyum gösterir. hatta çok fakir topraklara bile uyum sağlayabilir. kokusu dikildiği yere göre farklılık göstermez. monosepaj olarak pek kullanılmaz bu doğrudur. diğer üzüm çeşitleriyle karışım oranları; yetiştirilen yerin üzüm çeşidine uygunluğu, belirli bir üzüme olan talep ya da risk almamak adına bilinçli olarak bir üzümü yetiştirme gibi bir çok faktöre bağlıdır. yoğun soslu kırmızı etlere çok yakışır.

    hatta biz vedat milor tavsiyesi üzerine pide ile denedik cabernet sauvignon'u. hoşumuza da gitti. milor pide, turşu ve ayran üçlüsünün tuzlu olmalarından kaynaklı bileşim olmadığını, taneli ve asiditesi güçlü bir kırmızı şarabın pidenin tuzunu ve yağını kesmek için biçilmiş kaftan olduğunu söylüyor. buyrun kaynak.