hesabın var mı? giriş yap

  • devletten en kötü 2500 lira maaş alan askerlerdir. en az lise mezunu olmaları gerekmekte ise de bir uzman çavuş eğitim seviyemizin geldiği durumu bana göstermiştir.

    askerdeyken bir konuşma sırasında hitlerle ilgili bir şey söyledim. 'kim?' dedi. hitler dedim alman, nazi... 'hit mi?' adı dedi. ahmetler mehmetler gibi bir şey söylüyorum sandı. yok dedim adı hitler, adolf hitler. hıı dedi. lise mezunu birinin en azından hitleri tanıyacak kadar genel kültür seviyesinin olmasını beklemek benim hatam mı bilemedim...

    mesaj üzerine edit: ilköğretim mezunu olmak yetiyormuş*

  • eski sevgiliniz tarafından hırpalanırken yardım isteğinize mal mal bakan esnafa karşın ana avrat "rahat bıraksana lan kızı" lafını söyleyecek cesarette olanlarına rastlanmıştır dün gece.
    kendilerine bok atıp da adam olduğunu sananların yol ortasında hırpalandığınızda yardım etmeyecek çoğunluktaki erkeklerden olma olasılığı yüksektir.

  • new york'ta mescit olmadığını düşünenlerin birazdan yalayacağı abi.

    new yorkt'a tonla mescit var hadi onu da geçtim neden taksinin üstü biraz anlatsana.

  • öyle ya da böyle. kafası son derece rahat. ne istediğini biliyor. oldukça kararlı. ikinci uyarısını sadece "kaptaaaaağğn" şeklinde yapabiliyor. ziyadesiyle net. bence öyle aval aval bakacağınıza yol verin geçsin. şahsen ürktüm çünkü.

  • sosyalist beauvoir'in tek eşli olmamayı kabul etmesi, bir burjuvazi pratiği olan eviliğe karşı tutumuyla uyum içindedir. sahiplenme ve sevilen kişinin bedenini mülk edinme ilke olarak beauvoir'a terstir. feminist kimliğin de kadın bedeninin tahakkümüne karşı oluşu, kadının tek bir erkekle değil birden fazla erkekle olmayı isterse seçebileceği, bir erkeğin "arazisi" gibi muamele görmeyi reddeceği aşikardır. dolayısıyla, sartre ile çok eşlilik üzerine yaptıkları anlaşma ideolojik olarak ikisinin de duruşuyla çelişmemektedir, bilakis muazzam uyum göstermektedir.

    bedenini tapusu alınabilen, üzerinde hak iddia edilebilen bir arazi olarak görmez feminist. erkeğinkini de. bu, insana hakarettir feministe göre.

    feministin karşı durduğu çok eşlilik değil, "erkeğin, kadının pahasına çok eşliliği"dir, erkeğin kadın bedeni üzerinde söz hakkı iddia edebilmesidir.

    sanıyorum ki siz feminizmi çok yanlış anlamışsınız..

  • lost aşşa lost yukarı diye histeri krizine giren gençler arasında lost hakkında eşsiz yorumlar yapmam için bana yönelmiş bir soru karşısında, soruya karşılık sorduğum soru.

    "peder bey, baba, lost mükemmel bir dizi değil mi? eşsiz bir yapım. valla ben tüm vaktimi lost'a ayırıyorum"
    "lost ne lan?"

    bunu dediğim anda gençlerden birisi bayıldı, birisi de hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı. ağlayanı teselli ettik, bayılanı da gazozla ayılttık. ülker çamlıca gazozla.

    sonra topladım hepsini çevreme ve şöyle dedim: "bakınız çocuklar, tamam lost most bunlar iyi şeylerdir ama bu kadar bağımlı olmayın. elin amerikalısı bundan para kazanıyor be size ne? biraz dersinize bakın, ya da çıkın dışarılarda gezin, bu kadar esir olmayın böyle dandik şeylere. veya kitap okumayı deneyin, nasıl olur?"

    ondan sonra hepsi yıkandı, tertemiz, pasparlak oldular ve bir daha lost mudur, most mudur ne karın ağrısıysa izlemediler onu. ama cillop gibi oldular, saçları da yana taradılar, bir yakışıklı oldular ki, görme.